1800’lü yılların sonu. İngiltere salgınların ve yoksulluğun pençesinde. Türlü çeşit hastalıkla mücadele eden üç İngiliz beyefendisi (ve bir de köpek), bir değişikliğin kendilerine iyi geleceğini düşünüp Thames Nehri’nde geziye çıkmaya karar verirler. Fakat bu gezi planladıkları gibi dinlendirici olmaz: Gürültücü balıkçılar, kendini beğenmiş buharlı tekneler, güvenilmez hava tahminleri, berbat kokan peynirler, bir türlü açılmayan konserveler, talihsizlikler ve maceralarla karşı karşıya gelirler. Yayımlan

J. and his friends George and Harris decide that a jaunt up the Thames would suit them to a ‘T’. But when they set off, they can hardly predict the troubles that lie ahead with tow-ropes, unreliable weather forecasts and tins of pineapple chunks—not to mention the devastation left in the wake of J.’s small fox-terrier Montmorency.

Karadayken, kendisini deniz tuttuğunu kabul eden bir kişiye bile rastlayamazsınız. Bu gerçekten çok tuhaf değil mi? Sonunda George, "Madem öyle nehirde bir geziye çıkalım. Nehrin temiz havası ve teknede sıkı bir çalışma bizi acıktırır. Böylece iştahımız açılır. Ayrıca çok da iyi uyuruz," dedi. Harris, George'un uykusuzluk sorunu olmadığından emin olduğunu belirtti. Neyse ki aralarındaki gerginlik kısa sürdü. Sonunda Harris de nehir gezisine ikna oldu. Aramızda bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmeyen tek kiş

Sürüsüne bereket hastalıktan mustarip (hisseden) üç İngiliz beyefendisi (ve bir de köpek), hava değişiminin kendilerine iyi geleceğini düşünüp günlük hayatın koşuşturmacasından biraz uzaklaşmak isteyince kayık kiralayıp Thames Nehri'nde iki haftalık, dinlendirici bir gezintiye çıkmaya karar verirler. Fakat bu gezi planladıkları kadar dinlendirici olmayacak, abartmaktan hiç tasarruf etmeyen balıkçılar, kendini beğenmiş buharlı tekneler, güvenilmez hava tahminleri, bir türlü açılmayan konserveler, çeşitli tal

Kayıkta Üç Adam'ı güzel kılan ilk etken ne onun edebi üslubu ne de içerdiği faydalı bilgilerdir. Onu bu denli güzel kılan şey dürüstlüğü olmuştur. Yazar gerçekten yaşanmış olayları sadece biraz daha renklendirerek, yani kitaba bir çeşit katkıda bulunarak anlatıyor. George, Harris ve Montmorency şiirsel varlıklar değil etten ve kemikten varlıklardır. Özellikle de yaklaşık seksen kiloluk cüssesiyle George. Diğer kitaplar, burada yazılanları derin düşünceler ve insan doğasının uçsuz bucaksız bilgilerini kullan

Tembel, çalışmayı hiç sevmeyen üç adam ve bir köpek can sıkıntısından bir gün tekne ile nehirde bir hafta geçirmeye karar verir. Tüm malzemelerini, yiyecek ve içeceklerini hazırlarlar ve kiraladıkları tekneye binerler. Ama o kadar tembeldirler ki çoğu zaman kürek çekmemek için tehlikeli olsa da teknelerini bir istimbota dayayıp onunla nehirde sürüklenmeyi bile göze alırlar. Bir haftalık nehir gezisi elbette bekledikleri gibi gitmez ve başlarına hiç düşünmedikleri şeyler gelir.

J, Harris, and George decide to take another holiday, this time cycling through Germany. Since J and Harris are now respectably married with children, getting away from their wives proves to be a ticklish and costly business, but pretty soon the three companions are on the road in Germany, navigating all the intricacies of foreign travel, from accidentally asking for kisses in cushion-shops to being chased around Prague by statues.

An ancient river. The journey upstream of some impressionable young men into a mysterious, challenging interior. An inevitable reckoning at the source. Finally, the terrible return to reality. Here, surely, is pre-Edwardian English fiction at its classic finest. But this is not Heart of Darkness, and the river is not the Congo. Actually, it's the Thames, and the narrator is not Marlow but J, or Jerome, K Jerome. Published in 1889, 10 years before Conrad's novel, Three Men in a Boat (To Say Nothing of the D

Romanın ana karakteri J., Londra´da yaşayan, oldukça komik ve hastalık hastası bir adamdır. Bir gün en yakın arkadaşı George, Harris ve köpeği Montmorency ile birlikte bir tekne gezisine çıkmaya karar verir. Thomes nehri boyunca birbirinden komik olaylar ve maceralar yaşarlar. Yaşadıkları, hayallerindeki tekne gezisi fikrinden oldukça farklıdır.Jerome K. Jerome´un Teknede Üç Adam romanı bir komedi klasiğidir ve yazıldığı günden bügüne kadar pek çok komedyene ilham kaynağı olmuştur.

Tembel, çalışmayı hiç sevmeyen üç adam ve bir köpek can sıkıntısından bir gün tekne ile nehirde bir hafta geçirmeye karar verir. Tüm malzemelerini, yiyecek ve içeceklerini hazırlarlar ve kiraladıkları tekneye binerler. Ama o kadar tembeldirler ki çoğu zaman kürek çekmemek için tehlikeli olsa da teknelerini bir istimbota dayayıp onunla nehirde sürüklenmeyi bile göze alırlar. Bir haftalık nehir gezisi elbette bekledikleri gibi gitmez ve başlarına hiç düşünmedikleri şeyler gelir.

Throw the lumber over, man! Let your boat of life be light, packed with only what you need—a homely home and simple pleasures, one or two friends, worth the name, someone to love and someone to love you, a cat, a dog, and a pipe or two, enough to eat and enough to wear, and a little more than enough to drink; for thirst is a dangerous thing. You will find the boat easier to pull then, and it will not be so liable to upset, and it will not matter so much if it does upset; good, plain merchandise will stand w

Birçok tembel ve ağırkanlı insan olduğu doğru ama hakiki anlamda aylak nadir bulunur. Aylak kimse, elleri cebinde tembellik yapan birisi değildir. Tam aksine, aylak kimsenin en şaşırtıcı özelliği, onun daima yoğun olmasıdır. Jerome K. Jerome bu kitabıyla, yaşadığı yüzyılın otoriter yönetim anlayışına baş kaldırır. Bireyin sürekli yönlendirildiği bu dünyaya, felsefenin ve mizahın birleştiği bir noktadan gülümser. Aylak Bir Adamdan Aylak Düşünceler, bir klasik olarak karşınızda. ?Küçük, komik bir başyapı

Jerome K. Jerome (2 May 1859 - 14 June 1927) was an English writer and humorist, best knovvn for the humorous travelogue Three Men in a Boat. Jerome was born in Caldmore, VValsalI, England, where he is honoured in a display at VValsalI Museum, and was brought up in poverty in London. Other vvorks include the essay collec-tions İdle Thoughts of an İdle Fellow and Second Thoughts of an idle Fellow; Three Men on the Bum mel, a sequel to Three Men in a Boat; and several other novels.

Bu kitap, o Büyük Seyahat Kitapları´ndan değil: Ne dünyanın en tehlikeli denizlerinde yelken açanları ne de Amazon Nehri´nde cesaret isteyen bir yolculuğa çıkanları anlatıyor. Bu yalnızca küçük bir kayıkta, küçük bir yolculuk; ama yine de büyük bir macera... Peki bu yolculuğun kahramanları kimler? George, Harris ve "J" (ve tabi ki köpek Montmorency): her yüzyılda, her yerde karşılaşabileceğimiz üç genç adam. Nehre düşüyorlar, eşyalarını kaybediyorlar, kavga ediyorlar, gülüyorlar ve birbirlerine hikayeler