Paris’e çalışmak için giden köylü bir taş işçisi tarafından bebekken sokakta bulunan küçük Remi, artık sekiz yaşındadır. Öz annesi sandığı “Barberin Ana” ile birlikte köydeki küçük evlerinde mutlu bir şekilde yaşamaktadır. Ta ki Paris’teki işini kaybeden üvey babası bir gün dönüp ona gerçeği söyleyene kadar… Üvey ailesi tarafından artık bakılamayacak olan küçük Remi, Vitalis isminde bir sokak sanatçısına kiralanır. Onlara eşlik eden yetenekli üç köpek ve bir maymun ile gösteriler yaparak ülkenin dört bir ya

Remi bir anne ve babası olduğunu düşünürken bir gün evlatlık olduğunu öğrenir ve bütün dünyası başına yıkılır. Üvey babası onu bir yetimhaneye bırakmayı düşünürken Vitalis adında bir sokak sanatçısı Remi’yi yanına alır ve onunla kasaba ve köylerde keman şarkı söyleyerek ve gösteri yaparak dolaşırlar. Ve Remi, babası gibi gördüğü Vitalis’in hapse girmesiyle yeniden yalnız kalır. Artık tek başınadır ve hem hayatta kalmak, hem de gerçek ailesini bulmak için onu bekleyen zor ve uzun bir yol vardır önünde.

Perrine adlı küçük kız önce babasını, sonra annesini kaybetmiş ve kimsesiz kalmıştır. Ancak hiç tanımadığı akrabaları da vardır. Annesi ölürken kızına Maraucourt’a gidip onları bulmasını söylemiştir. Küçük kız annesine verdiği sözü tutup beş parasız, aç susuz, yalın ayak Maraucourt’un yolunu tutmuş ve orada bir fabrikada işe girmiştir. Fabrikanın sahibi Mösyö Vulfran yıllar önce kaybettiği oğlunun özlemi içinde zengin bir adamdır. Kısa süre sonra yaşlı adam ve küçük kız iyi dost olurlar ve Perrine’nin tü

X

X

Remi bir anne ve babası olduğunu düşünürken bir gün evlatlık olduğunu öğrenir ve bütün dünyası başına yıkılır. Üvey babası onu bir yetimhaneye bırakmayı düşünürken Vitalis adında bir sokak sanatçısı Remi'yi yanına alır ve onunla kasaba ve köylerde keman şarkı söyleyerek ve gösteri yaparak dolaşırlar. Ve Remi, babası gibi götürdüğü Vitalis'in hapse girmesiyle yeniden yalnız kalır. Artık tek başınadır ve hem hayatta kalmak, hem de gerçek ailesini bulmak için önünde onu bekleyen zor ve uzun bir yol vardır.

Perrine adlı küçük kız önce babasını, sonra annesini kaybetmiş ve kimsesiz kalmıştır. Ancak hiç tanımadığı akrabaları da vardır. Annesi ölürken kızına Maraucourt'a gidip onları bulmasını söylemiştir. Küçük kız annesine verdiği sözü tutup beş parasız, aç susuz, yalın ayak Maraucourt'un yolunu tutmuş ve orada bir fabrikada işe girmiştir. Fabrikanın sahibi Mösyö Vulfran yıllar önce kaybettiği oğlunun özlemi içinde zengin bir adamdır. Kısa süre sonra yaşlı adam ve küçük kız iyi dost olurlar ve Perrine'nin tüm

Gezgin fotoğrafçılık yapan babası ölünce, Perrine ve annesi güç bela Paris'e ulaşırlar. Burada ağır bir hastalığa yakalanan annesi son nefesinde kızından babasının ailesini bulmasını ister. Perrine hiç bilmediği bir ülkede yalnız başına kalır. Önünde artık tek bir hedef vardır: Annesinin vasiyetini yerine getirmek. Perrine, bu amaçla tüm güçlükleri göze alarak yola koyulur. Kimsesiz Kız'da on üç yaşındaki cesur ve çalışkan bir kızın, hayata tutunmak için aklıyla, azmiyle gösterdiği olağanüstü çabaya tanık

Ben sokakta bulunmuş kimsesiz bir çocuktum. Ne annem vardı ne babam ne de kardeşlerim. Ailemin kim olduğunu bilmiyordum. Sekiz yaşına gelinceye kadar Barberin Ana'yı gerçek annem, Barberin Baba'yı da gerçek babam olarak bildim. Barbarin Baba, Paris'te geçirdiği talihsiz bir kaza sonrasında sakat kalınca köye, geri döndü. O zamana kadar Barberin Ana, elindeki her şey satıp, sevgili kocasını Paris'e yollamıştı. Evdeki son inek de satılınca aile tamamen fakirleşmişti. Barberin Baba'nın eve döndüğü o gece, iki

Remi, Jerome adlı bir taş ustası tarafından Paris'te, bir sokak kenarında bulunmuş bir çocuktur. Bir gün Jerome onu Vitalis adlı bir sokak müzisyenine kiralamak ister. Böylece Remi kimsesiz bir çocuk olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır. O günden sonra Vitalis'le beraber ülkenin dört bir yanını dolaşmaya başlar. Sevecen kişiliği ve tertemiz yüreğiyle pek çok kişinin gönlünü fetheder. Sonrasında bir dizi talihsiz olay yaşar. Fakat hayata dört elle sarılarak, sevdiklerinin de desteğiyle, her zorluğun ü

Perrine babasının ölümünün ardından hasta annesiyle beraber Fransa'nın Maraucourt kasabasına gitmek üzere yola çıkar. Fakat Paris'e vardıklarında annesi vefat eder. Hiç bilmediği bir ülkede yapayalnız kalan küçük kız, Maraucourt'ta yaşayan büyükbabasına tek başına ulaşmak zorundadır. Perrine, karşısına çıkan her zorluğa meydan okuyarak Maraucourt'a varmayı başarır. Ancak zorluklar bununla bitmez. Zira çok zengin bir fabrikatör olan büyükbabası, yıllardır küs olduğu oğlunun, yani Perrine'nin babasının bir

Sekiz yaşındaki Rémi, yoksul ama mutlu bir çocuktur. Ancak hayatı, babasının şehirdeki işinde kaza geçirip köye dönmesinin ardından darmadağın olacaktır. Rémi önce annesi olarak bildiği kadının gerçek annesi, babası olarak bildiği adamın da gerçek babası olmadığını öğrenir, sonra da üvey babası tarafından maymunu ve köpekleriyle gösteriler yapan bir sokak sanatçısına kiralanır. Bir anda hayatı ciddi anlamda değişen ve kendini büyük zorluklarla karşı karşıya bulan Rémi, ?Yaşam çoğu zaman bir savaştan ibarett

Küçük yaşta babasını kaybeden Perrine ile annesi akrabalarını bulmak için yollara düşer. Amaçları akrabalarını bulmak ve yeni bir yaşam kurmaktır. Ancak anne ağır hastadır ve yolda ölür. Artık genç kız hayatta tek başınadır. Perrine yaşamını sürdürebilmek için bulduğu zor işlerde çalışır. Genç kız cesareti ve çalışkanlığıyla kendine güzel bir gelecek kuracaktır. Türk okurlarının Kimsesiz Çocuk Remi ile tanıdığı Hector Malot´dan heyecanlı ve duygusal bir roman.

Hemen arabanın yanında yere çömelmiş, on iki yaşlarında küçük bir kız görülüyordu. Açık renk saçları, koyu esmer teniyle tam bir zıtlık oluşturuyordu. İnce duygulu yüzü ve kapkara gözleriyle cin gibi görünümü vardı. Eski giysilerinin alında yoksulluğun yarattığı zayıf kıvrımları görmemek olanaksızdı. Küçük kızın içinde bulunduğu yoksulluk, ona asaletinden bir şey kaybettirmemişe benziyordu.