Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Arap Aklının Eleştirisi" serisinin ikincisi olan bu kitapta Cabiri; Arap-İslam kültüründeki bilgi sistemini Beyân, Burhân ve İrfân olarak tasnif etmiş ve yıllar sonra da tercih ettiği bu yapısal tasnifin en isabetli tasnif olduğunu tekrar belirtmiş ve bunun gerekçelerini ise şu ifadelerle vurgulamıştır: "...Bu durum sadece söz konusu tasnifin salt analitik açıdan Arap-İslam kültürünün içinde bulunduğu gerçek durumu bilfiil ifade ediyor olmasından değil aynı zamanda bu kültürün genel gelişimi boyunca geçi
Çalışmalarını İslâm-Arap entelektüel tarihi üstünde yoğunlaştırmış bulunan Muhammed Âbid el-Câbirî'nin bu eseri, İslâm-Arap siyasî düşüncesinin sosyal-siyasal olayları değerlendirme ve gerçekleştirme biçimlerini ele alır. Bu iki özelliği belirtmek için "siyasal akıl" sözcüklerine çok özel bir vurgu yapar. Sık sık günümüzdeki durumlara ve gelişmelere de, bu çerçevede göndermelerde bulunur. Yapısalcı yöntemi izleyen yazar, konusunu gerçekten vukufla işlemiştir. Kimi yorum, değerlendirme ve önerileri elbette t
Bu kitaptaki metinler, mevcut güncemizin dinamiğini oluşturan kavram ve tasavvurların, realiteyle uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması amacıyla gözden geçirilmesi konusunda bir yöntem önermektedir. Bugün dünyanın geçirmekte olduğu aşama, derin ve örneği bulunmayan bir değişime tanık olmakta. Bu değişimde; gelecek, geçmişle ya da şimdiyle değil, bizzat geleceğin kendisiyle, kendi potansiyelleri ve insanoğlunun bu potansiyelleri kullanmasıyla şekillenecektir. Bugün geleceğin planlanması, olup bite
Bu kitap, "Arap-İslâm kültür tarihinin incelenmesine bir başlangıç ve yine "Arap-İslâm Aklı'nın tabiatının ve işleyiş mekanizmalarının incelenmesine bir giriş teşkil etmesi arzusuyla yazılmıştır. Başlangıçta iki kısımlık tek kitap olarak düşünülen, sonra iki daha sonra da dört kitaplık bir seriye dönüşen "Arap Aklının Eleştirisi" serisinin ilk kitabı elinizdeki Arap Aklının Oluşumu'dur. Diğerleri sırayla; Arap Aklının Yapısı, Arap Siyasal Aklı ve Arap Ahlaki Aklı. *** Aklın eleştirilmesi, her yeniden yapı
"Arap-İslam medeniyetinde entelektüeller" dendiğinde kimlerin bu kapsama girdiği sorusu ve bu ibarenin tekabül ettiği anlam kargaşasının oluşturduğu boşluk Cabiri'yi zorunlu bir başlangıca sevk ediyor: "Entelektüel" kavramını, asli referansını bulduğu Avrupa düşüncesinde bugün kendisine verilen anlamı Arap-İslam kültürü dâhilinde yansıtacak şekilde yeniden inşa etmek. Buradan hareketle kitabın ilk ve geniş bölümünü "entelektüel" kavramının çıkışı, doğduğu medeniyet içindeki anlamı, filolojik ve etimolojik y
İbn Haldun ve onun düşünceleri hakkında çok fazla kitap ve makale yazılmışken, yazar "İbn Haldun Düşüncesi: Asabiyet ve Devlet" başlıklı bir eserle çıkıyor okurun karşısına. Ancak yazarın burada yapmak istediği şey, kendinden önce devasa bir birikime ulaşan İbn Haldun araştırmalarına bir yenisini eklemekten ibaret değil elbette. Aksine İbn Haldun düşüncesine yönelik çalışmalarda ortaya çıkan birtakım karmaşa ve sorunlar, onu böyle bir gayrete sevk etmiştir. İbn Haldun birçok araştırmacının iddia ettiği gibi
Geçen yüzyıl içinde çeşitli dallarıyla Arap kültürüne dair düşünce ,görüş ve teoriler pekiştirilip sağlamlaştırılmış ,bu kültürün tarihine dair belirli okuyuş biçimleri resmileşmiştir. Bu okuyuşlar ya oryantalistçe ya selefi bir mantıkla ,ya ulusçu bir tarzda yada solcu bir yaklaşımladır ki;hepsini de yönlendiren temel saik ya geçmişteki numunelerdir veya konjonktürel ve ideolojik diyebileceğimiz panikten doğan işgüzarlıklardır. Kitapta ilk bölümde Arap Aklının oluşumu analiz edilecek,ikinci bölümde ise Ar
Tükendi
Câbirî'nin "Arap Aklının Eleştirisi" başlıklı araştırma serisinin dördüncü kitabı olan "Arap Ahlaki Aklı", ahlak alanında Arap-İslam medeniyetinin kritik evresi olan tedvin dönemi ve sonrasında telif edilmiş ve etkisini günümüze kadar sürdürmüş temel kaynaklardan yola çıkarak, Arap-İslam kültüründeki değerler düzeninin eleştirel bir tahlilini içeriyor. Bu eser, İslam medeniyetinin ahlak alanındaki temel literatürüne yönelik tarih, tahlil, tenkit ve benzeri çalışmaların bu güne kadar yapılmayışının doğurduğu
Tükendi
Muhammed Âbid el-Câbirînin bu tefsirde savunduğu iki temel husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, mutâbakatu mesârit-tenzîl li mesîretid-dave şeklinde ifade ettiği, Kurânı Hz. Peygamberin sîreti eşliğinde okuma prensibidir. Bu prensip uyarınca Câbirî, Hz. Peygamberin yaklaşık yirmi üç yıl süren sîretini yedi aşamaya ayırır ve her bir aşamada Kurânın tebliğ seyrinin ve Hz. Peygamberin davet sürecinin hangi durumda olduğunu etraflıca tasvir eder. Bu noktada İbn Hişamın Siyeri ve es-Sîretul-Halebiyye gibi k
Tükendi
Yetmişli yılların başından beri Arap-İslam kültürüne muazzam eserler kazandırarak oldukça önemli katkı yapan büyük mütefekkir (Merhum) Muhammed Âbid el-CÂBİRÎ, bu mümtaz eseri ile uzun yıllardır sürdürmekte olduğu inceleme, araştırma, tetkik ve tahkiklerini Kuran konusuna yöneltmiş bulunuyor. Klasik dönemde ele alınmış olan sorunları yeniden ve yeni bir şekilde ortaya koymak ve ilave sorularla daha geniş ufuklara ulaşmak üzere Kuran ilimlerine dair meselelere eğilen düşünür, çalışmasını birincisi Kurana gir
Arap dünyası, XXI. yüzyılın eşiğine geldiği günümüzde, modern tarihinin hassas bir döneminden geçmektedir. Arap dünyasındaki İkinci Dünya Savaşı karşıtı gelişmeler, kuşkusuz, iç etkenlere bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, söz konusu gelişmeler, aynı zamanda, genelde buna bağlı olarak aynı dönemde uluslararası koşulların farklılaşmasıyla da ilişkilidir. Ortaya çıkan bu gelişme, bugün, ekonomik, toplumsal, siyasal ve fikrî alanlarda 'kapsamlı bir kriz' aşamasına ulaşmıştır. Bu dönemdeki her şey
Tükendi
Öyleyse sorun, sadece teorik ve yöntemsel bir tercihle ilgili değildir. "Aksine, İslam Felsefesinde ideolojik maksat ile bilgi muhtevası arasındaki ayırım, bu felsefenin genel felsefe tarihi bağlamındaki özel konumu ile pekişmiş ve kesinleşmiştir. Şu halde yapılacak her türlü itiraz ve münakaşanın bizim de belirttiğimiz gibi bu konuma karşı yönlendirilmesi gerekmektedir: Acaba Arap İslam Felsefesi kendine özgü tarihinin bir okunuşu mudur? Yoksa tam tersine kendinden ayrı bir felsefenin; Yunan Felsefesinin m
Tükendi
Bu kitap ,beyan,irfan ve burhan adı verilen bu üç bilgi sisteminin analizini yapıp işleyiş mekanizmalarını,kavramlarını ve barındırdıkları dünya görüşlerini irdelemek ve tedvin asrında oluşup günümüze kadar devam eden şekliyle Arap aklının iç yapısını oluşturan karşılıklı ilişkileri incelemek gayesiyle yazılmıştır.
Tükendi
Çalışmalarında İslam-Arap entelektüel tarihi üstünde yoğunlaştırmış bulunan Prof.Dr.Muhammed Abid Cabiri’nin bu eseri , İslam-Arap siyasi düşüncesinin sosyal ve siyasal olayları değerlendirme ve gerçekleştirme biçimlerini ele alır. Bu iki özelliği belirtmek için siyasal akıl sözcüklerine çok özel bir vurgu yapar. Sık sık günümüzdeki durumlara ve gelişmelere de bu çerçevede göndermelerde bulunur.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1