Yılmaz Bozan, hayatın içinden beslenen bir şair. Akdeniz'in o lirik sesini, kendi imgesel dünyasında yoğurmayı çok iyi biliyor. Yetenekli ve başarılı bir şair'in Uykusuzlar Kulesi'ne girmek için vakit kaybetmeyin. Burada aşkın yakan alevini yüzünüzde hissedeceksiniz.
İnsan Silgisi
bu unutulmuş insan yarası kıyı
tuz uykusuna dalınca
çamur rengi akşamüstü
arz lehçesiyle konuşur
yanlış harf bedenim
bir gün ansızın silinir
insan silgisinin başladığı yerde
yalanlıyor zaman canlıyı
marşını bilmediğim hayat
çağırıyor zül korosuna
pek süslü başlıklar atacağım
bozguna uğrayan orta yaşıma
özgürlük bildiğim sevişmeler
mapushanesi çocuklarıma
buz kütlesi miyim, eririm
sözcüklerin ısısında
keskide duygularımın yankısı
bir ayrılığın on yıl ettiğini görmek
yaşanmışlığın en lanet ol
Erotoman: giden biri
Hem bir karakter, hem bir kavram
Tensel değil, zihinsel bir çapkın
Eşitlikten yana olmayan
Ama hümanist olan
Lakabı cerrah bıçağı
Aşktan çok sevgiye inan
İnsana yaslanmayan şiir ölür, insana güvenmeyen şiir ölür. Şiir, ne tamamen somut
ne de tamamen soyuttur. Akıl ile duygu gibidir; biri diğerini tamamlar. Birinin eksikliği
diğerinin eksikliğidir. Boşluktaki şiirin şairi, kendisi gibi, öldüğün gün şiiri de ölür. Tarih bunun
örnekleriyle doludur. Şiir, somut ile soyutun, akıl ile duygunun, insan ile doğanın sentezidir.
Çağın şiiri, gereksinimlerinden ötürü, esin tekniğe yenik düşmüştür. Günümüz şiiri ağırlıkla
teknikle çalışılan atölye şiiri olmuştur. Şiirin
Toplam 4 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.