Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Onuncu yüzyıldan başlayarak on dördüncü yüzyıla dek Güney Fransa'nın Oksitanya bölgesinde etkili olmuş Kathar doktrini ile 1417'de asılarak öldürülen Şeyh Bedreddin mezhebi arasında akrabalık aramak, ilk bakışta düşsel gelebilir. Oysa Şeyh Bedreddin yandaşlarının örgütlendikleri Aydın Beyliği, Kathar doktrininin aynı bölgede baş verdiği Alaşehir (Philadelphia) odağının yansıma alanı içindedir. Şeyh Bedreddin öğretisi, Kathar öğretisinden izdüşümler taşır. İki yüzyıl arayla kesişen ve binlerce kilometreye y
"...Trakya köylerinde evin başköşesinde durur. İncecik çöplerden yapılmış, minyatür bir Uzak Doğu tapınağını andırır. Üstünü renk renk, küçücük çaput parçaları süsler, rüzgarda kımıl kımıldır. Suyun dibinde balıkların kandığı olta tüyleri gibi, sinek sarayının görevi de sinekleri üstüne çekmektir. Evin içindeki sinekler, bu kımıl kımıl ince sarayın üstüne toplanırlar; renkli çaput parçalarına, incecik çöplere pislerler. Evin diğer eşyaları bir ölçüde temiz kalır. Rüzgarda salınan narin gövdesi ve güzelim re
Tükendi
Ayakları yere mıhlanmıştı sanki. Midesindeki acı keskinleşti. Geri döndü, kundağa sıkı sıkı yapışarak korkuluğa dayandı. Aşağıda sular kaynıyor, pervane boğuk homurtularla dönüyordu. Kundak, suların ilk darbesiyle yukarı sıçradı bir an. Sonra pembe köpükler fışkırdı akların yanı sıra. Kamaraya girdi kadın.
Sinek Sarayı'nın kahramanları, serüvenlerine bu kitapta devam ediyor! Sinan ve Daryal/Nejla, "Sinek Sarayı"ndan ayrıldıktan yıllar sonra, AB özel görevlileri olarak büyük bir depremin yerle bir ettiği İstanbul'a geri dönerler. Yanlarında, Paris'te işlenen karanlık bir cinayetten kaçan Feride'yle birlikte. İstanbul'dan geriye kalan, yıkıntılar arasındaki açıklıklarda kurulmuş çadırlar ve insan yığınlarıdır. Korku, açlık ve kara kış, viran şehirde yaşamaya mahkûm insanlarda kontrol edilemeyen bir öfkeye dön
Adnancı fuhuş ve şantaj mafyası, FETÖ'nün kumpas kurmak için kullandığı "teknisyen ekibi"dir. Adnancılar FETÖ'ye teknik destek sağlardı; yani kurbanları izlemeye, dinlemeye, sesli ve görüntülü kaydetmeye, haklarında çakma kanıt üretmeye hizmet ederlerdi. Bu hizmetin karşılığında da FETÖ'cü savcı ve yargıçlar, zaman zaman dürüst emniyetçilerin eline düşen Adnan Oktar ile bendelerini kollar, haklarında hasbelkader çıkan mahkumiyet kararlarını Yargıtay'daki FETÖ yapılanması bozar, bazı davaları da zaman aşımın
"Büyük kentler insan gibidir. Mangal gibi yürek ister onları sevmek için. İğrençlik ve güzellikleri, cücelik ve yücelikleriyle kucaklamak gerekir. Sabahları Paris'te uyanmak heyecan vericidir. Gözünüzün kucaklamaya yetmediği koca kent, dev bir dizelin muhteşem temposuyla homurdanmaktadır. Gece düşen nabız, sabah beşe doğru güçlenir. Yattığınız yerde kıpırtısız, gözlerinizi sıkı sıkı yumup dışarıda olan biteni dinlersiniz: Binlerce metrosu, treni, arabası, otobüsü ve "Seine" üzerinde hizmete giren hızlı nehi
Eski bir sevgiliye aşk mektubu yazmak zordur.Zordur sevdanın sürdürdüğünü anlatmak, yıllarınızı ve günlerinizi paylaşmış olana. Bütün güzel sözler söylenmiş,bütün övgüler eskitilmiştir. Yenilerini bulmak kolay değildir o sözlerin. Sevgilim Madrid'e birkaç yıl aradan sonra yeniden kavuştuğum gün, sanki onu ilk kez görüyormuş gibiyidim. Hiç sahtekarlık yapmama gerek kalmadan, bol bol kayboldum. Bir güzel kentin kollarında kaybolmak hoştur inanın. Mine G.Krıkkanat Paris ve Newyork kitaplarının ardından senel
Tükendi
"Çok anlatıldı New York kenti. Çirkin dendi, güzel dendi. Kenti tanımlayan tüm sıfatların önüne zorunlu bir ‘en' eklendi hep. Dünyanın en büyük, en geniş, en varsıl, en yoksul, en korkulu, en eğlenceli, en çılgın, en vahşi, en boğucu, en ferah kenti olduğu söylendi. New York iki yüz yıldır milyonların özgürlük düşlerini süsledi. Ve artık özgürlük için olmasa bile, milyonlarcasının zenginlik, ün ya da macera hayallerini simgelemeye devam ediyor. Bu kent, tüm dünya ırklarının, kültürlerinin birlikte mayala
Tükendi
Benim adım Luka. Luka Can. Konuşmayı biliyorum. Hem de birçok dilde. Ama belli etmiyorum. Çünkü büyümek istemiyorum. Büyüyüp okula giden çocuklar, hep ödev yapıyor, oyun oynamaya zaman bulamıyorlar. Bebek olmak hem rahat hem de eğlenceli. Ben böyle çok mutluyum. Bebek kalmak istiyorum.
Papalık makamı ve devletinin kurucu yasası, Vatikanın gizli arşivlerinde «Donatio Constantini» başlığıyla yer alan Büyük Konstantinin vasiyet belgesi, dünya tarihinin en büyük sahtekârlığı, Avrupayı Asyadan ayıran siyasal oluşumun temel yalanıdır. Böyle bir vasiyet yoktur. Papalık devleti bir tezgahtır ve Papaların ne ruhani, ne de siyasal meşruiyeti vardır. Büyük Konstantine atfedilen sahte vasiyet, Hıristiyan dünyaya önderlik ve devletler üstü yetki makamını, Konstantinopolisten Romaya kaydırmaya yaramışt
Yaşam, sonu olan ya da olmayan bir okyanussa eğer, bütün limanlardan bütün bağlarını koparmış, palamarı kendi direğine dolamış bir küçük teknenin adıdır ?Yalnız Kalem". Bir kalemin yalnızlığında ve yalnız onunla, kuşkusuz hiç aşamayacağı, sonunu görmek istemediği denizlerdeki yolculuğunda tuttuğu bir günlüktür yazarın. Karşılaştığı küçük ya da büyük tekneler, ama hep bir yerlere demir atacak, palamarı bağlayacak tekneler hakkında düşündüklerini yazmıştır bu kitapta. Kimine eğlenerek, kimine öfkelenerek, her
Tükendi
Paris, 9 Ocak 2013'te olağandışı bir suikasta tanık oldu. PKK militanı üç kadın, bir tabancadan sıkılan on kurşunla öldürüldü. Yakalanan tek zanlı, yıllarca yargılanmayı bekledi ve hapiste öldü. Katil olduğuna dair kesin bir kanıt bulunamadı, kimse inanmadı inanmıyor. Hiç kimse, bu gerçek suikastın gerçek dışı bir komploya uyarlanan romanıdır. Mine G. Kırıkkanat'ın olağanüstü kurgusu, işlenen cinayetlerde uluslararası bir işbirliğini inandırıcı kılarken; Teşkilat'ın yetiştirdiği tetikçilerin sınır ötesi
Henüz yaşanmamış yakın bir geleceği anlattığı Destina'da "Bu romanda yazılı her şey doğru, hiçbir şey gerçek değildir" diyor Mine G. Kırıkkanat. Bu yakın gelecekte, İstanbul Küresel Yönetişim'in idaresine geçmiş, Türkler de göç ettikleri farklı ülkelerde asimilasyona uğramıştır. Haç ile Hilal'in savaşı sona ermiş, yerini Hıristiyanlığın mezhep çatışması almıştır. Bu savaşın galibini, Roma'nın ilk Hıristiyan imparatoru olan ve Konstantinopolis'i başkent yaparak Hıristiyanlığa armağan eden Büyük Konstantin'in
Işık çekicidir, karanlık itici.Umuttur ışık. Işığın bittiği yerde umut da biter. Ama sahte ışık, gerçek karanlıktan da betermiş meğer. İnsanları da ışık çeker. Özellikle sahici karanlığın ortasında parlayan sahte ışıklara, aldatıcı aydınlıklara vurgundur insanlık. Kentler ışıktır. Göğü yıldızlı kırları bırakıp, sahte umutların şavkıdığı aydınlık kentlere göçerler. Pervanelere dönerler. Kanatları yanar, yaşamları kavrulur. Kuşlara benzerler: Ulaşamayacakları varları, kendi yoklarından ayıran saydam engellere
Tükendi
Bir kent ki tüm ülkenin yüreği... İstanbul... Şiddetli bir deprem ve yüreğinden vurulan bir ülke... Türkiye. Vurdumduymaz yöneticilerin idaresindeki, dışa bağımlı ve borç batağındaki bir ülkede, tüm dengeleri ve zaten pamuk ipliğine bağlı düzeni yok edecek bir felaket yaşandığında neler olabilir? İşte bu sorunun yanıtını arıyor Mine G. Kırıkkanat, Bir Gün, Gece´de. Yerbilimcilerin, bilim insanlarının sürekli uyardığı Marmara depremi yerle bir etmiştir İstanbul´u. Tüm Ulaşımın ve iletişimin kesildiği kentte
Tükendi
Bu romanda yazılı herşey doğru, hiç bir şey gerçek değildir … Henüz yaşanmamış yakın bir geleceği anlattığı Destina´da "Bu romanda yazılı her şey doğru, hiçbir şey gerçek değildir" diyor Mine G. Kırıkkanat. Bu yakın gelecekte, İstanbul Küresel Yönetişim´in idaresine geçmiş, Türkler de göç ettikleri farklı ülkelerde asimilasyona uğramıştır. Haç ile Hilal´in savaşı sona ermiş, yerini Hıristiyanlığın mezhep çatışması almıştır. Bu savaşın galibini, Roma´nın ilk Hıristiyan imparatoru ve Konstantinopolis´
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1