Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 22 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Mehmet Başaran Öğretmeniz Acıya Sürgün'de, çok güç koşullarda bilgi taşımayı kutsal bir görev bilen köy öğretmenlerini, toplumcu ve gerçekçi bir anlayışla ele alıyor. Devrimci, ilerici, aydın öğretmenlerin yoktan var ederek ortaya çıkardığı maddî ve manevî yapıların, eğitimi ve okumayı bir düşman gibi görenlerce nasıl yıkıldığını, "meslekî etik"ten taviz vermeyen öğretmenlerin nasıl kıyıma uğradığını öyküleştiriyor.Öğretmeniz Acıya Sürgün'de, gerici baskılara direnen öğretmenlerin iftiraya uğramasını, bir "
Tükendi
Eylülün Kızgın Soluğu'nda Mehmet Başaran, ülke tarihinde kara bir leke olan 12 Eylül dönemini, Giz Kokan Suskunluk'ta olduğu gibi bir kez daha, belgelerden ve yaşanmışlıklardan yola çıkarak romana taşıyor; okuyana, kitaba düşman gerici bir zihniyeti eleştirel olarak sergilerken faşizmin bıraktığı yaraları, derin izleri de gündeme getiriyor.Eylülün Kızgın Soluğu'nda, gözdağı vermek için açılan düzmece Ceylanköy davasına bir elebaşı olarak dahil edilen Mehmet Can öğretmenin gerimli kaçak günlerini, korkuların
Tükendi
Mehmet Başaran bu kez bir tür belge romanla okurun karşısına çıkıyor: Giz Kokan Suskunluk. 12 Eylül karanlığında yaşadığı bir "olay"ı, içsel çatışmalarla, tinsel iniş-çıkışlarla kaleme alıyor. Kızı Deniz, ailesi ve yakın çevresi de bu serüvenin içinde. Yine, şiirli bir dille yazılmış "doğa sevgisi"ni okuyoruz. Bir sempozyumda konuşmacı olarak, çağrılı olduğu Berlin'e gitmek için verdiği "suskun mücadele", uyanıkken görülen karabasana dönüşüyor. Birden kendini korku labirentinde buluyor: gizli dosyalar, "öb
Cumhuriyet dönemi aydınlanmacılığına ivme kazandıran, eğitimi kendisinden önceki birikimi değerlendirerek, Kurtuluş Savaşı'nı sürdürme anlayışıyla dizgeleştiren bir mavi destan, Hasan Âli Yücel... İkinci Dünya Savaşı'nın yoklukları, sıkıntıları içinde, bir eğitim seferberliği sürdürülmektedir. Beş yüz binden çok insan silah altındadır. Demir, çimento bulmak olanaksızdır. Ama boş topraklara çadır kurarak işe başlayan köy çocukları, karanlıkları ışığa kavuşturmaktadır... Başaran, işte bu benzersiz dönemi ve
Türkiye çıkmazda... Çünkü Türkiye'nin bugünkü meselesi, rejim meselesi, siyasi mesele, idari mesele ve sosyal mesele değildir. Doğrudan doğruya, bağımsızlık, eşitlik ve adalet meselesidir. Yürürlükteki politikalar ise, çözüm üretme yerine çözümsüzlük sergilemektedir. Objektif olarak düşünen herkesin ortak mantık içerisine ortaya koyduğu düşünce budur. Fakat Türkiye neden çıkmazda denildiğinde herkese göre nedenler değişiyor. Nedenler değişik olunca, bakış açısı da değişiyor ve ortaya çözüm yerine çözümsüzl
Osmanlı tarihine dair yazılmış vakayinameler İstanbul'un fethinden sonra yazılmaya başladığı için fetihten önceki dönemlerde yazılmış yeni kaynaklar özel bir değer kazanmaktadır. İstanbul'un fethinden sonraki zamanlara ilişkin kaynaklar yanında rastlayacağımız tarihî vak'a ve şahsiyetlerin kronolojik ve soy listeleri büyük bir anlam ifade etmektedir. Bu nedenle Hazret-i _dem'den III. Selim'e kadar uzanan dönemi içeren kronolojik listeler, Osmanlı tarihinin ilk devri için değil, aynı zamanda kaynak bakımında
Tükendi
"Kavga, dövüş, geçimsizlik kötü şey" der anam. "Karıncayı bile incitmemeye çalışmalı insan. Bu koca dünya herkese yeter. Dostça, kardeşçe yaşamaya bakmalı. Açgözlülük etmedikten sonra, anlaşamayacak ne var? Siz siz olun, zorda kalmadıkça yan bakmayın kimseye... Ha bakın, tek başımıza kaldıramayacağımız yükler, tek başımıza savuşturamayacağımız tehlikeler de vardır; yardımlaşmak, el ele vermek gerekir o zaman. Karıncanın kardeşi demiş atalarımız; en küçük bir yaratığın bile, kendisine yardım edecek bir yakı
Tam saklambaç yeriydi orman, saklanacak yer öyle çoktu ki... Ebe için zordu biraz ama giderek alıştılar, öyle dalmışlardı ki oyuna, zamanı unutmuşlardı. Filiz ebe olduğunda, "Bu sonuncu olsun arkadaşlar" dedi. Bu kez daha uzaklara açıldılar. Eğreltilerin arasına sokulup uzandı Deniz. Zor bulurdu ablası onu. Saklambaç, ormanda oynanacaktı ki tadı çıksın. Çok yorulmuşlardı ama... Göz kapakları ağırlaşmaya başlamıştı. Bol oksijenli hava... Biraz kestiremez miydi? Erken kalkmışlardı zaten. Dalıp gitti...
Aç Harmanı Yürek burkan bir deyim. Zorda kalanın, ekinleri yeni olgunlaşmaya başladığında dövdüğü erken harman Geçmişte kaldığını sandığımız gerçekler, değişik biçimlerle günümüzde de sürüyor. Kent sokaklarında iş bekleyenler, sabahın erinde çöp bidonlarını karıştıranlar, halk ekmek kuyruklarında bekleşenler bir başka aç harmanı dövmüyorlar mı sıkıntıyla Başaran, öykülerinde toplumsal gerçekleri içinde köy insanının dünyasını, duyguları, düşünceleri, gelenekleriyle var olma kavgası verişini işliyor. Sosyo-
Tükendi
Toplumcu düşünceyi didaktizme düşmeden şiirlerine sindirmeyi bildi. Şiirlerinde direnme ve umut temalarını iç içe işledi. Aynı temalar gözlem ve deneyimleriyle bütünleşmiş olarak "Ahlat Ağacı" ve "Nisan Haritası"ndan sonra şiir kitaplarına damgasını vurdu. 1970 TRT Sanat Ödülleri Yarışması başarı ödülü ve 1979 Orhan Kemal Roman Armağanı (Mehmetçik Mehmet ile) sahibi. Ölümsüzlük Otu Yunan mitolojisini, Gılgamış destanını, Anadolu'nun türlü renklerini, tüm çağları kaynaştıran arı bir dille okura sesleniyor.
Tükendi
İnsanı güzel duygular, düşüncelerle bezeyen, güzelleştiren bir masal ırmağı "Boyalı ırmak". Yanılgılardan, kusurlardan nasıl arınacağımızı anlatan, öğreten bir yapıt. Kitapta dokuz ayrı masal var; dostluğu, sevgiyi anlatan, mutlu olmanın yollarını gösteren... Ozan Ata'yı, iyi yürekli ustayı, Yiğit Osman'ı tanıdıkça masalları daha çok seveceksiniz...
Tükendi
Mehmet Başaran, Atatürk Türkiyesini ve Cumhuriyet aydınlanmacılığını ortaçağın eşiğine getiren aydını maydını, politikacısı molitikacısı, dincisi mincisi, medyasıyla cinsine cibilliyetine bakmadan kim varsa topuna birden Yuh olsun diyor.
Tükendi
Mehmet Başaran, doğal ve toplumsal çevreyi değiştiren, bunu yaparken kendisi de değişen insanların öyküsünü anlatıyor. İnanılamaz çabuklukta yapılanan üretken güç nasıl oluştu ya da ´devrimci eğitim imecesi´nin yapısı nasıldı veya büyük eğitimci ´Tonguç Baba´ nasıl yetişti, nasıl bir eğitimciydi. Bu ve benzeri tüm soruları yanıtlıyor Başaran. Kendine özgü biçemi, özlü geçmişinin deneyimleri ile... Köy Enstitülerinin elli dokuzuncu kuruluş yılında Türk aydınına bir armağan bu kitap.
Tükendi
Bilge bir dağdır Kaz Dağı (İda). Bir Anadolu güzeli, doğa anıtı. Her dönemde kutsal sayılmış tanrılar orağı… Çocuk gözleri gibi temiz, yeni doğmuş taylar gibi kıpır kıpır sularla seslenir dünyaya… "Bol pınarlı İda´dır" bir adı: Mıhlı, Şarlak, Şahin Deresi / Bir kayadan duman duman / On yedi metre atlayan / Sutüven… Bu kez para babalarının sinsi saldırısı… Çanakkale kahramanı Koca Seyit´in, Edremit, Kaymakamı Hamdi Bey´in, Borazan Çavuş´un, efelerin savunduğu yerlere saldırıyorlar. Altın arayıcı barbarla
Tükendi
Tutuklusun sen de...Karakollara, havaalanlarına, sınır kapılarına yazılmış, görüldüğün yerde..Gizli örgütün beyin takımından olduğu deniyor iddianamede, suç listen epey kabarık. Durum aydınlanana değin kaçmak zorundasın. Ensende eylülün kızgın soluğu..Duvarlarda arananların solgun fotoğrafları..Gazetelerde sıkıyönetim duyuruları, alanlarda konuşan resmi giysili yüzü yitik bir general...
Tükendi
Keloğlan Türk Masal Dünyası'nın en ilginç figürlerinden biridir. Onu okudukça toplumu daha bir başka tanımaya başlar insan. Keloğlan yaşamıyla, yaptıklarıyla, anne oğul ilişkisiyle, yöneten-yönetilen ilişkisiyle çok ilginç tanıklıklar ortaya koyar. Düşünmek ve gülmek için...
Tükendi
Mehmet Başaran, Köy Enstitüsü kökenli bir öğretmen, yazar, şair, romancı, öykücü... Bu kitabında, Türkiye´nin 1940´lardan 1980´lere kadarki 40 yıllık serüvenini anlatıyor. Bizim fotoğrafımız bu; ülkemizin, demokrasimizin, rejimimizin, hayatımızın fotoğrafı... "Yasaklı", yalnızca Başaran´ın değil, çağından sorumlu her vatandaşın ortak anıları. İnsanların asılıp kesildiği olağanüstü bir dönemden bir başka döneme kadar çalkalanan toplumun izdüşümü. Necati Güngör
Tükendi
Sevgili çocuklar, Mehmet Başaran halk masallarımızın yüzlercesi arasından bu birbirinden güzel on tane masalı sizler için hazırladı.Okudukça doğrunun, iyinin, güzelin yenilmez dostu olun; kafanızla, yüreğinizle, dünyanın karartılmasına karşı çıkın diye…
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 22 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1