Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Çanakkale hem Anadolu'nun son noktası hem bir adalar bölgesi. Karasal yaşam biçimiyle ada kültürü bir arada varlığını sürdürüyor. Tarihin, şimdiki zamanları tutsak aldığı ender yörelerden biriyken, bugünü ve geleceği birçok şehirden farklı olarak özgürce kurgulamaya çalışan, bunun için çabalayan insanların da kenti. Bunun yanı sıra yeni zamanların yağmacı ve talancılarının dikkatini çeken, ormanlarını, sularını kaybetmekte olan; bir yandan da güneyi tüketen turizmcilerin arsızlıkla gözlerini diktiği bir bö
Tükendi
Barış Takımının Başkanı Ezgi Ankara'da! İlk meclisi gezerken çok duygulandı. Atatürk'le arkadaşlarının oturduğu sıralara dokundu. Duvardaki resimlere uzun uzun baktı. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşını yönettiği yerleri gördü. Polatlı'daki Duatepe'ye çıktığında savaşın nasıl zorlukla kazanıldığını daha iyi anladı. Yüreğinde bir kuş çırpınıyordu sanki. Yurdumuzun işgali... Halkın yoksulluğu... Güçlükle de olsa bağımsızlık kazanılmıştı. Onca zorluğa karşın Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştu. Ezgi, Ankara
Sınıf arkadaşlarıyla Barış Takımını kuran Ezgi ile tarihimizi öğreniyoruz! Çanakkale'den Gelibolu'ya doğru yolculuğumuz başlıyor! BARIŞ TAKIMI Çanakkale'den Gelibolu'ya Geçiyor! Ezgi, sizin arkadaşlarınızdan biri... İlköğretim öğrencisi... Altıncı sınıfa geçtiği yaz, sınıf arkadaşlarıyla Barış Takımını kurdu. Çanakkale Savaşlarından başlayarak yakın tarihimizi iyice öğrenmek istiyorlardı. Atalarımızın zaferler kazandığı yerleri görmek için yollara düştüler. Türlü maceralar yaşadılar. Gelibolu Yarımadasını g
?Ermeniler arasında sürgün konu edilmezdi. Büyükler konuşmazdı, bizi de konuşturmazlardı. Biz çocuklar bazı şeylerin farkına varınca soruyorduk, dedemiz, amcamız, teyzemiz nerde, filan diye. Öldüler, deyip kestirip atıyorlardı büyükler. Sonraları anladık ki huzur içinde yaşayabilelim, intikam peşinde koşmayalım diye anlatmıyorlarmış. 18-20 yaşına gelince, sağdan soldan duyduklarımızla yaşanan felaketi biraz olsun öğrenmiştik ama artık kin güdecek yaşı geçmiştik. Çünkü Türklerle iç içe yaşıyorduk, en yakın a
Tükendi
Evrende her şey birbiriyle konuşur. Dağ denizle, rüzgâr kayayla, orman dereyle, ağaç meyveyle...Yalnız insan duymaz o sesleri. Çünkü insan bencilce, yalnızca kendisiyle konuşur, sadece kendi dediğini işitir. Ve bu yüzden insanoğlu yaşamın özüne sağırdır" İbrahim Dizman bu gerçekliğin etkisiyle, günün birinde Ege Denizi'nin Türk yakasından, denize şişeyle atılan çağrı gibi bir mektup yazar; tümceleri dönüp dolaşıp İstanbul asıllı bir Rum olan, emektar gazeteci Aleko Papadopulos?a ulaşır ve o da yanıt yazar.
Tükendi
Ezgi, sizin arkadaşlarınızdan biri... İlköğretim öğrencisi... Altıncı sınıfa geçtiği yaz, sınıf arkadaşlarıyla "Barış Takımı"nı kurdu. Çanakkale Savaşlarından başlayarak yakın tarihimizi iyice öğrenmek istiyorlardı. Atalarımızın zaferler kazandığı yerleri görmek için yollara düştüler. Türlü maceralar yaşadılar. Gelibolu Yarımadasını gezdikçe şaşırdılar. Bilmedikleri ne çok şey varmış! Kendi tarihimizi anlayarak öğreniyorlardı. Atatürk'ü daha iyi anladılar. Anladıkça daha çok sevdiler. Atatürk'le birlikte ül
Tükendi
Artık Barış Takımı Başkanı Ezgiyi iyi tanıyorsunuz çocuklar... Ezgi, altıncı sınıfa geçtiği yılın yaz dinlencesini dolu dolu geçirdi. Gezdi, gördü, öğrendi ve çok eğlendi. Öğrendiklerini kendine saklamadı. Barış Takımına ve sizlere anlattı. Yaz biterken çok mutluydu. Türk Devrimi ne demek, çok iyi öğrenmişti. Türk Devrimi, bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlannı aydınlatmak için yapılmıştı. Bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının mutluluğu için yapılmıştı. Ama bunun için Türk Devrimini doğru öğrenmek gereki
Tükendi
Barış Takımı Başkanı Ezgi Ankara'da... İlk Meclisi gezerken çok duygulandı. Atatürk'le arkadaşlarının oturduğu sıralara dokundu. Duvarlardaki resimlere uzun uzun baktı. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşını yönettiği yerleri gördü. Polatlı'daki Duatepe'ye çıktığında savaşın nasıl zorlukla kazanıldığını daha iyi anladı. Yüreğinde bir kuş çırpınıyordu sanki. Yurdumuzun işgali... Halkın yoksulluğu... Güçlükle de olsa bağımsızlık kazanılmıştı. Onca zorluğa karşın Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştu. Ezgi, Ankara
Tükendi
Anıtkabir o gün de çok kalabalıktı. Barış Takımı Başkanı Ezgi, Atatürk'e sevgisini, saygısını sundu. Anıtkabir Müzesinde gördükleri onu çok şaşırttı. Atatürk'ün giysileri, kullandığı eşyalar, kitapları çok ilgisini çekti. Ne çok kitap okumuştu Atamız! Onlara dokunmak istedi; ama bu olanaksızdı. Atatürk'ün Çankaya'daki evine gittiklerinde de şaşırdı. Bu küçük evde, meğer ne büyük işlere karar vermişti Atatürk! Ezgi, hep Atatürk'ü ve devrimlerini düşünür olmuştu. Arkadaşlarının bilmediği çok şey öğrenmişti. S
Tükendi
Süleyman Çelebi, çocuk işçilikten, DİSK Başkanlığına giden yolu başarıyla yürümüş bir işçi önderi. 1960'larda işçi sınıfı hareketi yükselirken, fabrika işçisi olarak yaşama atılmış, o günlerin duyarlıklarını yüreğinde duyumsamış, yıllarını grev çadırlarında, fabrika tezgâhlarında, direnişlerde ve eylemlerde geçirmiş bir sendikacı. 12 Eylülün en ağır faturasının çıkarıldığı DİSK'in 28 yaşındaki Örgütlenme Daire Başkanı Süleyman Çelebi, dört yıllık cezaevi sürecinde işçi sınıfı ve eylemlerini kararlılıkla sa
Tükendi
Bu kentin zamanın içinde yeraltı ırmağı gibi akışını hissetim... Arşivlerin kederli sayfalarında sesini ve yüzünü yitirmiş insanlara rastladım; seslerine sesimi, yüzlerine sözcüklerimin rengini kattım. Kentin sokaklarında bir avuç su gibi akan yeşilin yanında lacivertin gizemini de gördüm. Anladım ki bu kent, söylencelerden gerçeğe, tutkulu bir yaşamın adı olmuş yüzyıllardır. Ben burada doğmadım ama bu kentin ruhunu hissettim...
Tükendi
Türkiye´nin ilk köy gazetesi ve bu gazetesi kendi yaptığı baskı makinesiyle basan Bilal Köyden´in uğraşı, Türk basın tarihinin en ilginç olaylarındandır. Bu gazete, cumhuriyetin getirdiği yeni yaşamın ışığında Karadeniz köylerinin aydınlanması uğruna verilen bir savaşımın coşkulu ama bir o kadar da hüzünlü öyküsüdür. Türkiye´nin ilk köy gazetesi Güzelordu´nun içeriği ve yaşam savaşımı, aynı zamanda Karadeniz bölgesinin toplumsal ve siyasal yaşamını da gözler önüne seriyor. Bu yanıyla toplumbilimcilere, siy
Tükendi
Gölgeden Akan Işık, Karadeniz´in puslu kentlerinden bozkırın solgunluğuna yayılan bir aydınlığın serüveni. Kurtuluş Savaşı yıllarında sıradan bir Kuvayı milliye yandaşlığından Mustafa Kemal´in yakınlarından biri olmaya uzanan bir yaşamın öyküsü. Anadolu aydınlarının kurtuluşa, cumhuriyete, devrimlere ilişkin tutumunu gerçekçi bir bakış açısıyla ortaya koyan bir roman. İbrahim Dizman, Kültür Bakanlığının Cumhuriyetin 7s. Yılı Roman Yarışmasında "Başarı Ödülü" alan bu ilk romanıyla, anlattığı dönemi nesnel ve
Tükendi
İçimizde demlenenler arasında sarmaşıklı çay bahçeleri de var mı Özcan? Akşamları ıhlamur kokularıyla baygınlaşan çarşıya kuşlar inerdi. Pikaplardan -o zamanlar teyp pek yoktu- taşralı gençlerle melankoli taşıyan müzikler dinlerdik. Taşralı olmanın ahşap evlerle çevrili olmanın, ağır kan zamanın yarattığı hüzne inat, gelecek düşleriyle donanırdık. Gel bakalım Özcan Konuşalım bunları… (Romandan) İbrahim Dizman, 1961 yılında Çanakkale Biga’da doğdu. Halen Ankara Üniversitesinde Türk dili okutmanı. 1983’ten bu
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1