Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Türk sanatının, yüzyıllar içinde Asya bozkırlarından başlayıp batıya, Anadoluya ve Balkanlara süren göçe paralel olarak evrilişinin kesintisiz bir hikâyesi
Tükendi
Sinan'ın Selimiye'sini iyi okumak Osmanlı-Türk kültürünün bir bileşenini iyi anlamak demektir. Anadolu'da ve Rumeli'de İslam kültürü yorumu, toplum katında hangi bileşenlerin katkısıyla şekilleniyordu? Anadolulu, Akdenizli, Avrupalı, Doğulu bileşenler ne kadar hazmedilerek bir araya gelmişti? Toplumun hangi katları, hangi grupları, hangi eğilimleri sanat biçimlerini yönlendiriyordu? Sinan İsfahan ya da Herat mimarlarına mı, Antemios ve İzidor'a mı, Michelangelo ya da Leonardo'ya mı daha yakındır? Ya da bütü
Tükendi
İlk yerleşimlerin 8.000 yıl öncesine uzandığı, 1.600 yıl kesintisiz olarak Doğu Akdenizin siyasi, ekonomik ve kültürel başkenti olan bu kadim kentin tarihi 600 sayfalık bir kitapta Doğan Kubanın onlarca yıllık birikimiyle kaleme aldığı İstanbul: Bir Kent Tarihinin, genişletilmiş yeni baskısı 370i aşkın fotoğraf, gravür, plan, harita, çizim ve belge ile meraklı ve renkli bir geçmişin kapısını açıyor: Tarihöncesi ilk sakinler buranın coğrafyasının hangi benzersiz niteliklerinin çekimine kapılmıştı? Roma impar
Mekân ile insan arasındaki ilişkinin öncül ve en özel ürünü olan "ev", mimarlık alanının sınırlarını çoktan aşarak geniş bir disiplinler alanının göstergesi olarak benimsenmiştir. "Türk evi" ise tüm çeşitliliğine, geniş bir tarihi ve coğrafi alanı kapsamış olmasına rağmen ancak 20. yüzyıldan itibaren araştırma konusu olmuştur. Türk konut geleneği, temel düzenini ve öğelerin yerleşimindeki özgünlüğünü yüzyıllarca korumuştur. Oda mekânının kökeninde, göçer geleneklerinin varoluş biçimi yatar; yaşam ve form
Tükendi
Çağdaş kültürün tutarlı bir yorumuna dayalı bir tarihi yazının gelişmesi kavramsal bir durulaşmayı gerektiriyor. Oysa günümüz Türkiye'sinde bir geçit dönemi kültürünün yarı aydınlık tanımları içinde yaşıyoruz. Türk-İslam, Anadolu-Orta Asya, Doğu-Batı kutupları ve ideolojik gerginliklerin çarpıttığı yorumlar arasında böyle bir durulaşmadan söz etmek olası değil. Sadece tarih ya da sanat tarihi değil, bütün sosyal bilim dallarında kuramsallaşma sürecine yeni yeni geliyoruz. Kuban'ın bu kitapta biraraya getiri
Tükendi
Doğan Kuban Yazıları Antolojisi 1 Sanat, Mimarlık, Toplum Kültürü Üzerine Makaleler "Osmanlı felsefeyi, resmi, heykeli dışlamış bir toplum olarak sanata, mimariye ve estetiğe ilişkin hiçbir kuramsal düşünce geliştirmemiştir. Günümüzde bu boşluğu aşmış okullar, sanatçılar, akademisyenler ve bir kamuoyu var. Fakat Türk toplumu bu entelektüel uğraşa, yani estetiğe, sanat tarihine, sanat eleştirisine Cumhuriyet'in ardından, yani Avrupa'dan 500 yıl sonra başladı. Günümüzde de dünyadan 500 yıl geride bir sanat dü
Tükendi
Türk mimarlığının yaşayan efsanelerinden Doğan Kuban'ın ses getiren makalelerinden seçkiler... Birinci ciltte olduğu gibi ikinci ciltte de makaleler, zaman bağlamında değil, içerik bağlamında bu Antoloji de yer almaktadır. İkinci ciltte de Doğan Kuban'ın değişik dönemlerde, çeşitli yapı ve konularda üzerinde durduğu temalar sunulmaktadır.
"Çağlar Boyunca Türkiye Sanatının Anahatları adlı bu kitap 100 Soruda Türkiye Sanatı adlı kitabımın biçimsel yapısı ve adı değişen yeni bir baskısıdır. 32 yıl önce öğrencilere ve uzman olmayan okuyucu kitlesine Türkiye sanat tarihine genel bir giriş olarak yazılan küçük el kitabı bugüne kadar birçok baskı yaparak bir ders kitabı görevi gördü. Bu kadar uzun bir süre ilgi görmesinin nedeni, sanıyorum, Türkiye sanatının bütün dönemlerine ilişkin genel bilgileri kısa, kolay anlaşılır ve öze inen bir üslupla anl
Dünya tarihi yeni bir aşamaya girdi. Eski kapılar kapandı. Yeni çıkış yolları bulmak ve halka duyurmak, yeni bir tür uygarlık ve can kurtarma savaşıdır. Dünyanın tepetaklak olduğunu ya da olacağını kabul etmek, başımızın üzerinde yürümeyi öğrenmek kadar zordur. İnsanlara vaat edilen gelecek parlak değil. Fakat ülkenin 'Vur patlasın, çal oynasın!' vurdumduymazlığını bırakması gerek. İçinde yaşadığımız durum, çağdaş bilim ve teknolojinin önerdiği çözümlerin sınırlarını zorlarsa, gelecek umudu zayıflar. Bu dur
Tükendi
"Karşı devrim"e dur diyerek daha çağdaş, daha özgür ve kalkınmasını tamamlamış bir ülkede yaşamak istiyorsak "Cumhuriyet kazanımları"nı çok iyi bilmek, sahip çıkmak ve bilinçli bir şekilde savunmasını yapmak zorundayız. Bilgi Yayınevi, kültür hayatımızdan spor hayatımıza, dış politikadan eğitim devrimimize kadar hemen her konudaki "Cumhuriyet kazanımları"nı, konusunda uzman olduğundan kuşku duyulmayan kişilere incelettirerek bu çok önemli kitabı kültür hayatımıza kazandırdı. Okuyan herkesin, üzerine düşeni
Tükendi
Toplumun bu çağda yaşamak için örgütlenememesi, eğitim düzeyi, bilginin kurumsallaşamaması, ideolojiler, politik manipülasyonlar, tüketim propagandası, dış kökenli kışkırtmalar bilinçlenmeyi engelliyor. Gözümüzün önünde dünyanın doğal zenginliklerinin talan edilmesi, yeryüzünün yaşanabilirliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya, milyarlık yığınların açlığa mahkûm olması, uygarlık ve demokrasi yalanlarıyla halkların haklarının yenmesi, sürüp giden emperyalist savaşlar, İslam ülkelerinin kanlı iç savaşları
Tükendi
Çağdaş teknolojiyi kullanan, fakat aklı geçmiş toplum modellerinde kalmış olan bir toplum geleceğini programlayamaz. Çünkü önceliklerin neler olduğuna karar veremez. Bu öncelikleri tarih saptamaz. Çağdaş dünyanın dört bir yanından gelen sayısız dinamikler saptar. Toplum yaşamı birbiriyle çarpışarak güçlenen sayısız öğeden oluşur; kurumlar, düşünceler, biçimler. Birbirlerini teşvik eder, kışkırtır ve onların etkinliklerinden sürekli değişen yeniliklerle beslenen bir toplumsal yaşam oluşur. Son üç yüz yılın
Türkiye'de kentlerin tarihsel karakterini koruma amacı güden bilinçli çabalar 1960'lı yılların ikinci yarısında başlatıldı. Bu kitapta, Doğan Kuban'ın kent koruma sorunlarıyla ilgili olarak o dönemde hazırladığı altı çalışma bir araya getiriliyor. Plan önerileri, değerlendirme ve raporlardan oluşan ve çok sayıda fotoğraf, çizim ve planla desteklenen bu kapsamlı çalışmalarda İstanbul, İzmir, Gaziantep, Safranbolu, Kastamonu ve İznik kentleri ele alınıyor. Ancak kentlerin her birinin kendilerine has özellikle
Tükendi
Çağdaşlaşma ile ilgili yazılarımın temel yapısı, dünyadaki bütün toplumların aynı nitelikte yaratıcı olma potansiyeline sahip oldukları ve tarihsel koşullar elverdiği zaman o düzeye erişebilecekleri savına dayanıyor. Göçer Türklerin dünyanın yerleşik toplumları ile ortak olarak girdikleri Avrasyalı simbiyotik tarih, bu bağlamda inandırıcıdır. Selçuklu İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Cumhuriyet Devrimi gibi tarihsel olgular, bugün hâlâ Türkçe konuşan bir toplumun genetik mirasında, insanları en yaratı
Tükendi
Divriği, bir mucizedir. Sanat tarihinde eşine az rastlanır bir mucize. XIII. yüzyılda Mengücekoğlu beyi Ahmed Şah'la eşi Turan Melek'in, uzak ve sapa Anadolu kenti Divriği'de inşa ettirdikleri cami-şifahane ikilisi, eşsiz bir mimarlık ve bezeme şöleni sunuyor yedi yüzyıl ötesinden günümüze. Döneminin sanat kurallarına kafa tutan özgün bir dışavurum; alabildiğine özgür bir betimleme coşkusu; çağları, biçemleri aşan olağanüstü bir taş ustalığı... Divriği'de adı unutulmuş bir yontucunun insanlığa armağan ettiğ
Tükendi
Türkiye'nin çağdaşlaşmasına engel olan temel sorunlar, örgütlü cehalet, kentlileşme zorluklan ve sistematik bilgi kirliliğidir. Bunlar birbirleriyle iç içe, neredeyse endemik toplum hastalıkları olarak hem ülkenin çağa katılmasına, hem geleceğini programlamasına engel olmaktadır. Kirletilmiş, içeriği saptırılmış kavramlarla savaş, geleceği kurtarmanın tek yolu gibi gözüküyor. Temel bir sorun, neredeyse 19. yüzyılda kalmış ve üzerinde taşıdığı ceket-pantolonu bedenine uymayan büyük bir toplum kesimine sunula
Tükendi
A true reading of the Selimiye of Sinan entails a true comprehension of the Ottoman- Turkish cultural component. Which components contributed to the shaping of the interpretation of Islamic culture in Anatolia and Thrace on the communal level? To what extent were Anatolian, Mediterranean, European and Oriental components gathered together and digested? By which layers of society, which groups and which tendencies were artistic forms governed? To which architects was Sinan closest -the architects of Isfahan
Tükendi
In The Mircale Of Divriğj, Doğan Kurban provides us with a detailed account and description of the Divriği Mosque and Hospital from historical, societal, and artistic perspectives and acquaints us with an architectura lmasterpiece that has been previously overlooked in world art history. This unmatched example of Anatolian art is further enriched with original prints-drawings based on Divriği ornamentation forms by sculptor painter Ali Teoman Germaner and by the photographs of Ara Güler and Murat Germen.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1