Mutfak imgesinin bütün anlamlarının gözlerimin önünde, bombardıman olduğu caddelerden geçiyorum.
Smile & Go! spotlu reklam panosunun ışıkları cenaze arabasında ışıyor.
Para ile tanımlara varmış bir kalabalığa çarpmak üzereyim.
Ça ça ça -Çarptım. Sendeledim.
Düşmedim.
Gençliğimi kıskandı ciklet çiğneyen yuppie.
Ahahahaha 1997.
Behçet Necatigil'in Evler kitabı ruhu gibi bir sokaktayım nihayet.
Bu yokuşun başında benim evim de var.
Saklambaç oyunlarındahelaya saklanabileceğin bir tek göz, bir yuva.
Ben hiç bu
"Kuşkusuz, bilmek insanı boğar. Kuşkusuz bilmek, insanı öldürür.
Dünya ve memleket nerde buluşabilir bu iki yargı ekseninde? Gerçekten de dünyanın tek bir dili, ortak bir dili olabilir mi? Konuşulan, yazılan, çizilen bir ortak dil... Basit gibi görünen bu soru aslında varlığın edimleri açısından son derece zordur, hatta imkânsız bir sorudur. Çünkü bu soruya verilebilecek tüm yanıtlar ister istemez savrulmak durumundadır. İşte bu istemsiz savrulmaya, zorunlu imkânsızlığa şiir denir. Dolayısıyla herkes şiir
Düşülkenin Şiir İçin serisindeki ilk kitap
olan Piyano Fabrikaları okurla buluşuyor
Levent Karataşın Piyano Fabrikalarında
yapmak istediği, yani okura yapmak istediği
sanıyorum ki, onlar yok varsaysalar da şiirin
aslında hiç peşlerini bırakmayacağını
fısıldayıp kaçmak ve sonra da küçük bir
çocuk gibi saklanmak; dizelerden bir
labirentin içine beraber saklanmaya davet
etmek şiir okurunu. Hınzırca bir kıkırdama
işiteceksiniz son dizeyi de bitirdiğinizde
Arka Kapak Yazılarından
Levent Karataşın şiiri bana bast
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.