Ogün Kaymak şirinde dil, sözdizim ( syntax) düzeyinde maddileşir; bunun için, metaforik yapılanma başta olmak üzere imge örgüsü, sözcük seçimi ve ses yerleşik olandan ayrılır, okurun beklentisini sarsarak ilerler. Ancak anlam (semantic) düzeyindeki ustaca bireşim, dilsel sınırda süren bu gerilimi emer; şiirin vaat ettiği estetik haz da burada yoğunlaşır.
Bu şiirin yerleşik eleştiriyi de, ortalama okuru da zora soktuğu açıktır ve şaire eşlik eden bir yaratıcı okumayı ön gerektirir.
"Varlığın Evi" olan Dil,
Her Şey Dün Oldu, Ogün Kaymak'ın olgunluk döneminin ürünü. İnsanın karanlık, şaşırtıcı, tuhaf yanlarına, söze zor dökülen özelliklerine tutuyor projektörünü. Karşıdaki insanı anlamak üzerinden kendi bilincine yönelen bir duyarlıkla kuruyor şiir dünyasını. İçrek olanı sıradan bir şeymiş gibi, insanın eylemleriyle gösteren tutumu bu şiirin en belirgin yanı. Alışılmamışı, şaşırtıcı olanı ortaya çıkarmaya çalışan bir görüntüler dünyası içinden söylüyor sözünü. Mekanı, varlığı bu görüntüler dünyasından kavrıyor,
yüzügünü atıyor suya
çıkarıyor tebessümleri bir bir asıyor
sarı hüznü bulup takıyor resmine ve
cebinde
altın matlıgında gezinen bir düsünce
kumsalı çiziyor defterine
uzanıyor yere, sonra kalkıyor
sonu bu ya, denizi de siliyor kumdan
martılara sarkısını dinletsin diye
yüzügünü atıyor suya
mealindeki siir de bu zaten:
nazikçe çılgına çevrilmis bir cümle
Biz ki tarih sileniz, sil baştan kayalıkları
Büyük şiiri taşırız avucunuza
Yere düşürür düşürmez unuttuğunuz damla
Tek bir adımız var sudan başka,
Tek bir isim ve berisi sonsuz tin
Tenimizden taşıyoruz göğün damarlarına
hepinizin farklı bir böceği var, kırmızı
hepinizin gözleri, şiirden bozma
bütün güzelliğiyle genişleyen kalp ve kan
aynı tufana baktıkça, ıslanır mı yüreğimiz?
Toplam 8 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.