Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Gezi rehberi niteliğinde hazırlanmış olan bu çalışmada Gaziantep ve çevresinde bulunan müzeler tanıtılmıştır. Bunlar: Gaziantep Arkeoloji Müzesi, Zeugma mozaik Müzesi, Hasan Süzer Etnografya Müzesi, Yesemek Açık Hava Müzesi, Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi, Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi, Gaziantep Kültür Tarihi Müzesi, Şahinbey Milli Mücadele Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep Atatürk Anı Müzesi, Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi, Medusa Cam Eserler Müzesi, Ali İhsan Göğüş Müzesi ve
Tükendi
Feminist kuramın öncülerinden olan Olympe de Gouges ve Mary Wollstonecraft'ın fikirleri 1789 Fransız İhtilali'nin itibaren iki buçuk yüzyılı aşkın bir süredir, dünyanın en yoğun tartışılan konularından birini teşkil etmektedir. Bu nedenle feminizm üzerinde çalışılması gerekmektedir. Dünyanın yarısını oluşturan, ancak buna rağmen insanlık tarihi boyunca sosyal, ekonomik, dini ve siyasal hayattan uzak tutulan, mağdur edilen kadınlara dönük haksızlıklara ilişkin itiraz için feminizmin temel yaklaşımlarımdan ve
Tükendi
Eğitim ütopyası kurmak, eğitimsel gerçekliğe ve sorunlara statükonun çizdiği sınırlar ve kapitalist üretim ilişkilerinin tanımladığı bağlam içinden bakmayı terk ederek, daha tanımından başlayarak eğitime ilişkin tüm kavram, yapı ve süreçleri insanî amaç ve özlemler ışığında gözden geçirmek; insanı kendine değil, kendini insanlara uyduran eğitim yapıları tasarlamak demektir. Eğitim ütopyası, eğitimin "bireyin özgürleşmesinin toplumun özgürleşmesinin önkoşulu" olduğundan yola çıkılarak tasarlanmasıdır. Eğitim
Tükendi
Kadının kocasıyla eşit olduğu anlayışı güç kazanıyor. Hayat arkadaşlığına dayalı evlilik fikirlerinin orta ve üst sınıflarda geçerlilik kazanmaya başladığı on sekizinci yüzyıldan beri eğilim daha eşitlikçi birliktelikler yönünde gelişmiştir. Kadınlar devlet okullarında ve özel okullarda ve üniversitelerde okuma hakkı için mücadele ettikleri ve kazandıkları 19. yüzyıldan bu yana, bir zamanlar yalnızca erkeklere özgü oldukları kabul edilen entelektüel, ekonomik, sosyal ve politik alanlardaki sorunları giderek
Tükendi
Böylelikle o individüalist bir sosyolog olduğunu ortaya koymakta sosyoloji görüşünün temeline bireyi yerleştirmekle her şeyin temelinde insana saygının yattığını kabul ederek, bireyselci ve fonksiyonalsit yani toplumsal bütünleşmeden yana bir sosyolog olduğunu açık yüreklilikle dile getirmektedir. Hem de bunu ortaokul düzeyinde yazdığı bir vatandaşlık bilgisi kitabı sayılabilecek bir kitap ile bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır. O rasyonalist, aynı zamanda realist bir sosyolog kimliği çizerek toplumsal ge
Tükendi
Ölüm ve ölüm ötesi konular, her devirde insan zihnini en çok meşgul eden konuların başında gelir. Âhiret inancı, birçok bileşeni ile insanın anlam dünyasında çok önemli bir yer tutar. Fakat günümüz seküler kültürü insanın dikkatini alabildiğine bu dünyaya çevirerek, ölüm ve ölüm ötesi konularda uzun bir zaman suskun kalarak, birey ve toplum hayatında ahiret inancının etkisini zayıflatmıştır. Son zamanlarda ölüm ve ölüm ötesi meselelere yönelen ilgi ise, ölüm gerçeği karşısında insanın yaşadığı korku, ka
Tükendi
Zeki Velidi Togan, Türkiye'ye geldikten ve doktorasını bitidikten sonraki tüm çalışmalarını ve zihinsel eforunu türk toplumunun sosyal inşasına harcamıştır. Ve anladım ki o tam da Peter Berger'in anladığı anlamda bir sosyal inşacıdır. Çünkü ona göre tarih sadece geçmişi bilmeye yaramaz. O aynı zamanda günümüze ışık tutan bir aynadır. Bir toplum o aynada kendisini doğru görürse yani fazla ve eksik taraflarını tam olarak bilirse, ona göre hareket etme şansı doğacaktır. Ayrıca tarihlerini doğru bilen milletler
Tükendi
Peyami Safa 1955 senesinde Milliyet gazetesinde yazdığı bir köşe yazısında şöyle anlatıyor. Aşk daima gerçeğinden, halisinden, sahicisinden söz ediyorum kendi kendimizle de, sevgilimizle de mücadeleye izin vermez. Aşk inanmanın şiiridir. Aşk çirkin bulmaz. Aşk iğrenmez. Aşk küçümsemez. Aşk bencilliğin, kendini sevgiliden üstün görmenin tam zıddıdır. Aşk istemez, yalnız verir. Kısacası aşk mücadele değil yalnız ahenktir. El ve eldiven gibi, birbirine geçmiş iki kalbin tam uygunluğudur. El ve eldiven gibi de
Tükendi
Kitabın, ilk baskınının ardından gerek akademisyenlerden, gerekse öğrencilerden gelen istek, öneri, vs.. dikkate alınarak eserin gözden geçirilmiş 2. Baskısı yapılmıştır. Eğitimcilerin büyük çoğunluğu, bir ders için seçilen ders kitabının, o derste öğretilecek konuların anlaşılması ve öğrenilmesi için öğrenciye rehber olacağında hemfikirdirler. Bu durumda da ders kitabı kolay anlaşılır olmalı ve öğrenimi kolaylaştıracak şekilde yazılmalı ve düzenlenmelidir. Bu noktalara dikkat edilerek hazırlanan bu kitap,
Tükendi
Tonguç söz konusu kitabında bir köylüyü şöyle konuşturur: Bizce iyi adam demek, iş gören, iş başarabilen adam demektir. İş yapmadan sadece söyleyen ve yazan insana biz iyi adam demeyiz. İş görmeyen bir insanın dürüst, akıllı olduğuna da inanmayız. Böyle insanların bir milleti iyi yola götürdükleri de görülmemiştir. Beceriksiz insanlar memleketlerini sevdiklerini söylerler ama bu hoş ve havada bir şeydir. Aynı yapıtın önsözünde ise şu görüşler yer alır. Bilgisiz insan gerilikten ve uyuşukluktan ayrılmak iste
Tükendi
Küresel bir kuruluş tarfından yapılan araştırmada,Hintli kadınların en stresli,Türk kadınların ise en iyimser kadınlar olduğu ortaya çıktı. Küresel bilgi ve analiz firması Nielsen tarafından 21 gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede 6500 kadın üzerinde yapılan araştırmada,Hintli kadınların %87si çoğu zaman stresli olduklarını ve %82si de rahatlamaya zaman bulamadıklarını söylediler. Streslerine rağmen,Hintli kadınların %96sı fazladan paraları olsa bunu giyime,%77si sağlık ve güzellik ürünlerine,%44ü de ev elekt
Bu araştırmanın amacı,ülkemizdeki varlıklarını,yalnızca senede bir defa Muharrem ayında bilhassa İstanbul Halkalıda Kerbela olayını anmak üzere Aşura törenlerinde toplandıkları zaman hatırladığımız ama Türkiyede oldukça önemli alt kültür gruplarından birini teşkil eden,Caferi topluluğunun milli kimliklerinin oluşumunda dini kimliklerinin rolünü araştırmkatır. Bu amaçla araştırmanın yapılacağı yer olarak Caferilerin Türkiyede en çok yaşadıkları Iğdır ili seçilmiş olup,alan araştırması olarak yapılan
Tükendi
Aile içi şiddet konusunun dini bir reform teşkil edip etmediği daima tartışılmıştır.Erkeklerin kadınlara yönelik getirdikleri çeşitli kısıtlamaları dine dayandırmaları, öteden beri yaşana gelen bir sosyal vakıadır.Şiddet vakıasının aile içi şiddet boyutuna nasıl cereyan ettiği ve bu olgunun yapısallaşmasında dinin etkisini araştırmak bu çalışmanın temel amacıdır.Diğer bir deyişle aile içi şiddet olgusu ile din arasında bir ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu ilişkinin ne yönde cereyan ettiği ve dinin aile
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1