Hayatım boyunca pek çok seyahatname, pek çok da roman ve hikâye okudum. Ayrıca yazdım. Bu yüzden seyahat yazısı yazmanın zorluklarını çok iyi bilirim. Hele kitap çapında olursa ve romanla bütünlenirse daha da zorlaşır. Yaklaşım sanatsal, gözlem isabetli, kalem kıvrak olmalı. Gerçek hayatla gözlem ve duygu arasındaki ilişki sağlam kurulmalı. Hayal ve hayatın iç içeliğini bozmadan yürümeli. Kısacası her şey, özenli geçişler ve dokunuşlarla yerli yerine oturtulmalı. Bu da, gözlemle özlem arasında muhteşem bir

Yerebatan Sarnıcı'nın yanından geçerken sarnıcın büyük bir sırra ev sahipliği yaptığını hiç düşündünüz mü? Osmanlı döneminde aşk ve cinayet sarmalının arasında kalan Yerebatan Sarnıcı'nın saraya uzanan gizli yolları ile ilgili neler duydunuz? Medusa'nın hikâyesini hiç dinlediniz mi? Sarnıcın Medusa'dan başka hangi hikâyelerin ortasında durduğunu biliyor musunuz? Kösem Sultan, oğlunun katline neden sessiz kalmış olabilir? Merak etmiyor musunuz? Sarnıcın sırrı Yerebatan'da... 1640 yılında Osmanlı tah