Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Mesnevi nazım biçimi ile kaleme alınan Esrâr Dede Fütüvvet-nâmesi, yüz yetmiş yedi beyitten oluşan, ilk bakışta hemen kendini ele vermeyen ve her beyti derin anlamlar içeren önemli bir eserdir. Kendi türünde, yazıldığı çevre ve dönemin önemli manzum metinlerinden birisi olarak kabul edilen Esrâr Dede Fütüvvet-nâmesi, geçmişten günümüze kadar devam edegelen Ahîlik geleneğinde önemli bir yere sahiptir. Ahilikle ilgili olarak bazı önemli bilgilerin de yer aldığı elinizdeki bu eserde, Esrar Dede Fütüvvet-nâme
Bursalı Mehmed Muhyiddîn Üftâde, Dîvân-ı İlâhiyât adlı eserini samimi ve sade bir Türkçe ile insanların gönül ve ruh dünyasını aydınlatmak için didaktik amaçlı olarak kaleme almıştır. Hece ve aruz vezniyle kaleme alınan Dîvân-ı İlâhiyât'taki yürek titreten şiirler, geniş halk kitleleri tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek bir özelliğe sahiptir. Söz konusu şiirlerin dinî-tasavvufî unsurlar bakımından genel bir değerlendirmeye tabi tutulması ve divan metninin mevcut bazı nüshalar ışığında gözden geçirilerek
Biyografik eserler, klasik Türk edebiyatı araştırmalarında önemli bir yere sahiptir.Heşt Behişt ve Tezkiretü-ş şu'ara ve Tabsıratü'n Nuzama adlı iki tezkire xvı.yüzyılda kaleme alınan önemli biyografik eserler arasında yer alır. Sehi bey ve Latifi tezkirelerinde, Osmanlı devletinin başşehri İstanbul'da yetişen şairlere, önemle yer verilmiştir.Elinizdeki bu eser,söz konusu iki tezkirede yer alan bir kısım İstanbullu şairlerin,başlığı altında (bazı değişiklerle) istinsahından ibarettir. İstanbul şairleri başl
İznikli Eşrefoğlu Abdullah-ı Rûmî, XV. yüzyıl Osmanlı kültür hayatının en önemli kilometre taşlarından birisi olarak kabul edilir. Anadolu'da Mevlânâ ve Yûnus Emre ile başlayan tasavvuf edebiyat ve kültürünün önemli bir temsilcisi olan Eşrefoğlu Rûmî, Anadolu'daki Yunus takipçileri arasında özgün bir edebî kimliğe de sahip mutasavvıf bir şâirdir. XV. yüzyıl tasavvufî Türk edebiyatının en önemli şâir, mutasavvıf ve düşünce insanlarından birisi olan ve daha çok Divan ve Müekki'n-Nüfus isimli eseriyle tanınan
Tükendi
Mesnevide ele alınan hikâyenin başkahramanı Şeyh-i Sanân lakabı ile tanınan Şeyhül-İslam unvanlı Ebubekir Abdürrezzâk es-Sanânî b. Hemmâm b. Nâfi (d. 126/743-44-ö. 211/826-27?)nin tarihi kişiliği kesin olarak bilinememekle birlikte hayatı ile ilgili bazı rivayetler vardır. Yemenin Sana şehrinde doğduğu ve on yedi bin hadisi ezberinde bulunduran bir bilgin olabileceği bunlardan bazılarıdır. Menâkıb-ı Şeyh-i Sanân, Doğu Anadolu bölgesinde halk hikâyesi şeklinde de yaşamaktadır. Bazı araştırmacılar, Menâkıb-ı
Tükendi
Emir Hüseyin Enisi tarafından kaleme alınan Menakıb-ı Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed'in hocası, Ankaralı Hacı Bayram-ı Veli'nin öğrencisi ve Osmanlı Devleti'nin manevi mimarlarından gönül adamı Akşemseddin'in menkıbelerinin toplandığı ve onun tasavvufı görüşlerinin de anlatıldığı önemli bir eserdir. Bilgin, mutasavvıf, şair, dil, kültür, edebiyat ve tıp tarihimizin önemli kişilerinden birisi olan Akşemseddin'in, farklı nüshaları da dikkate alınarak ortaya koyulan çeviri yazı ve günümüz Türkçesine çeviri
Tükendi
MEVLANA MUHAMMED CELÂLEDDÎN (K.S) 30 Eylül 1207 tarihinde Belh´te doğdu. Bağdat, Şam, Hicaz, Malatya Erzincan, ve Karaman üzerinden Konya´ya geldi. Ondaki aşk ateşini ünlü mutasavvıf Şems tutuşturdu. Bu iki engin ruh, ilâhî aşkla mest olup uzun bir gönül yolculuğuna çıktılar. Mevlânâ, eserlerinde varlığın birliği nazariyesini ağırlıklı olarak ele alır. Bu düşünceye göre, evrendeki tek varlık Allah olup, her şey O´nun isim ve sıfatlarının yansımasından ibarettir. Bütün Türk, İslâm ve dünya edebiyatları üzer
Tükendi
Eşrefoğlu Rûmî Yunus Emre yolunda yürüyen mutasavvıf şâirlerin büyüklerinden. Aruz ve hece ölçüsü ile yazdığı şiirlerinin toplandığı Dîvânının yanında, tasavvuf öğretilerini anlattığı Müzekki n-nüfûs adlı eseri meşhûrdur. Tasavvufta inilmesi zor derinliklere ve erişilmesi güç zirvelere ulaşmış bir bilge. Eski Anadolu Türkçesi nin hüküm sürdüğü devrenin sonlarında eserlerini kaleme alarak kullandığı duru ve samimi diliyle, tasavvuf öğretilerini geniş halk kitlelerine ulaştırma başarısını göstermiştir. Engin
Tükendi
EŞREFOĞLU RÛMÎ (1353 -1469) Mısır dan Anadolu ya (İznik) göç eden bir âileye mensup olan Eşrefoğlu Rûmî, mutasavvıf bir şâir olup asıl adı Abdullah tır. Gençlik yıllarında gittiği Bursa da Çelebi Mehmed Medresesi nde öğrenimini tamamlayarak bu medresede dânişmend (Doçent) oldu. Gördüğü bir rü yâ üzerine zâhir ilim yolunu bırakıp bâtınî ilme (tasavvufa) yöneldi. Önce Bursa da Emir Sultan a bağlandı. O nun tavsiyesiyle Ankara da Hacı Bayram-ı Velî Dergâhı na gitti. Uzun yıllar Hacı Bayram-ı Velî Dergâhı nda
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1