Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Andreyev’in 1907 yılında yazdığı bu novellanın “kahramanı” adı ihanetle özdeşleşen Yahuda İskariot’tur. Yazar Kitabı Mukaddes’teki fikirlerden ziyade kişi ve durumları eserine taşımıştır. Metinde bir hilkat garibesi gibi tasvir edilen Yahuda’nın kaotik görüntüsü, karmaşık düşünce süreçlerini ve ruhunu yansıtır. Andreyev kötülük ile iyilik arasında gidip gelen hainin psikolojisine ve ihanetin gerçek nedenlerine odaklanır. Bu odaklanışta yazarın insanlık durumu üzerine düşüncelerinin izleri sürülebilir. Eseri
Cehennem’de canı sıkılan Şeytan bir yandan yalanlar söyleyip oyunlar oynamak, ama esas olarak insanoğlunu yakından tanımak için yeryüzüne iner. Amerikalı milyarder Henry Wandergood’u öldürerek onun kalıbına girdikten sonra yaşlı Avrupa’da çıktığı yolculuğun varış noktası Roma’dır. Macera ve eğlence peşinde koşarken insanda içkin özelliklerle; açgözlülük, gaddarlık, kurnazlık ve ikiyüzlülükle tanışır. İnsanın Şeytan’a “pabucunu ters giydiren” türlü hile ve düzeniyle kandırılır, aşağılanır, alaylara maruz kal
"Taşlama yapılarak yüceltilen, kılı kırk yaran bürokrasi, ?Timsah'taki tamamlanmamış fantezinin temel konusudur. Öykünün ortamı düşseldir ve karabasana dönüşmek üzeredir. Bu seçkide, Andreyev ve Dostoyevski arasında aşinalık bulunduğu düşüncesinin keyfi olduğu hükmüne varılabilir. Bununla beraber, hazin dürtülerin ve düşman bir dünyanın teselli kabul etmediği görüşünün örtüştüğünü gözlemlemek mümkündür. Kişisel bir gerçekmiş gibi dünya anlayışımızı değiştirebilen ?Elazar' öyküsü, kendi aynasında Andreyev
Andreyev’in Rusya’nın Rus-Japon Savaşı’ndan (1904) ağır bir yenilgiyle çıkmasının ardından kaleme aldığı Kızıl Kahkaha, savaşın akıl almaz mezalimi üzerine yazılmış en sarsıcı metinlerden biridir. Bir Rus subayının Mançurya’daki korkunç taarruz sırasında tuttuğu bölük pörçük günlük, onun ölümünden sonra savaşa katılmayan kardeşi tarafından tamamlanır. Genç subay kendi ordusunun mermilerine hedef olarak bacaklarını yitirmiştir. “Kızıl Kahkaha” onun için yaralı, sakatlanmış, paramparça bedenlerin; “kanla kızı
Cehennem'de canı sıkılan Şeytan bir yandan yalanlar söyleyip oyunlar oynamak, ama esas olarak insanoğlunu yakından tanımak için yeryüzüne iner. Amerikalı milyarder Henry Wandergood'u öldürerek onun kalıbına girdikten sonra Yaşlı Avrupa'da çıktığı yolculuğun varış noktası Roma'dır. Macera ve eğlence peşinde koşarken insanda içkin özelliklerle; açgözlülük, gaddarlık, kurnazlık ve ikiyüzlülükle tanışır. İnsanın Şeytan'a "pabucunu ters giydiren" türlü hile ve düzeniyle kandırılır, aşağılanır, alaylara maruz kal
"Hafızam kapağı kapalı bir kitap gibi dolu ve ketum; geçmişime ait sırlarımı barındıran bu kitabı açacak gücüm yok." Cehennemde canı sıkılan Şeytan yalanlar söyleyip oyunlar oynamak ve aynı zamanda insanı yakından tanımak için Amerikalı milyarder Henry Wandergood'un bedenine girer ve dünyaya gelir. İnsanın açgözlülüğüne, kurnazlığına ve vicdansızlığına yakından tanık olan Şeytan'ın kalbi insanınkinden daha temiz kalır. İnsanların paraya düşkünlüğünü ve birbirlerine olan düşmanlığını hayranlıkla izleyen Ş
Andreyev'in Rusya'nın Rus-Japon Savaşı'ndan (1904) ağır bir yenilgiyle çıkmasının ardından kaleme aldığı Kızıl Kahkaha, savaşın akıl almaz mezalimi üzerine yazılmış en sarsıcı metinlerden biridir. Bir Rus subayının Mançurya'daki korkunç taarruz sırasında tuttuğu bölük pörçük günlük, onun ölümünden sonra savaşa katılmayan kardeşi tarafından tamamlanır. Genç subay kendi ordusunun mermilerine hedef olarak bacaklarını yitirmiştir. "Kızıl Kahkaha" onun için yaralı, sakatlanmış, paramparça bedenlerin; "kanla kızı
Andreyev'in 1907 yılında yazdığı bu novellanın "kahramanı" adı ihanetle özdeşleşen Yahuda İskariot'tur. Yazar Kitabı Mukaddes'teki fikirlerden ziyade kişi ve durumları eserine taşımıştır. Metinde bir hilkat garibesi gibi tasvir edilen Yahuda'nın kaotik görüntüsü, karmaşık düşünce süreçlerini ve ruhunu yansıtır. Andreyev kötülük ile iyilik arasında gidip gelen hainin psikolojisine ve ihanetin gerçek nedenlerine odaklanır. Bu odaklanışta yazarın insanlık durumu üzerine düşüncelerinin izleri sürülebilir. Eseri
"...delilik ve korku." Bu sözcüklerle başlayan roman, okuru daha ilk satırından itibaren acımasız bir savaşın içine sokuyor. Rusların ağır bir yenilgiye uğradığı Rus-Japon savaşını ve etkilerini bir askerin gözünden aktaran Andreyev, savaşın yalnızca alanlarda kalmadığını, bütün mahallelere, evlere ve insan ilişkilerine nasıl sızdığını anlatıyor. Kimi eleştirmenlerce Rusya'nın Edgar Allan Poe'su olarak adlandırılan Andreyev, Kızıl Kahkaha'da savaşların anlamsızlığını anlatırken, kan dökmenin, kitlesel ci
İktidarını sadece kan ve ateşe borçlu olan biriyle karşılaşsaydınız, ne derdiniz ona? Ya o size ne derdi? Yaşayanlar için yapacağınız fedakârlığın ölçüsü ne olurdu, eğer ölüme mahkûmsanız? Herkes gibi sizin de hissettiğiniz oldu çaresizlik zincirlerini, ne yaptınız? Sembollerle dolu, trajik bir dünya Andreyev'in dünyası. Bu hikâyelerin ortak yanı da şu: kahramanlarının kendi geleceklerini çizebilecek güçleri yok, akıntıya kapılmışlar gidiyorlar, kim bilir nereye... Zavallı ve acınasılar; kimi zaman bir imp
Tükendi
Rus edebiyatının aykırı yazarı Leonid Andreyev, 1905-1917 yılları arasında oyunları, kısa öykü ve romanlarıyla Rus entelektüel çevreleri içinde sivrilmişti. Yazıları o dönem için "alışılmadık ölçüde" yeni ve yadırgatıcı bulunuyordu. Şeytanın Günlüğü'nün, Bulgakov'un ünlü Usta ile Margarita'sının esas esinleyicisi olduğu söylenir: Şeytan dünyaya iner, bir Amerikalının bedenini sahiplenir ve İtalya'ya doğru yola çıkar? Ama değişen ve çığırından çıkan insanoğluna bakılınca, onun bu dünya için fazla saf kaldığı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1