Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
- Önsöz - Kaynak Kişi - Giriş - Bibliyografya - Orjinal ve Çeviri Metin - Dâstân-ı İbrâhim Edhem - Dâstân-ı Fâtıma - Dâstân-ı Hâtun - Sözlük - İndeks İslam Tasavvufunun en önemli merkezlerinden biri olan Horasan, bir çok büyük değer yetiştirmiştir. Ahmet Yesevi, Lokman-ı Perende, Hacı Bektâş-ı Veli ve İbrahim Ethem bu değerlerden sadece bir kaçıdır. Öğretileri çağları aşmış bu Horosan Erenleri'nin düşüncelerini benimseyen müridânı, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında önemli etkiye ve katk
Tükendi
Müslümanlar tarafından kurulan ve tarih sahnesine çıktığı andan itibaren siyasi ekonomik ve toplumsal hadiselerin merkezinde yer alan Kufe İslam tarihinin ilk yüzyılına damgasını vurmuş daha sonraki çağlarda da önemini korumuş bir şehirdir. Hz. Ali döneminde İslam Devletinin başkenti haline getirilen Kufe; Hz. Osman Hz. Ali ve daha sonraki dönemlerde meydana gelen siyasi ekonomik ve toplumsal hadiselerde başat rol oynamıştır. Dinamik ve kozmopolit bir demografik yapıya sahip olan kent aynı zamanda İslam il
Günümüze ulaşan en eski mezhep olan İbadilik, Abdullah b. İbâd'a nispet edilmektedir. Esas imamları olan Cabir b. Zeyd'in vefatından sonra yerine geçen Ebu Ubeyde, hareket merkezi olan Basra'da gizli bir okul kurmayı başardı. Burada yetişen talebeleri bu düşünceyi Uman ve Kuzey Afrika'ya taşıdılar. Uman'da Emeviler döneminden itibaren emirlikler kuran İbadiler bu gün hala o bölgenin çoğunluğunu teşkil etmektedir. Hatta Uman Sultanlığı'nın resmi mezhebi de İbadiliktir. Hicri 160'da ise Kuzey Afrika'da adına
Son yıllarda İslam coğrafyasının büyük bir kısmını değişik vesilelerle gezdim. İslam tarihinin önemli hadiselerinin geçtiği mekanları gördüm, ilmi müesseselerini dolaştım, kütüphanelerinden istifade ettim. Değerli ilim adamlarıyla tanıştım, fikir teatisinde bulundum. Bunları da çoğunlukla not aldım, ancak bir türlü fırsat bulup tamamını bir araya getiremedim. Anılarımın bazılarını zaman zaman dostların talebi üzerine yazdım, ancak tamamını iki kapak arasına almayı başaramadım. Dostlarla bir araya geldiğimiz
Sehir adeta bir kitap gibidir. Onu kuran insan, sahip oldugu degerlerin tamamini, hatta zihinsel yapisini, bu kitabin sayfalari olan cadde ve sokaklarina yerlestirir. Mimari sistem, sivil ve dinî yapilasma hatta sokak du¨zeni gibi sehir unsurlarinin tamami bu bu¨tu¨nlu¨k içerisinde anlam kazanir. Dolayisiyla sehrin sahip oldugu kodlarin çözu¨lmesi, ancak onun bir "metin" olarak okunmasi ile mu¨mku¨n olur. Bu durum, sehri u¨reten medeniyet ile sehrin u¨rettigi medeniyetin kesfine de imkân saglar. Bizi Merv t
Elinizdeki kitap, İslam coğrafyası ile ilgilenen biri olarak ziyaret ettiğim değişik bölgelerdeki şahsiyetlerle yaptığım düzensiz söyleşilerden oluşmaktadır. Aslında bu söyleşiler yapılırken yayınlamak amacıyla gerçekleştirilmemiştir. Fakat içerikleri ortaya çıktıktan sonra bir köşede kalmalarına yüreğim el vermedi; yayınlayarak ilgi duyanların istifadesine sunmaya karar verdim. Söyleşilerin ilki Kıbrıs'ın önemli isimlerinden Işılay Arkan Beyle yapılmıştır. Yakın Doğu Üniversitesinde, üniversite öğrencil
Günümüzde harabe bir şehir durumunda olan Cündişâpûr, tarihin tanıdığı en önemli bilim merkezlerinden biri idi. Şehrin medresesinin (üniversitesinin) giriş kapısındaki "bilgi ve fazilet, pazu ve kılıçtan üstündür" vecizesi, kentin felsefesi ve üstlendiği rolü açıklamaktadır. Cündişâpûr, ilk dönemden itibaren İslâm tıbbı ve düşünce tarihi üzerinde etkili olmuş; ancak asıl etkisini Abbasîlerin erken döneminde hissettirmiştir. Abbasî halifesi Harun er-Reşid döneminden itibaren Cündişâpûrlu bilim adamları Bağda
Müslümanlar tarafından kurulan ve tarih sahnesine çıktığı andan itibaren siyasi, ekonomik ve toplumsal hadiselerin merkezinde yer alan Kûfe, İslam tarihinin ilk yüzyılına damgasını vurmuş, daha sonraki çağlarda da önemini korumuş bir şehirdir. Hz. Ali döneminde İslam devletinin başkenti haline getirilen Kûfe, Hz. Osman, Hz. Ali ve daha sonraki dönemlerde meydana gelen siyasi, ekonomik ve toplumsal hadiselerde başat rol oynamıştır. Dinamik ve kozmopolit bir demografik yapıya sahip olan kent, aynı zamanda İsl
Tarihi, ideolojik olarak okuma eğiliminde olan tarihçilerin genelde kendisine yabancılaşmış, dününü iyi tanımayan veya dünü bilinçli olarak tahrif eden bireylerden oluşması, bu insanların yarınlarını ideolojik olarak kurgulamak istemelerinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Burada haklı olarak "tarih kurgulanabilen bir ilim midir?" sorusu akla gelmektedir. Gerek Taberî ve ondan yaklaşık dört asır yaşayan İbnu´l-Esir´in "Hz. Osman ve Ebû Zer ile ilgili rivayetleri hoş görmediğimiz için kitabımıza a
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1