"Günümüzde beyinle ilgili edilecek "soyut, kimliksiz, kişiliksiz vs" gibi gördermeler içeren her türlü sözün, onunla ilgili kafa karışıklığını arttırmaktan başka bir işe yaramayacağı söylenebilir! Bu kafa karışıklığını gidermenin çaresi ise boşu boşuna onun resmine bakmak yerine onun yeryüzü suretlerine bakmaktır ve bu çare, beyin işlevlerinin bir insan için ne anlamlar ifade ettiğinin bilinmesinde en etkili öğrenme yolunu temsil eder! Genel anlamda, bir beynin onu taşıyan canlı açısından ne anlamlar if

Tıptaki uzmanlaşmaya paralel biçimde insan hayatının evrelerine birbirleriyle ilişkisiz bakıyor ve hastalıkları konusunda da bu tutumu sürdürüyoruz. Mesleki olarak ne kadar haklı gerekçeleri olsa da, çocuk beyniyle ilgili gerçeklerin ve hastalıkların 10-11 yaşlarına kadar çocuk nörolojisinin, bu yaşlardan sonra da erişkin nörolojisinin konuları olarak ele alınması biyolojideki gelişme kuramına mantıken uyan bir konu değildir. Çünkü insan beyninin gelişimi ve hastalıklarının ortaya çıkışı genel anlamda bir

"Beyin Kültürü insanın tek evrensel kültürüdür. Bu kültür beyin bilimleri ortaya çıkana kadar milyonlarca yıl insana ait her türlü bilginin içinde ortaya çıkmış, birikim göstermiş ve insanı farklılaştırmıştır. Bugün sadece genetiğin, biyolojinin ve nörobilimin malıymış gibi ele alınan insan beyni bu yolla ancak eksik anlaşılabilir. İnsan beyni bunların malı olduğu kadar mitoloji ve tarihin, felsefenin, davranış bilimlerinin, sanat ve kültürün de malı ve ortamıdır. İnsan sadece genleriyle değil asıl bunlar s

Alzheimer hastalığı ne zaman başladığı belli olmayan ilerleyici bir beyin-zihin hastalığıdır. Başlangıç yaşı 40-90 arası değişebilir. Başlangıç belirtileri kolaylıkla yanlış yorumlanabilir ve yaşa bağlı zihin yorgunluğu ve dikkatsizlik, depresyon, tiroid hastalığı,B12 vitamininin eksikliği gibi durumlarla karıştırılabilir. Erken tanısı konusunda yaygınlaşmış bir uygulama yoktur. Buna karşılık, erken tanı konusunda hassas beyin çekap incelemelerinin önerilmesi ise çok nadirdir. Hastalıktan korunma ve ilerle

İnsan, fizyolojik yapısından daha farklı ve daha karmaşık bir varlıktır. Varoluşunu sorgular, hayatın anlamını araştırır, sonsuzluğu merak eder. Binlerce yıl süren tekâmülü sırasında durumlar, düşünceler, duygular ve davranışlar şeklinde adlandırabileceğimiz farklı varoluş seyahatlerinden geçmiştir. Bu seyahatler sırasında beyinden yola çıkarak davranışları inceleyen ya da davranışlardan yola çıkarak beyin hakkında yorum yapan fakat birbirini yok sayan iki literatür ortaya çıkmıştır. Bunlardan biyolojik

GATın en önemli özelliği Türkiye'nin ilk afazi değerlendirme testi olması ve bu testi hazırlayan kişinin bir nörolog olmasıdır. Şu andan itibaren GAT-2, hastanelerin Nöroloji ve/veya Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) bölümlerinde yatmakta olan afazili hastaların dil değerlendirmelerinde kullanılmak üzere sizlere sunulmuştur. İçerik Gülhane Afazi Testi (GAT), ülkemizde afazi konusu yeni yeni tanınırken ve afazik hastalar o zamanlar elde mevcut olan bir iki yabancı testin çevirileri yoluyla test edilirke