Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bir insanın aile yarası kabuk bağlayıp düşse bile, iz bırakmadan kaybolabilir mi? "Mardin'e aracınız var mı?" "Yok abi." "Peki nereye var?" "Valla Gaziantep var, Diyarbakır, Malatya..." "Hangisi en uzak?" Normal şartlarda asla bir araya gelemeyecek iki insan tanışırsa ne olur? İnsan neden "güzel" olanın değil de tekinsizin peşinden gider? Bize benzeyen insanları sever, ancak bizden farklı insanlara mı âşık oluruz? Aidiyet ya da mülkiyet arzusunun önüne nasıl geçilebilir? Babasının terk ettiği bir kızı baş
İnsan sık sık ölür ve yeniden doğar aslında. "İnsanların tek bir doğum ya da ölüm tarihi olduğuna inanmıyorum. Bakmayın siz mezar taşlarındaki o rakamlara! İnsan sık sık ölür ve yeniden doğar aslında." Aytuğ Akdoğan bir itiraf edebiyatçısı. "Bir insan nasıl aynaya bakmak zorundaysa, ben de yazmak zorundayım" diyerek yola çıkıyor ve günah çıkartmaya başlıyor. Ancak yolda olmak onun için hem büyüleyici hem de pençesinden kurtulamadığı ölümcül bir hastalık gibi. Dolayısıyla yolda karşılaştığı yalnızları, uyu
Kolay bir yol değildir insanın kendi yeraltına inmesi... Türkiye'nin en çok izlenen kitap programı Yeraltından Notlar'da anlatılanları sizler için derledik. İnsana dair birçok sorunun dürüstçe sorulduğu bu ayna gibi kitabı okuyunca, aşktan ölüme, özgürlükten mutluluğa, rüyalardan seyahate ya da yalnızlıktan cinselliğe dek birçok konu hakkında kendinizi yeniden sorgulamaktan alıkoyamayacaksınız. "Burada kimsenin ihtiyaç duymadığı bir şey yapacağım: Yani edebiyattan ve felsefeden bahsedeceğim. (...) Derine
"Bunu veda değil, içten bir ‘Merhaba!' olarak algılamanı istiyorum. Eğlenmeyi beceremeyen; melankolik, garip bir adam olduğum için senden özür dilerim. Hiç kimsenin bana sahip olmasını istemediğim gibi, ben de hiçbir şeye sahip olmadan gitmek istiyorum. (...) Hiç doğmamış gibi yerli, hiç ölmeyecekmiş gibi yabancısıyım buraların. (...) Sanatımı güçlendirmesi için hayatımı uzun zaman önce akışına bıraktım. Ben bir insan delisiyim. Onları tanımaktan ve kullanmaktan olağanüstü bir zevk duyuyorum. (...) İntikam
Tükendi
?İlkgençliğim boyunca birçok ülke gezmiş, onlarca şehirde dolanıp yüzlerce sokakta kaybolmuş ve binlerce kez izmarit ezmiştim asfaltlarında. Gittiğim ülkelerin saati kaçtı bilmezdim. Öğrenmek de istemezdim. Ah! Tatlı, güzel yalnızlığım benim! Bir gölge gibi tüm o yabancı seslerin ve yazıların arasında aylakça yürümek ve yürümek büyüleyiciydi. Sağır ve dilsiz ederdi beni şehirler. Ve bu özür garip bir şekilde özgürleştirirdi ruhumu. Bana kendi yabancılığımı unutturur, bambaşka bir yabancılık bahşederdi." Ge
Tükendi
Görmenin göz ile hiçbir ilgisi olmadığının kanıtıdır bu kitap! Bir hayalin elle tutulur halidir. Aylar önce görmeyenlere farkındalık yaratmak adına çıkılan bu yolculuk, önce bir projeye, sonra da koca yürekli insanların desteğiyle bir festivale dönüştü. Yerli yazar eksikliği yaşayan Türk Tiyatrosunda, gören ve görmeyen yazarlar bir araya gelip 11 yeni tiyatro oyunu yazdı. Bir tiyatro metni seyircilerle buluşana kadar tamamlanmış sayılamayacağı için, karakterler, onları oynayacak oyuncular aramaya koyuldu ve
Tükendi
Mezar taşları gibi yükselen binaların arasında hapsedilmiş ve geçmişinin gölgesinde kaybolmuş yabancı, bir gün eroin bağımlısı bir kızla tanışır ve birbirlerinin özgürlüklerini sorgularken soluğu direnişte alırlar. Yabancı, evini sıcak ve rahat hapishanesini direnişçilere açar, ancak ilerleyen günlerde bir polisi yaralayarak şiddetin çıkmaz döngüsünde esir düşer. Geriye hesaplaşması gereken sevdikleri kalır. Ve tırnaklarıyla teker teker kazmaya başlar mezarlarını. Hâlâ hayatta, ancak can çekişmekte olan ağa
Tükendi
Hayatıma bu şekilde girmene izin vermeme rağmen benden vazgeçmene bile kızmayacağım. Ya diyeceğim. Ya hiç girmeseydin hayatıma? O zaman ne yapardım ben? (Başımı Biraz Belaya Sokacağım Seninle) Ey çocuk! Sen müthiş bir orgazm sonucu, milyonlarca sperm içinden birinci gelerek cenin haline geldin fakat dünya ve İstanbul senin kadar kusursuz değil. Ve insanlar, senin bildiğin kadar onlar değiller. (Doğmamış Çocuğa Mektup) O sokaktaki tek kör insandı o adam fakat hayatı o sokaktaki herkesten daha iyi görebildiği
Tükendi
"Hayat genç bir yazarı yolculuklara zorluyorsa, Aytuğ Akdoğan valizini çoktan hazırlamış. Onun ufkunu maceralar, rotasını ise merak belirleyecek. Gittiği yerden döner mi: Aklı bedenini bağışlarsa oralarda kalacaktır. Yazdıkları bunun ipuçlarını taşıyor çünkü." küçük İskender. Kitap, ilk cümlesinden itibaren toplumsallaşmış ya da toplumsallaşamamış insanın sahip olabileceği kimlikleri sorgular ve ironik bir biçimde serseri ruhlu bir genç tarafından, yirmi birinci yüzyılın modern insanına ve hayatına eleş
Tükendi
Benim tek bir problemim vardı: Hasta insanları seviyordum ve deliliğine inandığım adam ve kadınlarla çıkıyordum yola, ancak ben hasta değildim; ben aslında son derece sağlıklı ve aklı başında bir adamdım. Ve bu aklı başındalık getirdi sonumu! O acı çektikçe, ben ona daha çok bağlandım; meğer sonunda en çok acıyı gene ben çekecekmişim İnsanların seni sevmesine izin vermemeli, sonra hiçbir zaman yalnız kalmayacağını düşünüyorsun * Evinin yolunu unutmuş genç bir romancının gözünden ötekilerin mesken tuttuğu
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1