Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitap tevhid ilkesinin bir ahlâk felsefesine ve bir sosyoloji ilkesine dönüşmesi durumunda ne gibi sonuçlar üreteceğini göstermeye çalışan bir inşa denemesidir. İrfan Felsefesi'nde İbn Arabi böyle bir teşebbüste bulunmuştu. Fakat cümlenin içeriği ona yeterli gelmemiş ve anlam dünyasında "teşbih - tenzih" sınırlarını aşan bir farklılık oluşturmuştu. Selefilik'i şekillendiren İbn Teymiyye ve ardından gelen düşünürler de böyle bir teşebbüste bulunmuşlardı ama cümleyi sosyal düzenin temel ilkesi olarak kabu
"İslami mücadele" tartışmaları, "değerler adına mücadele" olgusundan bağımsız temellendirilemez ve tartışılamaz. Eğer bahis mevzuu peygamberin kendisi olsaydı, İslami mücadele olgusunu müstakil bir mesele olarak tartışabilir ve değerlendirebilirdik. Fakat bugün peygamber yok ve bu değerler adına mecburen (Müslüman) insanlar konuşmaktadırlar. (Müslüman) İnsanların sözleri ise "her şartta" ve "mutlak manada" İslam'ın sözleri değildir, her davetçi kaçınılmaz olarak kendi anladığını ve yorumladığını anlatır.
İki büyük sorunla karşı karşıyayız! Birincisi İslam'a uygun bir sosyal düzenin oluşturulması sorunudur ve niteliği, boyutları şu sorularda ortaya çıkar: - İslam'ın değerlerinden doğmuş, onun bakış açısını yansıtan, ama; işsizlik, yoksulluk, gelir adaletsizliği, etnik milliyetçilik, farklı kültürlerin birlikte yaşaması, hak ve özgürlükler, adaletsizlik, haksızlık, ahlaksızlık gibi güncel bütün problemlere adil ve ikna edici çözümler içeren bir sosyal düzen mümkün müdür? İslam nasıl bir yönetim biçim
İslam;geçmişte nasıl anlaşılıyor ve nasıl yaşanıyordu? Günümüzde nasıl algılanıyor? Sapma ve bozulma nasıl ortaya çıktı? Bozulma sürecinde dış etkenlerin rolü nedir? Geleceğe bakış Kısacası dün, bu gün, yarın İslam algılayışları.
Tükendi
İslamın temel kavramlarını dağıtıp karıştırmadan, ama bilinmesi gerekenleri de söylemek (yazmak) ten çekinmeden ele alındığını göreceksiniz. Allah, tevhid ve şirk, ibadet, din kavramlarına farklı bir bakış...
Tükendi
Zalimler için saldırgan savaştan ne denli kaçınmak gerekirse, saldırganlara karşı savaşmak ise o denli kaçınılmazdır. İslam aktif mücadeleyi öngörür. Bu anlamda savaşı, saldırganlara karşı savunma ve hakkı müdafaa olarak gerekli kılar. Yeryüzünde egemen olma sevdası ve saldırganlık hep var olduğuna göre hak-batıl savaş da kıyamete kadar sürecektir. Bu durumda iyilik savaşının sürdürebilmesi ve kazananlardan olabilmek için bu savaşın mantığını, geçirdiği süreçleri ve aldığı şekilleri iyi kavramak gerekir. B
Bütün hedefler yürünmesi gereken bir yolun sonundadır. Uzun veya kısa,zorlu veya kolay her yol, yürüyeni olduğu zaman biter. İşte bunun gibi islam da, kendisine ulaşmayı arzulayan insanların çaba ve gayretlerinin ucundadır. Ve Müslaman, bu çabayı göstermeye soyunandır. Yüce Allah kendi yolunda çaba gösterenlere yardımcı olmaya ve onları hedeflerine ulaştırmaya söz vermiştir. Allah'ın söz verdiği bir konuda ne başka bir söze, ne de herhangi bir şüpheye yer kalır.
İslam'ın temel kavramlarını dağıtıp karıştırmadan, ama bilinmesi gerekenleri de söylemek (yazmak) ten çekinmeden ele alındığını göreceksiniz. Vahy, kur'an, nübüvvet / risalet, sünnet- sünnetullah kavramlarına farklı bir bakış...
Allah yolunda yürürken kazanılan tecrübeler neyi öğretti? Müslüman bireyin sorumlulukları nelerdir? Birey toplum ilişkisi ve toplum olmanın gerekliliği? Allah yolunda mücadeleyi doğru anlamak için kaynak, yöntem ve hedefin gözden geçirilmesi. Ve böylece Allah yolunda hakkıyla mücadele etmek.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1