Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Biz bu çalışmada belgelerden yola çıkarak, hem Osmanlı toplumuna ilişkin kimi ezberleri bozduk, hem de tarihin külleri altında kalmış kurumsal uygulamaları sosyolojik bir bakış bir bakışla yeniden gün ışığına çıkarmaya çalıştık. Eserde kadın, çocuk ve kimsesiz çocukların hakları kadar, toplumsal cinsiyetin din ve gelenekle bağlantısı irdelenmiş; günümüzde tartışılan birçok ailevi sorunun arka planı aydınlatılmaya çalışılmıştır. Teorik İslam-aile hukukunun Hüdavendigar vilayeti özelinde pratiğe yansımasının
Tükendi
Toplumsal bir varlık olarak bireyler, genelde toplumsal yapı-din ilişkisini ve özelde toplumsal sorunlar karşısında dinin rolünü anlamaya ilgi duyabilirler. Ne var ki, din kaynaklı toplumsal olaylar çoğu defa uzman görüşüne başvurmayı gerekli kılacak ölçüde karmaşık olabilir. İşte bu eser toplumsal bir olgu olarak dinin, dini grupların ve dini karakterli toplumsal olayların analizinde bir başvuru kaynağı niteliğindedir. Bu çalışma, öncelikli olarak, Din sosyolojisi öğrencilerine hitap etmekle birlikte, din-
İman kavramı, dinî inancın İslami terminolojideki karşılığıdır. Başta Allah (cc) olmak üzere inanılması gereken objelere inanmayı belirten bu kavram, cam bir fanus içindeki hava gibi dış dünya ile irtibatsız, sadece insanın iç dünyasına ait bir yapılanma değil, aksine onun tüm tutum ve davranışlarına yön veren dinamik bir unsurdur. İman, karşılıklı güveni, emniyeti, emaneti telkin ettiği için hem ferdin psikolojik ?gerilimlerini dengeleyici hem de toplumsal bütünlüğü ve dayanışmayı sağlayıcı bir etkiye sahi
Sanayileşme ve din ilişkisi, sosyolojinin temel araştırma konularının başında gelenlerindendir. Kurucu sosyologlar, sanayileşmenin dinî düşünceyi marjinalleştireceği, hatta ortadan kaldıracağı konusunda neredeyse hemfikirdiler. Ancak, yirminci yüzyılın ortalarından itibaren gelişmiş ve gelişmekte olan bir çok ülkenin sanayileşmiş kentlerinde dinin, gerilemek yerine yeni bir dinamik dalga halinde kentlerin çevresini kuşattığı fark edildi. Buna paralel olarak, aynı yıllarda, sanayileşmeye endeksli sekülerleşm
Çalışma ahlâkı kavramı, bir kültürün genel ahlâki yapısından bağımsız değildir. Kültürü oluşturan karakteristik özellikler, genel hatlarıyla, çalışma alanında da geçerlidir. Bu kavramla, çalışmayı yücelten ahlâki değerlere uygunluk, çalışanın işine yönelik duygusal zekâsı, işine karşı tavrı, kişisel istek ve çıkarlardan özveride bulunarak kendisini verimliliğe motive etmesi gibi hususlar akla gelir. Biz bu çalışmamızda İslamın çalışma hayatıyla ilgili ilkelerini, sosyolojik bir çerçevede incelemeye çalıştık
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1