Alişan Birlik; 1954 yılında Bayburt’ta doğdu. Ortaokul’u İstanbul’da, Lise Fen Bölümü’nü İzmit’te okudu. Küçük yaşlarda saz çalmaya başladı. Âşık Veysel, Davut Sulari ve Âşık Daimi gibi ozanlarla aynı sahneyi paylaştı. Söz ve müziği kendisine ait elli yapıtın sahibi olan Birlik, yurdun hemen her bölgesinde Türk Halk Müziği sanatçısı olarak sahne aldı. İki müzik albümü olan Alişan Birlik, daha sonra ses tellerindeki rahatsızlık nedeniyle sahnelere veda etti. Askerlik sonrası devlet memuru oldu. 2002 yılında
Buldu Zamansız SonuSavaşa gitmiş bir asker gibi sokaklar ıssızdı...Dar bir pencereden "O" firari göğe bakardı,Yavaşça yapraklar dökülürdü, geniş bir el büyüklüğündeÖnce yaz geldi, sonrasında sonbahar,O, gezgin günün akşamı, çekip gittiler...
Henüz dokuz yaşındayken otuz beş yaşındaki babasını kaybeden Ali, annesi Cırık Ayşe ile birlikte amcası Bacak Hasan'ın elinde on yedi yaşına kadar gelir. Babasını kaybettiği günlerden Ali'nin hafızasına kazınan en önemli şey, amcası Bacak Hasan'ın kardeşinin ardından bir damla gözyaşı dökmediğiydi.
Kitapta yer alan yazıların her birini ayrı bir öykü olarak ele alabilirsiniz. Bu öykülerden paylar çıkarmak, nereden nereye gelmişiz sorularına yanıtlar bulmak mümkün. Ama, bu öyküler bir bütün olarak, Alişan Birlik'in yaşamını anlatmaktadır. (...)
İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. Duygudaşlığı pek zayıf, ben'i ise alabildiğine şişkindir. Çok can yakıcı hatta kimi zaman can alıcı bir hastalıkla maluldür, aldatma.
Yalnız kendisine koşulsuz inanıp bağlananları 'ölmekten beter' etmekle kalmaz, kendi trajik sonunu da hazırlar.
Elinizdeki kitap, bu konudaki 'ibret verici' gerçek yaşam öykülerinden oluşmaktadır.
- Her İkisi de evli olan Müge ile Fevzi'nin inanılmaz yasak aşk dramı.
- Karısını boşayıp genç sekreteriyle evlenen avukat Erol'un büyük çöküşü,
- Doktor
Yürüşan iki kadını ölesiye sevdi.
Biri, ilk gençlik aşkı Azade.
Diğeri, olgunluk çağındayken tanıdığı Özlem.
Azade, varsıl bir ailenin erişilmez kızı olduğu için Yürüşan'a 'yasak'tı.
Özlem ise evlli olduğu için.
İki sevda arasındaki yarım yüzyılını sevgiye aç geçiren adam, ömrünün sonbaharında, içinde oğul veren tarifsiz duyguların bedelini hayatıyla ödeyecekti.
Çünkü, iki kadından biri, Yürüşan'ın ölüm fermanını imzalayacaktı.
Atlara nalı ters çaktığında başlamıştı ülkemin esaret zinciri, hiçte kolay olmayacaktır elvada günlerin.
Unutma ki lanetlemeler peşini bırakmayacaktır, yolsuzluğun hesabını ödemesen de mutlaka tarih yazacaktır.
Ülkemin o berrak güneşini, kutsanmış topraklarını sattın, halbuki orada yeşerecektik hep birlikte.
Onca yargıca baskı yaptığında mümkün müdür bunca aydının demir parmaklıklar arkasında kahırlanmamaları.
Yine de sabırla güneşle, selamlaşır gibi yüreklerini teskin ettiler.
İnsan anayurdunda bir hü
İnsanların geleceği kepaze edilmişse
Kanunlar ayaklar altına alınmışsa
Buyruğuna kadar boyun eğdirilmişse
Buna rağmen vicdanları bütün bunlara katlanıyorsa
Hala ağır bir hayat varken kükreyip duruyorsa
Nice yiğitçe insanların eylem gücü yitiriliyorsa
o zaman boşluktaki gökkubbemden
Uçar giderim.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.