Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitap başlıbaşına bir "kadın"ın hikâyesi. Bu hikâye başlıbaşına Türkiye'nin en dramatik tarihi. Bugüne kadar farklı tarihi romanlarıyla okurla buluşan Demet Altınyeleklioğlu, bu kez "kadın" hareketinin sembol isimlerinden Şükûfe Nihal'i kaleme alıyor. Sustum Anne - Açmayan Tomurcuğun Romanı, hayatının son yıllarında "susma" kararı almış, şair, yazar, Darülfünun'un ilk kadın mezun mezunlarından ve Türkiye'nin ilk kadın coğrafya öğretmeni Şükûfe Nihal'in hikâyesi olduğu kadar, birbirinden tanınmış edebi
Edebiyat tarihimizde "hece veznini kullanan ilk kadın şairimiz" olarak geçer İhsan Raif'in adı. Feylesof, şair Rıza Tevfik'in öğrencisi İhsan Raif, şiirlerinin haricinde yazdığı güfteler ve yaptığı bestelerle de ayrı bir yere sahiptir sanat hayatımızda. Ancak hayat hikâyesinin detayları, edebiyat ve müzik tarihinde yazıldığı kadar ışıltılı değildir. Osmanlı'nın son vezirlerinden Köse Raif Paşa'nın kızı olarak, Batılı eğitim ve hayat tarzına rağmen eşini kendisi seçemedi. İlk eşi İhsan Raif'e bir tuzak kurar
Tükendi
Bir Çanakkale RomanıSavaşın kıyameti içinde tüm hayatını kökünden değiştirecek bir yaralı getirirler hastane çadırına. Esir bir “düşman subayı.” Ve Anzak Hemşire ile Türk teğmeni Suat’ın gönül savaşı böyle başlar...Demet Altınyeleklioğlu’nun yeni romanı “Gülüm”ü okurken, dev zırhlıların içinde, Çanakkale’de ölüm kokan siperlerde dolaşacak, düşman taraflardan iki gencin gönül savaşını yüreğinizde hissedeceksiniz. 1915-1975 yılları arasında gidip gelen dramatik kurgusu ve sürpriz sonuyla “Gülüm”ü nefes nefese
Tükendi
Korsanlar tarafından kaçırılıp doğduğu topraklardan çok uzağa, payitahta getirilmiş bir Fransız kızıydı Aimèe. Baktığı herkesi derinlere daldıracak kadar güzel gözleri; güneşi kıskandıracak kadar sarı, upuzun saçları; incecik, narin vücudu ve herkesi sevmeye yetecek kadar büyük, merhametli kalbi onu payitahttaki herkesten ayırıyordu. Osmanlı Sarayı'nın haremine hediye edildiğinde, aklına Paris'in yoksulluk ve acı dolu sokaklarında ekilmiş tohumlar yeni yeni filiz veriyordu. Aklında devrim vardı: hürriyet,
Tükendi
SALTANAT HIRSI EVLAT SEVGİSİNİ, KADER DÜĞÜNSÜZ SULTANI ALT EDECEKTİ... SALTANATIN AKLI OLSA DA KALBİ YOKTUR Çocuk yaşta memleketinden koparılan Nasya, dünyaya korku salan bir devletin en tepesinde oturacağını hayal dahi edemezdi. Aklını kullanmış, kalbini söküp atmıştı. Kösem'di artık o. Yıllar yılı taç verdiği padişahların ardından cihana hükmetmiş, tarihi bizzat kendi yazmıştı. Oğlu Murad'ın hükümdarlığı ile Valide Sultan unvanını alan ve oğlu adına devleti yöneten Kösem'e söküp attığı kalbini tek bir ş
Allecra, 1. Dünya Savaşı'nda kazanılan zaferin sarhoşluğunu yaşayan Roma'da, İstanbul'daki kocasının dönüşünü hasretle bekleyen sıradan bir öğretmendi. Ta ki bir akşam kapısı çalınıp da eline iki satırlık, mühürsüz bir mektup tutuşturulana dek. İstanbul'a, kocasının yanına çağrılan Allecra, barış ve aşk rüyalarıyla uçarak gittiği bu paylaşılamayan şehirde, beklediğinden çok daha fazlasını bulacak, kavuşmak istediği tek kişiyi, kocasını ise bir süre daha beklemek zorunda kalacaktı. Pera'da âdeta baştan inş
Yıllardır aynı toprağın ekmeğini yiyen, aynı denizin suyunda ıslanan, aynı türküleri söyleyen iki milletin kardeşliği sadece bir ömür önce aynı vatana sığamadı. Doğup büyüdükleri topraklardan koparılan insanlar evlerinden, sevdiklerinden, dostlarından, umutlarından oldu. Eleni ve Enver'in aşkı mümkünsüzdü. İster savaşta, ister barışta. Mümkünsüz. İnsanları kadar gelecekleri de düşmandı bu aşka. Birlikte bir gelecek umut etmeden önce, ekilen kin tohumlarını, farklılıkların altını çizen savaş boyalarını, kar
Tarihi roman türünün Türkiye'deki en önemli temsilcilerinden Demet Altınyeleklioğlu'ndan muhteşem bir Çanakkale romanı. Birinci Dünya Savaşı tüm şiddetiyle sürerken Anzak Birlikleri, İngilizlere destek olmak için Gelibolu'da karaya çıkar ve kendilerine ait olmayan bir savaşın içinde, kendilerine ait olmayan bir nefreti dışarı vururlar... Anzak Birliklerinde hemşire olarak görev yapan Helen'inse gözlerini zafer hırsı bürümüştür. Ancak savaşın kıyameti içinde, yaralı bir Türk subayını esir olarak hastane ça
Tükendi
Tarihin Vicdanlardan Gizlediği Gerçekle Yüzleşmeye Hazır Olun. Tarih her zaman adil davranmaz! Kimine kahraman kaftanı, kimine hain gömleği biçer. Gerçekse tarihin gizemleri içinde kaybolur... Büyük Roma fethine hazırlanan Fatih'in beklenmedik ölümü Osmanlı Sarayı'nı karıştıracaktır. Bir yanda saltanatını ilan eden Beyazıt, diğer yanda Şehzade Cem, Osmanlı tahtı için amansız bir mücadeleye tutuşur. Çocukluğunda hiçbir iktidar hırsı olmayan genç Şehzade Cem'in ruhu neden bir anda saltanat hırsıyla kavrulur?
Tükendi
SALTANATININ GÖZÜ KARA SULTANI MAHPEYKER KÖSEMİN BEKLENMEDİK YÜKSELİŞİNİN HİKAYESİ Çocuk yaşta Milostan koparıldığında bütün hayallerine veda etti Nasya. Kaderi, ona hizmetçi olacağını fısıldasa da asi bir denizkızıydı o. Cehennem beklerken cenneti bulduğu Osmanlı Sarayında kraliçe olmaya ant içmişti. Entrikalara, hiç uyumayan düşmanlara, sinsice kol gezen ölüme ve ihanetlere, zekâsı ve insanı büyüleyen güzelliğiyle meydan okudu. Talihi kendine aşık eden, Osmanlının yolunu çizen Mahpeyker Kösem Sultandı a
İhanet Hiç Uyumaz! Osmanlı Haremi. İhtişam Aşkı. Esaret Ateşi. Ve İki Kadın. Kader zarını attı, Nurbanu Valide Sultan ile küçük kuzeni Sophia Baffonun yolları yıllar sonra Osmanlı Hareminde kesişti. Sophia Baffonun ihtişam aşkıyla esaret ateşi arasındaki gitgelleri yakıcı bir hırsa dönüştü. Göz kamaştırıcı saray hayatı Sophiayı pençesine aldı. Nurbanu Valide Sultanın, yaşadığı hayatla payitahta isyan tohumları eken oğlu Üçüncü Muradla evlendirmesi için yoluna çıkmış bir melekti sanki Safiye. Altın saçlı ca
TUTKUSU HÜRREM, GÜCÜ SÜLEYMAN, MASUMİYETİ İSE ESARETİYDİ!.. Üç kıtaya yayılan bir imparatorluk, sayısız entrikanın döndüğü bir saray, güç ve tutkunun kızı bir güzel, üç kalp ve bir aşk. Osmanlı Sarayının muhteşem atmosferinde, kudretle, aşkla kuşatılmış bir hayattı onunki. Çevresinde korkunç ölüm oyunları örülüyor, gölgelere sinmiş suikastçiler fırsat kolluyordu. Yaşamak için öldürmek zorunda kalmayı kabullenemeyen masum bir kalp ve çaresiz, telaşlı çırpınışları Osmanlının unutulmaz dönemlerinden birinin sa
ÖLÜMÜN KIYISINDA YAŞANAN HAYATLAR. HAREM CEHENNEMİNDEN CENNETE UZANAN BİR YOL. KENDİ DESTANINI YARATAN, OSMANOĞLUNA KADER KATAN, AYKIRI BİR KADIN. AŞK, ENTRİKA, TUZAK, İHANET... Güzeller güzeli CecılıaBaffoydu o... Venedik Venedik olalı, ondan güzelini görmemişti. Altın Kız derlerdi ona. Serenatlar ona yapılır, aşk şiirleri onu anlatırdı. Güneş doğudan değil, Cecilianin gözlerinden doğar, onun gözlerinden batar. Yıldızlar gözlerinde parıldar derdi şarkılar. Ancak kaderin rüzgarı yaman esecek, Cecilia kaçı
Haremden saltanata giden tehlikeli yolda yürüyen bir kadın. Hürrem, tarihi gerçekler ve kimi gerçek karakterler kullanılarak kurgulanan bir roman ve yazarımız Demet Altınyeleklioğlu, kendi hayalgücünün ürettiği müthiş bir Hürrem hikayesi anlatırken, 16. Yüzyılın saray atmosferine, kokusuna, rengine, dokusuna ve duygusal haritasına da yeniden hayat veriyor 16. yüzyılın özellikle ilk yarısına hiç kuşkusuz Osmanlı Hakanı Kanuni Sultan Süleyman, İngiltere Kralı Sekizinci Henry ve Kutsal Roma Germen İmparato
SALTANATININ GÖZÜ KARA SULTANI MAHPEYKER KÖSEMİN BEKLENMEDİK YÜKSELİŞİNİN HİKAYESİ Çocuk yaşta Milostan koparıldığında bütün hayallerine veda etti Nasya. Kaderi, ona hizmetçi olacağını fısıldasa da asi bir denizkızıydı o. Cehennem beklerken cenneti bulduğu Osmanlı Sarayında kraliçe olmaya ant içmişti. Entrikalara, hiç uyumayan düşmanlara, sinsice kol gezen ölüme ve ihanetlere, zekâsı ve insanı büyüleyen güzelliğiyle meydan okudu. Talihi kendine aşık eden, Osmanlının yolunu çizen Mahpeyker Kösem Sultandı a
Tükendi
Güneş doğudan değil, Nurbanunun gözlerinde doğar. Yıldızlar Nurbanunun gözlerinde parıldar... Cariye Cecilianın yolu, Hürremin kızı Mihrimahla kesişti. Mihrimah, Senin adın artık Nurbanu olsun, dedi. Tanrının ışığını saçan Kraliçe. İktidar hırsıyla bilenmiş iki kadın. Aşka tutsak düşmüş iki erkek. Tutku, entrika, tuzak, ödenemeyen bedeller.
GÖLGESİNDEN DOĞAN BİR PRENSES VE HIRSINDA BOĞULAN BİR SADRAZAM. KADER, ONLARI BİRARAYA GETİRECEKTİ. Biri, öfkesi kılıçtan keskin, gazabı bin ölüme bedel bir babanın, Yavuz Sultan Selim'in biricik kızı. Geleceğin padişahı Süleyman'ın kız kardeşi. Hatice Sultan. Diğeri, büyük hayalleri olan bir köle. Pargalı İbrahim. Hayat onları büyük acılarla, öfkelerle biledi. Yüreklerinde aşk yerine kin ateşleri yaktı. Hatice, örselenmiş genç kızlığının ve yitirilmiş, gizli bir tutkunun ruhunda yarattığı enkazın altında a
Hürrem, tarihi gerçekler ve kimi gerçek karakterler kullanılarak kurgulanan bir roman ve yazarımız Demet Altınyeleklioğlu, kendi hayalgücünün ürettiği müthiş bir Hürrem hikayesi anlatırken, 16. Yüzyılın saray atmosferine, kokusuna, rengine, dokusuna ve duygusal haritasına da yeniden hayat veriyor 16. yüzyılın özellikle ilk yarısına hiç kuşkusuz Osmanlı Hakanı Kanuni Sultan Süleyman, İngiltere Kralı Sekizinci Henry ve Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken damgasını vurmuştu. Bu hükümdarların iktidar mücadesi
Tükendi
TUTKUSU HÜRREM, GÜCÜ SÜLEYMAN, MASUMİYETİ İSE ESARETİYDİ!.. Üç kıtaya yayılan bir imparatorluk, sayısız entrikanın döndüğü bir saray, güç ve tutkunun kızı bir güzel, üç kalp ve bir aşk. Osmanlı Sarayının muhteşem atmosferinde, kudretle, aşkla kuşatılmış bir hayattı onunki. Çevresinde korkunç ölüm oyunları örülüyor, gölgelere sinmiş suikastçiler fırsat kolluyordu. Yaşamak için öldürmek zorunda kalmayı kabullenemeyen masum bir kalp ve çaresiz, telaşlı çırpınışları Osmanlının unutulmaz dönemlerinden birinin s
Tükendi
Aylarca çok satan listelerinin üst sırasında kalan yazardan bir mübadele romanı.. Anadolu ve Rumeli'de sevdalarıyla vatan aşkları arasında sıkışanların büyük dramı... Balkan ve Dünya Savaşı, Türk-Yunan kapışması ve sonrasında yaşanan sıradan insanların yazılmamış tarihi... Düşmanlıkların dalgalandığı bir ortamda çiçek açan umutsuz sevdalar. Sevdanın kin ve düşmanlığa isyanı... İzmir'de Rum kızı Eleni ile Türk delikanlısı Enver'in, Selanik'te Fidan ile Mehmet'in düşmanlıklara, bağnazlığa meydan okuyan büyük
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1