Mondros Mütarekesi sonrasında, Mütarekenin ağır şartlarının verdiği rehavetle emperyalist devletler, Anadolu'da işgallere başladılar. Bu kapsamda Yunanlılara Trakya'yı ve Batı Anadolu'yu vadeden İngilizler, Yunanlıların 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'e asker çıkartmasını temin ettiler. 1830 yılında Emperyalist devletlerin himayesinde Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını alan Rumlar, topraklarını sürekli genişletmek siyasetini takip etmişler, I. Dünya Savaşı'nda da emperyalist devletlerle işbirliği yaparak,

Uluslararası siyasal antlaşmalarda, siyasal değişim süreçleri ölçüsünde bir süreklilik mevcut değildir. Diğer bir ifadeyle, uluslararası siyasal ilişkiler daima bir elastikiyet içindedir. Çünkü bu ilişkiler, her zaman aynı düzeyde bir devamlılık arzetmezler. Bunun karşısında, süreklilik gösteren, bir defa verildiği yahut icra edildiği zaman değiştirilemeyen antlaşmalar ekonomik ve ticari antlaşmalardır. Bu tip antlaşmalar, devletin yapılarına göre, bir taraf aleyhine olmak üzere daima değişim arzeder. Buna

Bu eser, Birinci Dünya Savaşında Mısır bölgesindeki İngiliz Sefer Orduları Başkomutanı Allenbynin bu cephede, kimi Alman generallerinin de komuta ettiği 7., 8. ve 4. Türk Ordularına karşı verdiği savaşın ve bir bakıma Arabistan, Filistin ve Suriyenin İngiliz Generali Allenbynin anlatımıyla kaybediliş öyküsüdür. Eser, bu bakımdan, Anadolu evladının Arabistanda Sinada, Filistinde ve Suriyede İngilizler, İngiliz Ordusu içinde görev yapan Hintli, Yeni Zelandalı, Avustralyalı, Mısırlı; İngiliz Ordusuna yardım ed

Hayat olgusu, bizzat içinde yaşadığımız evrenin kategorisi içinde bulunduğumuz bir fenomenidir. Düşünen insanın, hayat ve kâinat içinde nerede ve bu olguların neresinde olduğunu bilmeden, idrak etmeden, kendisine yön çizmesi muhaldir. Bu bakımdan biz, bu çalışmamızda hayat olgusunu ve insanın hayat içindeki yerini tespiti amaçladık.

Kâinatın Sırları kitabımız, Kâinatın Yaratılışı adıyla İstanbul 1992de Marifet Yayınları tarafından yayınlanan kitabımız yeniden düzenlenmiş biçimidir. Kitapta ilkin çağdaş kozmogoni teorilerine bir bakış sergilendikten sonra, bu veriler karşısında, Kuran ışığında kâinatın yaratılışı ve sırları konusu yorumlamaya çalışılmıştır. Bu konuda Türkiye de yapılan çalışmalar, tüm bilimsel gelişmelere rağmen, iki elin parmakları sayısını bile geçmez. Çalışmanın kıymeti de bu açıdan takdirlerinize sunulmuştur.

Türkiye gündemine 1980 askerî darbesi sonrası oturan ve o günden beri toplumun geniş kesimlerinin konuştuğu bir konu, anayasa. Aslında milletin gündemine girişi 200 sene öncesidir. 1808 tarihli Sened-i İttifak, Türk anayasa tarihinin ilk denemesi kabul edilmekte. Dr. Faruk Yılmazın bu eseri, Osmanlı devleti anayasacılık hareketi başlangıcı sayılan 1808 tarihli Sened-i ittifak belgesi ile başlayıp, 2012 tarihine kadar bu anayasada yapılan değişiklikleri ortaya koyuyor. Yeni bir anayasa sürecine girmiş olan ü

Atomlar dünyası ilginç bir dünyadır. Bu dünyada birçok olaylar vuku bulmakta küçük bir sistem gibi gerek atomlar âleminde, gerekse atom altı âlemlerde pek çok parçacık birbirini kovalamakta, birleşmekte veya ayrılmaktadır. Bu âlemin bizzat kendisi, makrokosmostan, mikrokosmosa, bize Allah (c.c.)ın sergilediği bir temaşa tablosudur. Atomlar âlemi bize, mikrokosmosun görünebilen kapısını aralar ve yüce yaratıcının kudretinden örnekler verir. Atomun derinliklerinden küçük bir seyahate götürecek bu çalışma bize

Yunus Emre'nin yaşadığı çağ Anadolu'da Anadolu Selçuklu Devleti'nin parçalandığı, yer yer beyliklerin kurulduğu, bu geçiş döneminde halkın sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel çalkantılar içinde bulunduğu bir dönemdir. Yunus'un hayatı ve düşüncesini incelerken içinde bulunduğu çağın koşullarını ilk planda bilmemiz icap eder. Zaten Yunus'u yücelten unsurlardan birisi de, O'nun içinde bulunduğu çağ ile bütünleşmesi, çağının insanına bir kurtuluş ışığı uzatabilmesi ve dertlerini dile getirip derman olabil

Emeviler devrinden itibaren İslam Devleti'nin sınırları pek genişlemiş, İslamiyet, içine birçok milletler ve medeniyetler almış, dolayısıyla Arap dili ve düşüncesi, ele geçirilen yerler halkının dil ve düşünceleri ile ve ele geçirilen yerler halkının hayat ve düşünceleri de Arap hayat ve düşüncesi ile kaynaşmıştı.

Kur'an-ı Kerim, âlemlerin Rabbi olan Allah (c.c.)'tan bir lütuf olarak indirilmiştir. İnsanlara doğru yolu göstermek, hayatlarının her safhasında karşılaştıkları problemlere çözüm bulmak, evren, ölüm ve ölüm -ötesi yani gayb hakkında bilgi vermek için indirilmiştir. İnsanoğlu ancak Allah (c.c.)'ın Lütfi ile doğru yolu bulabilmiştir. Yarattıklarına sonsuz rahmeti olan Allah (c.c.) ilk insandan itibaren olmak üzere beşeriyeti vahiy ile şereflendirmiş, onlara hayatlarında yaşayacakları yolu göstermiş ve bunun

İçinde bulunduğumuz âlemin genel yapısı üzerinde ne söyleyebiliriz? Âlemi anlamak için nelere sahibiz? Kâinatla bizim ilişkimiz nedir? Ne ölçüde Onu anlayabiliyoruz? Onu anlamak için kullandığımız bilgi kaynaklarının değeri nedir? Bize âlemi anlama hususunda ne derece yardım edebilirler? Âlemi anlama konusunda sahip olabileceğimiz veya başvurabileceğimiz başka bilgi kaynakları var mıdır? Âlem hakkında bize ilk bilgi veren kaynak nedir? Çünkü ilk insan olan Âdem (a.s.)in yaratılışında, bir kısım bilgiler ken

Türkiyede İslam ekonomisi üzerine yapılan çalışmaların sayısı henüz yeterli seviyeye ulaşmış değildir. Gerek diğer sistemlerle mukayeseli çalışmalar, gerek teorik tespitler ve gerekse pratik ihtiyaçlara yönelik çalışmalar, sayılara yanında muhteva olarak da henüz başlangıç denilebilecek bir aşamadadır. Bu nedenle İslam ekonomisi üzerinde daha çok çalışmaya ve bu konudaki araştırmacılara ihtiyaç vardır. Bu kitap, sekiz aynı çalışmadan oluşmuştur. Bu derleme, özellikle İslam Ekonomisi üzerinde araştırma yapac

İnsanın yaşadığı doğanın tasviri ve doğa karşısında insanın konumunu tespitle işe başlayıp, ilk insan uygarlıkları üzerinde kuş uçuşu tespitlerde bulunduk. Mezopotamyada kurulan uygarlıklardan Sümer, Elam, Akad, Asur ve Babil uygarlıklarına; Mısır, Hindistan ve Çin düşüncesine değindik. En son da Anadolu Hitit, Frigya, Lidya, Urartu uygarlıklarına, Girit, İonya ve Yunan filozoflarına nihayet Roma felsefesine değindik.

İdeoloji kavramı, 20. yüzyılın en çok tartışılan dahası peşine en çok düşülen kavramlardan biridir. Kapitalizme alternatif teori olarak ortaya çıkışından ve 20. yüzyıl başında pratikte uygulanmasından sonra daha da ehemmiyet kazanmış, sonradan gelişen ve bu ideolojilerin varyantı ideolojilerin de katkılarıyla geçtiğimiz yüzyıl adeta bir ideolojiler çağı olmuştur. Bu çalışmamızda biz, ideoloji kavramını terim olarak, tarihsel gelişimiyle birlikte inceledikten sonra, diğer alanlarla mukayesesini yaparak, kavr

Hücre üzerine bir deneme olan bu etüdümüz, Mikrokosmos-I başlığında incelediğimiz atom yanında, canlılığın temel birimi olan Hücreyi incelemekte ve Hücre içindeki harika âlemlere işaret etmektedir. İnsan, kendi yapı taşları da olan bu âlem içindeki harikaları bildiği ölçüde diğer varlıklarla, evrenle ve alemlerin yaratıcısı ile ilişkilerini düzenleyebilir. Nerden geldim, nereye gidiyorum? sualini kendisine sormayan ve bu suale ilişkin cevaplarını bulamayan insan, sonsuzluk okyanusunda rastgele dolaşan tekn

Bu eser, dinlerin kökeni üzerinde yıllar süren bir etüdün sonucudur. Dinlerin kökeni sorunu, bu konu ile ilgilenenlerin asırlar boyunca merak ettiği bir husustur. Gerçekten ilk dinin hangisi olduğu konusunda, sadece dinler tarihi üzerinde çalışanlar değil, antropologlar, sosyologlar, etnologlarda kafa yormuşlar, çeşitli çalışmalar ortaya koymuşlardır. Bu çalışmaların pek çoğuna biz bu kitapta değinilmiş, eleştirilerde bulunulmuş ve değerlendirilmiş. Bu bakımdan elinizdeki eser, bir bakıma dinler tarihi çalı

Bu eser, bir cihan imparatorluğunun hatalı yönetimler ve kötü niyetli devlet adamları marifetiyle nasıl borç batağına düştüğünü, bu sorunun ülke kaderini nasıl etkilediği, borçların ödenmesi süreci gibi önemli hususlara ait kapsamlı bir çalışmadır. Cumhuriyet döneminde bile ödemeleri devam eden Osmanlı borçları, ülkenin kaderini derinden etkilemiş bir sorundu. 1950li yıllara kadar bu dış borçların ödenmesine devam edildiğini söylersek, durumun vehameti daha iyi anlaşılır. Dr. Faruk Yılmazın bu çalışması, bo

Endüstri devriminin bir sonucu olarak XIX. Yüzyılın ikinci yarısında özellikle batılı sanayileşen ülkeleri, büyük bir üretim ve sermaye birikimi sağlamış, bu birikim, büyük şirketleri bu sermayeden en fazla karı sağlayacak yatırım alanları aramaya yönelmiştir.

Bu kitap, hac ve umre ibâdetlerinin; bütün şart ve rükünlerine, vâciplerine, sünnet ve müstehablarına, mendûp ve edeplerine riâyet edilerek ve yasaklarından kaçılarak yapılabilmesi için hazırlanmıştır. Hac, İslâmın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de bedenî bir ibadettir. Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her müslümana, ömründe bir defa haccetmek farzdır. Üzerine hac farz olan kimse, bu ibadeti geciktirmeden bir an önce yerine getirmelidir. Üzerine farz olduğu halde bir takım gerekçelerle