Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yaba Cep Kitaplarından değerli bir hikâyeciyi daha sunuyoruz. Günümüz gençlerinin pek tanımadıkları bu hikâyeci; Hakkı Özkan'dır. Onun pırıl pırıl Türkçesini seveceksiniz. O bir emekçidir. Matbaa işçiliğinden gelen, gerçek bir yazın emekçisidir. 1950 kuşağından gelen öykücünün irili ufakli 40'ı aşkın kitabı yayınlandı geçmiş yıllarda. Konularıyla, anlatım biçimiyle toplumcu öykücülerimiz safında yer alan Hakkı Özkan; Sait Faik, Orhan Kemal yakınında duran bir özellik taşır. Sokaktaki insanı, işçileri, düşkü
Tükendi
Üç kafadar genç çocuk, topladıkları midyeleri pişirip yemeye başlamışlardı: "Diline bir şey takıldı Yamuk'un. Çıkardı, baktı: Minicik bir inci tanesi. 'Ne o?' diye sordu Sulu. 'İnci galiba!' 'İnci!' 'Bazı midyelerden inci çıkıyormuş ha Can?' dedi Yamuk. 'Midye değil, istiridyeden çıkar inci,' dedi Can. 'Peki bu ne?' 'Minik bir inci.' 'Satsak para eder mi?' 'Bilmem! Çok olsa belki!' Bir kağıda sarıp cebine koydu. Hakkı Özkan'ın bu üç genç kahramanı için, "ufacık, ama pırıl pırıl" bir inci umut olup çıkmışt
Çocuklar siz de zengin olduğunuzu düşünür, düş kurar mısınız? Çok paranız olsa ya da değerli bir şey bulsanız yolda, bunun karşılığında neler yaparsınız? İşte bu öykünün kahramanı Erol, bir gün plajda çok değerli olduğunu sandığı bir taş bulur. Başlar planlar kurmaya. Bu taşın değerini nasıl paylaşacaktır dostlarıyla ve ailesiyle? Kimlere ne tür yardımlar yapacaktır? İster misiniz biz de Erol ile birlikte bu serüveni yaşayalım?
Grevden Sonra´yı gözlerim yaşararak bir daha okumuş oldum. Arı, duru bir Türkçeyle anlatılanların göz yaşartıcı bir gerçeklik taşıdığını sizler de göreceksiniz. Çünkü romanın karakterleri terle yoğrulmuş emek insanları. Balzac "Sönmüş Hayaller"inde Paris´in yayın - basım dünyasını nasıl anlatıyorsa bizde de Hakkı Özkan´ın kaleminden yayın-basınımızın başkenti İstanbul´un Cağaloğlu´su anlatılıyor. Türkiye basım emekçilerinin dünyasının ekmek kavgası olan Grevden Sonra´yı Hakkı Özkan´dan başkası yazamazdı el
Tükendi
Oyuncakçı Baba bebeği eline aldı, sonra cebinden çıkardığı bir pili, elbiselerin altında bir yere yerleştirdi. Düğmeye basınca Pilli Bebek gözlerini kahverengi kahverengi açtı, gülümsedi. Yerinden kalkıp oturdu, çevresini gözden geçirdi merakla. Oyuncakçının daha önceden laboratuvarda öğrettiği gibi, kendisine sevgiyle bakan kadına doğru koştu, eteklerine sarıldı:“Benim canım anneciğim,” dedi.Annesi üzüntüyle sordu:“Oğlum hep bir makine çocuk olarak mı kalacak?”“Hayır. Kendi çalışmalarıyla, davranışlarıyla,
Güzel şeydi başkalarına yararlı olmak, onların karanlık gecelerini aydınlatmak...Elimde olsa, tüm dünyayı ışığa boğardım.Dünyada daha çok ışık olmalı, karanlık yer bırakılmamalı...Bu güzel düşüncelerle içim ısındı, sevinçliydim.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1