Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hz. Fâtıma, Hz. Hatice’nin son çiçeğiydi. Peygamber Efendimizin (sav) kızlarının en küçüğü, dünyada peygamber neslini devam ettirecek nur kaynağıydı. Cennet gençlerinin efendileri Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in annesi, Hz. Ali’nin zevcesiydi. Ümmet hanımlarının seyyidesi, cennet hanımlarının efendisi oldu.
Peygamber Efendimizin (sav) eşi Hz. Hatice’ye; iffetli olduğu için “Tâhire”, Kureyş’in hanımefendisi olduğu için “Seyyide” denildi. İlk ve en büyük eş olduğu için “Haticetü’l-Kübra” diye anıldı. İlk iman eden, cennetle müjdelenendi. Örnek bir anne, örnek bir eşti. Eşine gösterdiği şefkat emsalsizdi. Peygamberimizin maddi manevi destekçisi, can dostu, yoldaşı ve ümmetin annesi oldu.
Hz. Âişe, Mescid-i Nebevî’ye bitişik bir eve gelin geldi. Evinin kapısı Mescid’e açıldığı için Peygamberimizin (sav) bütün sohbetlerini dinledi. Peygamber Efendimizin rahle-i tedrisinden geçmiş biri olarak, İslam’ın ikinci kaynağı olan sünnetin gelecek nesillere aktarımında çok büyük bir rol üstlendi. İlmi, cömertliği, edebi, vakarı ve iffeti ile Müslüman kadınlara örnek oldu.
Hz. Zeyneb, Peygamber Efendimizin (sav) ilk kızıydı. İlk iman edenlerdendi. Vefalı bir eş, fedakâr bir anneydi. Her türlü zorluğa katlandı. Hasretle geçen yıllara sabretti. Gece gündüz sabırla Rabbine dua etti. Sevgi, şefkat, merhamet ve sabrın eritip dönüştüremeyeceği hiçbir şeyin olmadığını gösterdi. Hayatıyla bir ibret hikâyesi yazdı.
Peygamberimizin Mutlu Yuvası Hz. Hatice, Hz. Zeyneb, Hz. Fâtıma, Hz. Âişe, Hz. Ümmü Seleme… Bu hanım sahabiler, Peygamber Efendimizin (sav) hanesinde yaşadılar. Sevgili Peygamberimizin en yakınındaydılar. Bu kutlu hanımlargüzel ahlaklarıyla, fedakârlıklarıyla, sabırlarıyla, imanlarıyla, İslam’a hizmetleriyle kısacası yaşamlarıyla bize örnek oldular. Yeryüzünün en hayırlı insanlarını anlatan bu seri,hepimizin hayatına ve ailesine örnek olsun... 5 kitap + Değerlendirme Testi 1. Vefakâr Eş Hz. Hatice 2. Bab
Hz. Ümmü Seleme, cesur ve kararlı bir hanımdı. Baskılara aldırmadan İslam’ı kabul etmişti. Bu uğurda üç kez hicret etmiş, eşinden ve oğlundan ayrı düşmüştü. Çalışkan, gayretli ve zekiydi. İlme ve öğrenmeye çok önem verirdi. Öğrenmek kadar öğretmeyi de severdi. Birçok âlimin yetişmesine katkıda bulundu.
Abdullah (r.a.), Medine´ye hicret ettikten sonra Sevgili Peygamberimizin gözde öğrencilerinden biri olmuştu. Çok kısa bir sürede uzun sureleri ezberledi ve Efendimize dinletti. Daha sonra bunu: "Allah Resulü´nün (a.s.m.) zamanında, on iki yaşındayken mufassal sureleri ezberleyip okudum" sözleriyle anlattı. Allah Resulü (a.s.m.), torunları gibi Abdullah´ı da çok severdi. Kucağına oturtarak başını okşar, "Sen ne güzel Kur´an Tercümanı´sın" buyururdu. Bir seferinde de elini başına koyarak "Allah´ım ona hikm
Tükendi
Küçük Abdullah (r.a.) Efendimizin yanında her gün yeni şeyler görüyor, duyuyor, hayatını aydınlatacak ölçüler öğreniyordu. Bir seferinde Sevgili Peygamberimizin şöyle buyurduğunu duydu: "Müslüman Müslüman´ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu kaygılandırmaz. Kişi kardeşinin ihtiyacını giderdiği sürece Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim dünyadayken bir Müslüman´ın sıkıntısını giderirse Allah da ahirette onun sıkıntısını giderir. Kim bir Müslüman´ın hatasını gizlerse Allah da kıyamet günü onun hatasını gizler.
Tükendi
Hz. Ümmü Seleme, cesur ve kararlı bir hanımdı. Ailesinin ve akrabalarının baskılarına aldırmadan İslamı kabul etmişti. Tüm zorluklara karşı direnmeyi bilmişti. Bu uğurda eşinden ve oğlundan ayrı düşmüş, ancak bu acıya bile katlanmıştı. Tüm hayatı hasretle geçmişti. Çok çalışkan, gayretli ve zeki bir hanımdı Hz. Ümmü Seleme... Ayrıca dikkatli ve duyarlıydı. Çevresinde olup bitenlerle ilgilenir, problemleri çözmeye gayret ederdi. Bilmediği, yetersiz kaldığı konulardaysa Peygamberimize danışırdı. Kafasına ta
Tükendi
Peygamber Efendimizin eşi Hz. Hatice akıllı, becerikli ve iyi ahlaklı bir hanımdı. Başarılı bir iş kadını, dürüst bir tüccardı. Her haliyle ve davranışıyla örnek bir hanımefendiydi. Bunun için de etrafındaki herkesin sevgisini ve saygısını kazanmıştı. Mekkeliler kişiliğine ve ahlakına öylesine hayranlardı ki ona güzel lakaplar vermişlerdi. Ne kadar güçlü olduğunu anlatmak için Kureyşli Kadınların Hanımefendisi demişlerdi. Ne denli güzel ahlaklı olduğunu ifade etmek için de Tâhire yani Tertemiz bir hanımefe
Tükendi
Peygamber Efendimizin ilk kızıydı. Birbirlerini çok seven dört kız kardeşin en büyüğüydü. Rukiye, Ümmü Gülsüm ve Fatımanın ablasıydı. Peygamberimiz hem onu hem de diğer kızlarını çok sever, yeri geldikçe Kız babasıyım diye övünürdü. Hz. Zeynep, kişiliği ve terbiyesiyle herkesi kendisine hayran bırakan bir hanımefendiydi. İnsanları iyiliğe çağıran bir peygamber kızıydı. İnançlı, sabırlı ve güçlü bir hanımdı. Hayırlı bir evlattı. Vahyin gelişini ilk öğrenenlerden ve ilk iman edenlerdendi. Peygamber Efendim
Tükendi
Hz. Fatıma, Peygamber Efendimizin en küçük kızıydı. Başta babası olmak üzere ailesindeki ve çevresindeki herkesle yakından ilgilenen sevgi dolu bir hanımdı. Yakın uzak herkesin acı ve tatlı anlarını, hüzün ve mutluluklarını paylaşırdı. Fakirlere ve yetimlere sahip çıkar, onlara yardım ederdi. Çocukları çok sever, onlarla yakından ilgilenirdi. Bunun için çevresindekiler onu çok sever, ona güzel isimlerle seslenirlerdi. Mesela, nadide bir çiçeğe benzediği için Zehrâ; yanlış davranışlardan yüz çevirdiği, Alla
Tükendi
AÇIKLAMAYAZARIYORUMLARBASINDANPeygamberimiz, sevgili eşi Hz. Aişeyi çok severdi. Ve ona olan sevgisini sık sık dile getirirdi. Bununla da yetinmez, sevgisini göstermek için ona sevimli isimler takardı. Mesela beyaz tenli olduğu için zaman zaman Hümeyra yani Kırmızıcık derdi ona. Hz. Âişe de Peygamber Efendimizi çok severdi. Ve onun kendisini ne kadar çok sevdiğini bilirdi. Ama yine de bunu duymaktan çok hoşlanırdı. Bir gün, Peygamber Efendimize: - Beni nasıl seviyorsun, diye sordu. Peygamber Efendimiz:
Tükendi
Enes (r.a.) Sevgili Peygamberimiz ile geçirdiği ilk günleri şöyle anlatır: "Allah Resulü´nün (a.s.m.) bana ilk tavsiyesi şuydu: - Ey oğlum! Sırrımı saklarsan iyi bir mümin olursun. Bu tavsiyeden sonra O´nun sırrını hiç kimseye söylemedim. Allah Resulü´ne (a.s.m.) dokuz-on yıl hizmet ettim. Bana bir kere bile ´öf!´ demedi. Yaptığım bir iş hakkında hiçbir zaman ´Niçin böyle yaptın?´, yapmadığım iş hakkında ise ´Şöyle yapsaydın ya!´ ya da ´Ne kötü yaptın!´ dediğini duymadım. On yıl bo
Tükendi
Zekâsı ve kabiliyetiyle bütün sahabilerin dikkatini çeken Küçük Zeyd (r.a.), Kur´an-ı Kerim´i ezberlerken, İslam´ı öğrenirken harcadığı gayret ve emeğinin nasıl ödüllendirildiğini şöyle anlatır: "Allah Resulü (a.s.m.) Medine´ye hicret ettikten bir süre sonra sahabiler beni Huzur-u Saadet´e çıkardılar. - Ya Resulallah! Bu Neccaroğulları´nın çocuklarındandır. Sana inen Kur´an´dan on yedi sure ezberledi, dediler. Allah Resulü (a.s.m.) benden Kur´an-ı Kerim okumamı istedi. Bildiğim sureleri okumaya başladım.
Tükendi
Zaman zaman Allah Resulü (a.s.m.) Üsame´yi (r.a.) bir dizine oturtur, Hz. Hasan´ı diğer dizine oturturdu. Sonra onları bağrına basarak: - Allah´ım ben bunlara merhamet ediyorum sen de merhamet et! Allah´ım ben onları seviyorum sen de sev, diye dua buyururdu. Efendimiz öğrenmeye hazır oldukları zamanlarda sahabelerine tavsiyelerde bulunurdu. Bir gün Üsame (r.a.) Allah Resulü´nün (a.s.m.) huzuruna çıktığında Efendimiz onu güler yüzle karşıladı. - Ey Üsame b. Zeyd! Cennet yolundan ayrılma! Ondan saparak başka
Tükendi
Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) çocukları çok sever, onlarla yakından ilgilenirdi. Çocuklara sevgi ve hoşgörüyle yaklaşır, gülümseyerek karşılık verirdi. Çocuklarla oyunlar oynar, onlarla çocukça konuşurdu. Çocukları okumaya, araştırmaya teşvik ederdi. Onlara özel görevler verir ve ödüllendirirdi. Özellikle yetimlere özel ilgi gösterirdi. Çocuk sahabiler, Efendimizle (a.s.m.) yaşadıkları anıları yaşlandıkları yıllarda bile unutamadılar. O, hayatına girdiği her insanın olduğu gibi çocukların da dünyalarında ö
Tükendi
Sevgili çocuklar! Peygamberimiz Hazreti Muhammed (a.s.m.) 571 yılında Mekke`de dünyaya geldi. O da sizler gibi çok güzel bir çocuktu. Sütkardeşleriyle birlikte kırlarda koşup oynar, kuzuları otlatır, onları sevip okşardı. Çok akıllı ve çok terbiyeliydi. Asla yalan söylemez, büyüklerini üzmezdi. Hayatı acı olaylarla geçti. Daha doğmadan babasını kaybetti. Altı yaşında annesini, sekiz yaşında ise çok sevdiği dedesini kaybetti. Çok büyük acılar yaşadı ama hiçbir zaman ümidini kaybetmedi. Her zaman neşeli, güle
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1