Depo ve envanter yönetimi, lojistik süreçlerin en önemli ve değerli faaliyetlerinden birisidir. Günlük hayatımızda kullandığımız birçok şeyin depo sahalarında belirli bir zaman geçirdiği düşünüldüğünde depo sahaları ve depo yönetimi süreçlerinin yalnızca lojistik süreçlerin parçası olmayıp, gerçekte hayatın bir parçası olduğu gerçeğine ulaşılabilmektedir. Bu kapsamda depo envanter yönetimi süreçlerini merak eden herkes için olabildiğince yalınlaştırılmış, buna karşılık akademik ve teknik özelliklerini koru

Endüstri 1.0 *Endüstri 2.0 Endüstri 3.0 Endüstri 4.0

İçindekiler: - Tehlikeli Maddelerin Sınıflandırılması - Tehlikeli Maddelerin Paketlenmesi - Tehlikeli Maddelerin Taşınmasında Kullanılan Araçlar - Yetkililer ve Sorumluluklar - Tehlikeli Maddelerin Yüklenmesi ve Boşaltılması - Tehlikeli Madde Taşımacılığında Kullanılan Belgeler - Tehlikeli Maddelerin Taşınması - Boya ve Türevleri Lojistiği - Toplam İş Güvenliği ve Risk Yönetimi

Bu çalışmamızda lojistik ve tedarik zinciri yönetimi için paha biçilmez değerde olan demiryolu taşımacılığı tüm yönleri ile incelemeye çalışılmıştır. Özellikle akademik düzeyde bu konuya ilişkin yazılmış eserlerin oldukça az sayıda olması üç yılı aşan bu çalışmada eserin yazarları için zorlayıcı bir etken olsa da aynı zamanda oldukça sınırlı bir literatüre katkıda bulunma düşüncesiyle gayrete getirici bir unsurda olmuştur. Çalışmada demiryolu taşımacılığı ile ilgili daha ziyade yasal düzenlemeler ve işletme

Türkiyenin geleceği olan sektörlerden birisi olan lojistik sektörünün gelişmesi ve dünyada rekabet edebilir düzeylere ulaşması eğitilmiş işgücü ile olacaktır. Bu çerçevede sektöre ilişkin bilgi birikiminin ancak yazılı kaynaklarla olabileceği inancındayız. Akademik dünyanın bir üyesi olarak mevcut bilgilerimizin yazılı bir hale dönüştürülmediği sürece bizlerle birlikte kaybolacağı kanaatini taşımaktayız. Bir eserin oluşturulmasının yanı sıra geliştirilmesi ve yeniden okurlarla buluşturulması yazarın olduğu

Günümüzde demiryolu taşımacılığına ilişkin tartışmalar ve değerlendirmeler giderek artmakta ve önem arz etmektedir. 1923 yılından 1950li yıllara kadar ciddi gelişmeler gösteren demiryolu taşımacılığı 1950li yıllardan sonra 1990lı yılların ortalarına kadar arka planda kalmış ve ulaştırma sektörünün ağırlığı karayolu taşımacılığına terk edilmiştir. 1994 yılından itibaren Dünyada olduğu gibi Türkiyede de demiryolu taşımacılığının geliştirilmesine ilişkin çabalar artmış, Türkiye siyasi karar alıcıları bu konuda

Bu çalışmada amaçlanan 1979 İran İslam Devrim Sonrası İran İslam Cumhuriyeti Türkiye´nin ilişkilerini analiz etmenin yanı sıra, her iki ülkenin birbirlerini ve çevre ülkelere yönelik takip ettikleri dış politikanın analiz edilmesidir. Bu çalışmada İran´ın dış politikası bütün etkiliyenleri ile beraber incelenmiş, geçmişten günümüze İran´ın Türkiye´ye bakışı ortaya konulmaya çabalanmıştır. Bu eserin başlangıç bölümünde Kaçar Hanedanından bahsedilmiş, ardından Pehlevi Hanedanı dönemi incelenmiştir. Gerçe