Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sır Derya kıyısında atlarını dinlendiren, yalçın kara dağların bağrında yurt tutan, kardeşini yitirince uğrun uğrun aramaya çıkan, havadaki kuşu yerdeki mahlukatı kovalayan, aslan yüreğiyle yeryüzünde dolaşan, hiç yorulmadan harp eden, ad kazanan, yiğitlik gösteren, göz yaşı döken, şiir söyleyen; kara elbiseli altmış kafirle bir başına vuruşan, on iki gözü gözleyen, on iki suyu izleyen, on iki hikâyeyi dillendiren Oğuzlar’ın duyulsun diye zaman rüzgarına bıraktığı hikayelerdir bunlar! Aykut Ertuğrul ve Güra
Tüm yolları düğümlemeye niyet edenlerden Mehmet; hayat da aldırmıyor, gözlerini kamaştırıyor durmadan. Babasından kalan birkaç satırla ne kadar dayanabilirse o kadar yürüyor yolları; Kumkapı’yı, Samatya’yı, Paşa’yı. Geçmişin, altı harfli bir sözcük olmadığını, şu anına rengini veren kelime olduğunu fark ederek, elini tutmak isteyen elleri naifçe iterek, dahası kendini başka eller tarafından cezalandırarak Lena’nın, yaşlı teyzesinin yanına varıyor her akşam. Şehrin, ıssızlığın ve kalabalığın, merhametin ve a
1. Deli Gömleği2. Düş Kesiği3. İnsanın Acayip Kısa Tarihi4. Kış Bahçesi5. Pencereden6. Sayıklar Bir Dilde
Tükendi
"Tora torta kombeee Fero nonka hum zeee Kalentaka lumumbus Tanketana bun geee..." Bir yazarı güçlü kılan nedir? Bu uzun öyküyü/novellayı/kısa romanı (bir yazarı güçlü kılan, kesinlikle türler hakkındaki lüzumsuz bilgisi değildir) okurken kendimi dönüp dolaşıp bu sorunun kıyısında buldum. Nedir Güray'ı iyi ve güçlü bir yazar yapan: cesareti, evet. Metnin içinde kendi imal ettiği yüksek etkili kurgusal patlamalardan korkmayıp üzerine gitmek ve yeni patlamalar çıkarabilmek cesareti. Ve yetenek, formüller
Açılmaya açılmaya açılmayı unutmuş bir kapı nereye açılır? Yaşamaya yaşamaya yaşamayı unutan insanlar nasıl nefes alır? Peki insan, bir tren istasyonunda yâhut bir dağ evinde, ölümden başka neyi bu kadar çok bekleyebilir? Güray Süngü, neredeyse ezbere bildiğimiz bir manzaraya yeniden bakmayı teklif ediyor. İnsana, onun bu dünyadaki hikâyesine ve yazgısına. Giderek bir aynaya dönüşüyor sonra bu manzara. Acıları, aşkları ve zaaflarıyla insanın, karanlık geceleri ve apaydınlık sabahlarıyla hayatın, istasyon
"Uzun uzun anlatmam gerek anlaşılması için ama anlatamam. Çünkü siz bir yabancısınız." Pencereden tanıdık yüzlü yabancılar arasında kalmışların romanı. Samimiyetsiz nezaket sözleriyle kızaranların, sırtında delici bakışlar hissedenlerin, herkese sadece "siz" diyebilenlerin. Hayata ancak kabuğundaki pencereden bakmak zorunda olanların.
Birbirine dokunmadan yaşanan hayatları anlatıyor Kış Bahçesi. Hikâyenin dışarıda değil içeride olduğunu anlatıyor. Geçmişin geçmek bilmediğini, buna rağmen asıl yükün geçmişte değil gelecekte olduğunu anlatıyor. İstanbul'un yoksul sokakları, sur içinde yaşanamayan hayatlar, masumiyete dönme arzusu, ölümsüz olma arzusu, huzurla ölme arzusu birbirine karışıyor. Bir kutuya saklanmış ömürler ateşe veriliyor, yeni bir sayfanın üzerinde hayat daha büyük ve daha sert bir yıkım için yeniden başlıyor.
Düş Kesiği, bir sabah uyandığında kendisini yazdığı romanın karakteri olarak bulan Gereksizyazar'ın hikâyesi. Düş Kesiği, anlam giriftse, biçimin de girift olacağından yola koyulan bir roman. Düş Kesiği, bazı şeyleri güzel yapan kusurlardan bahsederken, insanın en temel yanılgısının kendisi hakkında olduğunu savunan bir roman. Düş Kesiği yayımlanışının onuncu yılında sınırlı sayıda üretilen bu özel baskısıyla özel okurlarını bekliyor.
Güray Süngü'nün bir sürü romanı var, pek çok da öykü derlemesi. Peki elinizde tuttuğunuz kitabı hangi başlığın altına koyacağız; şiir mi, öykü mü? Cevap zor! (Yazarı kesinlikle şiir değil diyor.) Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Güçlü dizelerin tesiri altında hatta bazen şiirin ve şairinin -gücünden doğan- görünmez baskısına rağmen ve fakat bu baskıdan kurtulmayı başararak yazılmış güçlü ve yoğun metinlerle karşı karşıyayız. Güray Süngü Sayıklar Bir Dilde'de (evet bildiniz, kitabın adı da Ece Ayhan'ın bir di
"Tora torta kombeee Fero nonka hum zeee Kalentaka lumumbus Tanketana bun geee..." Bir yazarı güçlü kılan nedir? Bu uzun öyküyü/novellayı/kısa romanı (bir yazarı güçlü kılan, kesinlikle türler hakkındaki lüzumsuz bilgisi değildir) okurken kendimi dönüp dolaşıp bu sorunun kıyısında buldum. Nedir Güray'ı iyi ve güçlü bir yazar yapan: cesareti, evet. Metnin içinde kendi imal ettiği yüksek etkili kurgusal patlamalardan korkmayıp üzerine gitmek ve yeni patlamalar çıkarabilmek cesareti. Ve yetenek, formüllerle iz
Tükendi
Güray Süngü'nün sekizinci romanı Az Kalan Gölge, gövdesi seksen üç günde yarıya inen bir Osman oğlu Osman'ın romanı. Osman ülkenin virajlarında savruldu ama yoldan çıkmadı. Çünkü yolda değildi. Lisede koştu, askerde yürüdü, üniversitede pusuya düştü. Pek çok şeyi yarım bıraktı. Çünkü zaten hiçbir şey tam değildi. Bir yer olsun ve oraya gidilsin istedi. Kuru yük gemileriyle dünyayı dolaştı. Okyanuslarda yüzdü. Gökler altında uyudu. Sonra döndü. Ama o kadar uzağa gitmişti ki, döndüğünde hiçbir şey tanıdık değ
Tükendi
İbrahim bir gün evinden çıkar. Ama çıkamaz. Hiçbir yere gidemez. Bir duvara çarpar gibi kalır olduğu yerde. Bir bekçi, ona çıkışı gösterir. Orası bir eşiktir. İbrahim eşikten geçer. Öğrenir; hayatını kaybetmiştir. Hayatı, Kayıp Hayatlar Bahçesi'ndedir. Aramaya başlar orayı ki bulsun hayatını. Çok uzun sürecektir bu arayış: bir ömür belki. Belki bu romanı okuyan bazı insanlar, İbrahim'in kaybettiği hayatını aradığı bu garip dünyanın fantastik bir dünya olduğunu söyleyecektir. Güray Süngü'nün altıncı romanı
Tükendi
Düş Kesiği, bir sabah uyandığında kendisini yazdığı romanın karakteri ‘güvenlik görevlisi M' olarak bulan ‘gereksizyazarın' tuhaf ve sarsıcı hikayesini, incelikle örülmüş bir kurguyla veriyor. 2010 yılında Oğuz Atay Roman Ödülü'ne değer görülen Düş Kesiği, hem insanın en temel bilgisinin hem insanın en temel yanılgısının kendisi hakkında olacağını farklı açılardan bakarak savunuyor; varetmenin sorumluluğuyla, idealin ve tutkunun kanatıcı tarafına eğiliyor.
Tükendi
Güzel insanlar vardır, bilirsiniz. Ama saklanmak zorundadır onlar. Ayhan böyle biri. Kendisinden başka hiç kimseyi, kendi kemiklerinden başka hiçbir şeyi kıramayan biri. Ayhan'ın hikayesi Güray Süngü'nün sıradışı üslubuyla okurlarını yalnızlık ve incelik üzerine düşünmeye davet ediyor.
Tükendi
Harun, kendisini ölüme yaklaşırken fark etmiş bir adam. Geçmişe, asıl güzelliğe yol alması gerek. Aziz, sendelemiş. Ama bir dünya yaratacak kendisine ki, bütün düşmeler ve kalkmaların hesabı ondan sorulsun. Bir yazarın hayatı yeniden kurma çabasıyla yola koyulan Kış Bahçesi, masumiyet ile ölümsüzlük arzuları arasında dolaşan karakterleriyle okurlarına yaşamın asıl değerinin şifrelerini veriyor.
Tükendi
Dördüncü Tekil Şahıs, Güray Süngü'nün Mustafa Nihat adındaki deliliğin sınırlarında gezinen karakterinin, otuz yıl ya da üç on dakikadan müteşekkil yarım saatini anlattığı romanı. Kötülüğün insan ruhunu ele geçirdiğini ve masumiyet için diyet ödemek gerektiğini savunan roman, insanın içindeki ahlak yasasına uç karakterleriyle saygı duruşunda bulunuyor. Aklın insanı sürüklediği kör kuyulardan çıkma çabasının, ironiyle harmanlandığı Dördüncü Tekil Şahıs, Güray Süngü'nün 22 yaşında yazdığı ilk romanı olma özel
Tükendi
2011 Yılı Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü'ne değer görülen Kış Bahçesi Güray Süngü'nün  dördüncü romanı. Bir yazarın hayatı yeniden kurma çabasıyla yola koyulan roman, masumiyet ile ölümsüzlük arzuları arasında dolaşan karakterleriyle okurlarına yaşamın asıl değerinin şifrelerini veriyor. Kendine hitaben bir şeyler söyle, aklım boş ve yorgunum dışında bir şeyler söyle, kelime olur, cümle olur, her şey olur. Sık sık onayla kendini, haklı çıkar, kendine hak ver, evet haklıyım de, ben demiştim de, ama gö
Tükendi
Güray Süngü bu kitabında modern zamanlara dair öyküler kurguluyor. Kendi içinin dehlizlerinde kaybolan insanları anlatıyor. Zamanı, kederi, yalnızlığı resmedip, eşyanın ve gerçeküstü bir kurguyla insanı kuşatan toplumsal düzenin kıyıcılığını ifşa ediyor. Hiçbir şey anlatmayan hikâyeler, üstü örtülü ve acıtan bir şeyler anlatıyor. Hiçbir Şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi 2014 Necip Fazıl Kısakürek Öykü Ödülü'ne layık görüldü. Biliyorum bundan sonrasını. Acısının sebebi hayata yenik düşecek ve unutulup gi
Tükendi
Güray Süngü'nün öykü serüveni yeni izleklerle devam ediyor. Bu kitaptaki öykülerde gerçeküstü kurmacalar var. Mahalleden sesler var. Toplumu birkaç parçaya bölen zihin yapılarından izler var. Ayrışmanın ve birleşmenin; kutuplaşmanın ve bütünleşmenin hikayeleri var. Elbette yarılan zihinler var. Elbette kanayan yaralar var. Kanayan yaralarını güleç bir yüzle dünyadan gizleyen naif karakterler, vicdansızlar ve elbette vicdanları sızlayanlar var.
Tükendi
İnsan durduğu yerde sürekli delirmekte midir? Delirmek, modern dünya tarafından insana sunulan ve tek şıklı hayata direnmenin bir yöntemi midir? İnsan, kendi aklının kuyusundan çıkabilmek için çaba gösterdikçe daha da derinlere mi sürüklenir? Sanat insanı delirmekten alıkoyan bir şey midir? Yoksa sanat, edebiyat, öykü delirmekte olan insanlara kendilerine ve diğerlerine zarar vermesinler diye giydirilen birer deli gömleği midir? Güray Süngü, Deli Gömleği'nde bu soruları doğuracak öyküler kuruyor. Cevapların
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1