Bir gece uyandığında, hayalleri ve toplumun istekleri arasında geçirdiği hayatla yüzleşen bir kadının çözümlerini, çıkmaz sokaklarını ama en önemlisi gerçeklerini tutuyorsunuz elinizde. Fendiye Kartal, 40’lı yaşlarındaki Nazlı’nın geçmişi ve bugünü ile bir yolculuğa çıkarıyor bizi. İçindeki coşkuya rağmen susan, kızgınlıklarına rağmen sinen, mutsuzluklarına rağmen gülen bir kadının zor bir dönemecini anlatıyor. Kendine el vermeye gücü olmadığı bir zamanda önce başka bir eli ve nihayet kendi elini tutmay

“İçinde olmadığım yaşamlar gerçek ve mutlu görünüyor.” “Kendimi sevebilmek için sevilmeye gereksinin duyuyordum. Sevilmezken kendimi sevmeyi beceremedim. Sevilmeye değer olduğumu bilmeye, başkalarının onayına muhtacım.” “Kendini yok sayıyorsan, eni yok sayan insanlara aşık olursun. Kendini değersiz buluyorsan, seni değersiz bulan insanları seversin. Sana, senin gibi davranan insanları hayatına çekersin.” Uzun zaman önce kendisine yüz çevirmiş, sırtını dönmüş, hatta kendisini terk etmiş bir kadın… Y