Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 46 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Umberto Eco'nun "Mimarlık Göstergebilimi" Yayımlandı... Umberto Eco'nun üç ayrı metninden oluşan "Mimarlık Göstergebilim" başlıklı kitabı, Fatma Erkman Akerson'un çevirisiyle yayımlandı. Aykut Köksal'ın genel yayın yönetmenliğinde, mimarlık ve kent üzerine kuramsal kitaplar yayımlayan Daimon Yayınları'nın son kitabı olan "Mimarlık Göstergebilimi", Göstergebilim dünyasının en yetkin adlarının başında yer alan Umberto Eco'nun kitabına yazdığı önsözde Fatma Erkman Akerson şunları söylüyor: " Göstergebili
Tükendi
Geçmişte yaşayanlar bize oranla devdiler, ama bizler cüce olsak da omuzlarına oturarak, yani onların bilgeliğinden yararlanarak onlardan daha iyi görebiliyorduk. Devlerin Omuzlarında, 2016 yılında aramızdan ayrılan Umberto Eco'nun, Milano'da yapılan sanat ve kültür festivali Milanesiana için hazırladığı dersleri bir araya getiren son kitabı. Medeniyetin kökenleri, güzellik, çirkinlik, paradokslar, aforizmalar, yalancılar, sahtekârlar, kusurlu sanat yapıtları, edebi metinler, roman kahramanları, sırlar, k
Tükendi
Gülün Adı ve Foucault Sarkacı gibi yoğun içerikli romanların yazarından zekice yazılmış bir keyifli parodiler toplamı Yanlış Okumalar. Striptiz üzerine yazılan bir denemeden Nabokov´un Lolita´sına, insanın ayda ilk yürüyüşünden bir yayınevine gelen ve sözde editörce geri çevrilen Homeros´un, Marcel Proust´un ya da Dante´nin ünlü yapıtlarına kadar çeşitli konuları işlediği hicivlerden, benzeklerden derlenen ve önceki yıllarda İtalya´nın Il Verri dergisi için kaleme alınmış olan bu yazılar için Eco, "Benzeği
Bomba ve General Bir bombanın içine kapatılmış üzgün atomlar ve ne pahasına olursa olsun savaş çıkarmak isteyen bir general... Üç Kozmonot Altı kollu bir Marslıya rastlayan üç kuşkucu kozmonot Cecü'nün Yer Cüceleri Mutlu masum yaşayıp giden küçük bir gezegene uygarlığı götüreceğini iddia eden kendini beğenmiş bir İmparator (Arka Kapak) Bilim adamı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen olarak 20. yüzyılın en önemli düşünce adamlarından Umberto Eco'dan çocuklara masallar: Cecü'nün Yer Cüceleri. "Bomba ve Gene
Tükendi
"Yönetim biçimimiz komşularımızın yasalarını örnek almaz, çünkü biz başkalarını örnek almaktan çok başkalarına örnek oluştururuz. Yönetim biçimimiz az sayıda insanın değil çoğunluğun sivil haklarına saygı duyulmasına izin verdiği için adına demokrasi denir. Şahsi ilişkilerimizi birbirimize zarar vermeden yaşarız ve kamusal hayatta başkalarına saygı gösteririz; yöneticilere ve haksızlıklara uğrayanları korumak için oluşturulan kurumlara ve özellikle yazılı olmamalarına rağmen onları ihlal edenlere utanç get
Düşman Yaratmak, "rastgele yazılar"dan oluşan bir kitap. Ama, yazarın 20. yüzyılın en önemli düşünce adamlarından Umberto Eco olduğunu düşününce, bu yazıların öylesine seçilmiş konularda rastgele yazılmış yazılar olmadıkları belli. Kitabın adının kaynağı olan "Düşmanı İnşa Etmek" yazısı, New York'ta Pakistanlı bir taksi şoförünün Eco'ya sorduğu, "İtalyanların düşmanları kimler?" sorusuyla başlıyor. Böylece ülkelerin "dış düşman"lardan çok "iç düşman"larla uğraştığı ve bir düşmanın olmaması durumunda bu dü
Tükendi
19. yüzyılda Paris: Komün Günleri; hançer darbeleri; absent dumanları arasında hazırlanan cinayetler; kanalizasyonda yatan cesetler; patlamalar; isyanlar; takma sakallar; sahte noterler; düzmece vasiyetler; satanist örgütler; kara ayinler; cinsellikle pek fazla ilgilenmeyen, hastalarının rüyalarına burnunu sokmamaya kararlı bir Doktor Froïde Torino, Palermo, Paris şehirlerinde dolaşan histerik bir satanist; iki kez ölen bir rahip; masonlara karşı entrikalar kuran Cizvitler; rahipleri kendi bağırsaklarıyla
Tükendi
Kendime sıkça sorduğum bir soru var: Bugün bana birileri yarın kozmik bir felaketin evreni yok edeceğini söylese, yani bugün yazdığımı yarın okuyacak hiç kimse kalmazsa, yine de yazar mıyım? İlk anda buna hayır yanıtı veriyorum. Kimse beni okuyamayacaksa neden yazayım ki? İkinci anda yanıtım evet oluyor ama sadece galaksilerin yaşadığı felakette birkaç yıldızın hayatta kalabileceğine ve yarın bir gün birilerinin benim göstergelerimin sırrını çözebileceğine yönelik umutsuz inancım yüzünden. O halde, Kıyamet'
Ortaçağ, 476 yılında Batı Roma İmparatorluğunun çöküşüyle başlayan ve bin yıldan fazla süren bir çağdır. Ardından gelen çağlar, ortaçağı "karanlık çağ" olarak adlandırmış olsa da bu uzun dönem, aslında farklı medeniyetlerin karşılaştığı, savaştığı, bilgi alışverişi yaptığı, şimdiki bilimlerin temellerinin atıldığı oldukça üretken bir çağdır. Umberto Eco'nun hazırladığı bu ansiklopedik çalışmanın ikinci cildi, yine ortaçağın tüm yönlerine ışık tutuyor. "Uzun bin yıl"ın gündelik yaşamından, müziğe, teknik g
476 yılında Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte antik dünyanın sonu gelirken Barbar halkların yeni aidiyetler oluşturması, Hıristiyanlığın yayılması ve Müslümanlıkla kurduğu karmaşık ilişkiler neticesinde Avrupa'nın çerçevesi de tekrar çizilmeye başlar. Umberto Eco bu kitapta, farklı disiplinlerde ortaçağ üzerine uzmanlaşmış isimlerle işbirliği yaparak; okuyucusunu sanat, tarih, edebiyat, müzik, felsefe, bilim ve teknik gibi başlıklar altında Avrupa uygarlığının söz konusu dönemdeki hikâyesin
Tanrı, kendisine meydan okuyarak, göğe erişecek bir kule yapmaya kalkışan insanları cezalandırır: Babil Kulesini yıkar ve kulenin yapımına dek ortak bir dili konuşan insanları farklı diller konuşmaya mahkum eder... Romanın dilsel ve siyasal birliğinin çökmeye yüz tuttuğu, Latincenin yerini Avrupada bugün de konuşulan dillerin almaya başladığı yüzyıllarda Avrupa kültürü Babil Kulesi olgusunu yeniden düşünür ve kendisine şu soruyu sorar: Dillerin çoğalması ve farklılaşmasına, Ademin Dilini yeniden bularak ya
Tükendi
Umberto Eco'nun ölmeden önce hazırladığı son seçki olma özelliğini taşıyan ve 2000-2015 yılları arasında kaleme aldığı yazılarından derlenen bu kitap, içinde yaşadığımız dönemin akışkan doğasını yansıtıyor. "Toplum kavramındaki krize paralel, insanların birbirini bir yol arkadaşı değil de, aksine sakınılması gereken rakipler olarak gördüğü frenlenemeyen bir bireysellik doğar. Bu ‘öznelcilik', modernitenin temellerine bomba döşemiş ve onu kırılganlaştırıp hiçbir referans noktasının bulunmadığı, her şeyin bir
Tükendi
Her kültürün güzellik ve sanata ilişkin bir görüşü olmuş, ama her kültür bu görüşü açık bir kuramsal çerçeveye oturtmamıştır. "Estetik" kavramı XVIII. yüzyılda Avrupa´da doğmuştur. Bu yüzden estetiğin tarihini ele alan birçok kitap, bu tarihten önce geliştirilen güzellik ve sanat kuramlarını pek göz önünde bulundurmamıştır; Ortaçağ dönemi de uzun süre bu anlam kargaşasından büyük ölçüde zarar görmüştür. Ama elli yılı aşkın bir süredir tarihçilerin tutumu değişmiş, Ortaçağ estetiği üzerine son derece ilginç
Anlatının doğası nedir? Bir metnin bir solukta okunabilir hale gelmesi için yazar hangi kurnazlıklara ve hilelere başvurur? Neden tefrika romanlar okuyoruz? Teselli fikri nedir? Bir kahraman üstün insan olmayan okuyucusunu nasıl teselli eder? Umberto Eco bu kitapta popüler romanlar üzerinden inceleme yaparken aynı zamanda onların kahramanlarını masaya yatırıyor; Rocambole'den Monte Cristo Kontu'na, Arsen Lüpen'den James Bond'a, Tarzan'dan Superman'e kadar... Modern edebiyat mitolojisinin ana karakterlerini
1962 yılında yayımlandığında dünya çapında büyük yankı uyandıran ve yapıt ile okur/izleyici arasındaki etkileşimin dinamiklerinin öne çıkarıldığı Açık Yapıt, 20. yüzyılın poetika literatürüne son derece önemli bir katkı... Umberto Eco, bu çalışmasında müzik, edebiyat ve görsel sanat örnekleri üzerinden dönemin avangard poetikalarının izini sürer ve bu tür yapıtlara eleştirel yaklaşımı olanaklı kılacak bir metodoloji önerir. Yelpazesini geniş tuttuğu bir bilimsel ve metodolojik zeminden yola çıkan Eco, ava
Güzellik nedir? Sanat, zevk, moda nedir? Güzellik mantık çerçevesinde değerlendirilebilir mi? Güzellik üzerine nesnel saptamalarda bulunulabilir mi? İşte Umberto Eco bütün bu soruların merkezinden başlatıyor büyük keşif gezisini. Batı kültürünün başyapıtlarını ("Milo Venüsü"nü Andy Warhol´un "Marilyn"ini, Bosch´un canavarlarını, Botticelli´nin madonnalarını veya Manet´nin odalıklarını göz ardı etmeden) en ince ayrıntısına kadar inceliyor. Güzelliğin farklı yönlerinin kusursuz tanımlamalarını yapıyor; Eski Y
Tükendi
Yorum ve Aşırı Yorum, Umberto Eco'nun Cambridge'de verdiği 1990 Tanner Konferansları'na dayanır. Eco'nun yorumun sınırlarını değerlendirdiği, başka bir deyişle neyin yorum neyin "aşırı" yorum olduğunu belirlemeye çalıştığı üç konferansına, diğer üç katılımcı birer konuşmayla karşılık vermiş, Eco dördüncü ve son konferansında onların katkı ve itirazlarını yanıtlamıştı. Diğer katılımcılar, romancı ve eleştirmen Christine Brooke-Rose, edebiyat kuramcısı Jonathan Culler ve filozof Richard Rorty'ydi. Eco önce ta
Tükendi
Geç Ortaçağ olarak tanımlanan, 1200-1400 arasındaki dönemde Haçlı Seferlerinin ideolojisini temel alan yeni bir genişleme sürecinde Batı, Doğuyu fethetmeye koyulur. Şehirler büyür; mimarlık, sanat ve edebiyat yoğun bir yenilenme ve açılım arzusunu ifade eder. Ancak başlardaki genişleme dürtüsünü Yüz Yıl Savaşları, veba ve çiftçi isyanlarının kanlı bir şekilde bastırılması gibi zorlu dönemler izler. Buna rağmen Avrupa'da XV. yüzyılda yaşanacak olan yeniden doğuşun ilk tohumları bu dönemde atılır. Umberto
Gülün Adı adlı bu dev romanıyla bir anda dünyanın dört bir yanında ünlenen İtalyan yazarı Umberto Eco, aslında çok yönlü bir bilimadamı. İtalya'da, Bologna Üniversitesinde öğretim üyesi, semiolog, tarihçi, filozof, estetikçi, ortaçağ uzmanı ve James Joyce üzerine derin araştırmalar yapmış biri. Umberto Eco'nun bu ilk romanı, 1980'de İtalya'da ilk yayımlanışından bu yana sayısız basım yaptı ve dünyanın pek çok diline çevrildi. Dünyada olağanüstü bir ilgi uyandıran bu romanın yankıları hâlâ sürüyor. Filmi de
??Hayatınla ilgili bir şeyler yaz' dedi Paola. ?Yirmi yaşındayken neler yapıyordun?' Şöyle yazdım: ?Yirmi yaşındaydım. Kimsenin, bu yaşın en güzel yaş olduğunu söylemesine izin vermem.' Doktor, komadan çıktığımda aklıma ilk gelen şeyin ne olduğunu sordu. Şöyle yazdım: ?Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendini yatakta kocaman bir hamamböceğine dönüşmüş olarak bulur.'" ?Kraliçe Loana'nın Gizemli Alevi, geçmişi arayışın romanı. Bir romanın sınırlarını aşan, büyüleyici bir deneme. Gölgelerin doldurduğu, Do
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 46 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2