Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Atatürk’ün en büyük kurumu olan Cumhuriyet, tüm karşıdevrimci ataklara karşın 100. yılına varmıştır. Atatürk ile bir avuç aydının yarattığı devrim ise çok büyük bir tarihsel dönemeçtir ve dünyanın o güne dek yaşadığı atılımların hemen hemen hepsini içerir. Usta gazeteci Işık Kansu, Türkiye Cumhuriyeti'nin içine düşürüldüğü açmazın çıkış yollarını gösteriyor, Cumhuriyetçilerin temel özelliklerinin umudu yitirmemek olduğunu vurguluyor ve şöyle sesleniyor: “Cumhuriyetçilere teneffüs yok. Soluk almadan
Tükendi
Açıklama: Elinizdeki kitap, Cumhuriyetin çürütülüşüne tanıklık etmek zorunda kalan bir gazetecinin mesleğini sürdürürken belgeliğinde biriktirdiği kesiklerden, aldığı küçük notlardan, düşüncelerden, değerlendirmelerden ve yazılardan oluşan bir not defteri gibidir. Siyasal iktidarların güdümlediği yandaş basın... Cemaat medyasının tezgâh senaryoları... Küresel egemenliğin kol kanat gerdiği yayın organları... Cumhuriyete düşmanlığı ana amaç edinmiş gazeteciler, siyasiler, patronlar, kurumlar... İşgale u
Tükendi
Panait Istrati'nin "Arkadaş"ındaki Adrian yaşamı nasıl mı anlar? Şöyle anlar: "Edebiyatı ve güzel sanatları sevmek, dünyanın güzelliklerinden yararlanmak, insanları ezenler arasına katılmamak, dolayısıyla, maddi açıdan en azla yetinmek, haksızlık etmeden, kardeşçe yaşamak, iyi bir dost bulup sevmek, çevresine elinden geldiğince iyilik etmek..." Kızılay'ın ortasında durun. Sağa sola, arkaya öne bir göz atın. Üstünüze üstünüze gelen paltolu, gocuklu, hele hele sürekli elleri kulaklarında "cep"leriyle konuşa
Tükendi
Işık Kansunun kısa dönem öykülerini Eflatunun Devletindeki o ünlü geminin güvertesindeki insanları, onların içinde bulundukları topludurumu düşünerek okudum. Bordamıza vuran deniz, eski ama eskimemiş bir öyküyü dalgalanıyordu. Tarihin ve devletin sırtında taşınıp gelen o deneyim değişmiyordu. Dilden kurguya siyasal yergiyle yazınsal yetkinlik aynı teknede böyle ustaca yoğrulunca, bu sarsıcı öyküler sizin de hamuruna karıştığınız bir dönemin öyküsü olup çıkıyor eşzamanlı. Ya da Zamanımızın Kısa Tarihi... Değ
Tükendi
10 ayrı kalemden Gezi eylemlerinin çözümlemesi; Ali Rıza Aydın, Prof. Dr. Asker Kartarı, Prof. Dr. Bahar Gökler, Doğan Akın, Ergin Yıldızoğlu, Muzaffer İlhan Erdost, Özge Mumcu, Özgür Mumcu, Prof. Dr. Sencer Ayata, Dr. Serdar Şahinkaya. İster Gezi Parkı eylemleri, ister Haziran direnişi, ister Türk baharı; ne derseniz deyin; o halk hareketi bir yeniden uyanışı, diriliş ve silkinişi imgeliyor toplumsal belleğimizde. Baskıya, diktaya, hört zört tutuma, kendini bilmezliğe, asık suratlılığa, Ortaçağcı anlayış
"'Rabıta'nın Zabıtası', Rabıta kitabından 26 yıl sonra yayınlanıyor ve ilk kaleme alındığından bu yana olaylar ile kişilerin üzerinde öbeklenen tozları silkeleyerek, şu anda kimin nerede olduğunu, büyük Rabıta planının hangi noktaya varmış bulunduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, kimi girişimlerin ardındaki gerçek nedenleri daha iyi kavrıyorsunuz, Rabıta'nın güncellendiği bu yapı sayesinde." 4+4+4'lü eğitim sisteminin bütün yapı taşlarının nasıl Rabıta örgütü tarafından sabırla hazırlandığını görüyor, olaya b
Tükendi
Yitirilen, silinen, unutturulan, hatta kimi kez barbarca, kimi kez sinsice yok edilen, anılara tutsak edilen yaşam alanlanmızı anlamlı kılmak gerekiyordu. O yüzdendir, yazınımızın ustaları; Doğu'dan Batıya, Kuzey'den Güney'e Türkiye'deki dönüşümü anlattılar. Çocukluklarını, gençliklerini geçirdikleri illerin, ilçelerin dünü ile bugününü karşılaştırdılar. Duyguları ile gözlemlerini harmanladılar, gönül yitiklerini bilinç laboratuvarında deneye vurdular. Ortaya bir canlı tarih çıktı. Okuyunca göreceksiniz; ne
Tükendi
Bir ulus, 12 Eylül 1980 öncesi, bağımsızlık duygusunu yitirsin diye kan denizine itildi. Tam 12'den vuruldu çocuklarımız, aydınlarımız. Yurttaşlarımız, vatan hainliğinden tutun yurt yıkıcılığına kadar birçok uyduruk suçla yargılandı, soruşturuldu. Hazır bir kuşak darağacına çıkarılmışken sinsi çakallığın av partisi sürdü. Seçkin insanlarımız evlerinin önünde tek tek avlandı, havaya uçuruldu. Kan Denizindeki Mercek, neredeyse çocuk yaşından beri yanından, önünden hep arkadaş, tanıdık, sevdik tabutları geçmi
Tükendi
Ne dersiniz, Mayıs ile Eylül'e yardım etsek mi? Çevremizi ve gönlümüzü temizleyerek, ağaçları kesmeyerek, karıncaları ezmeyerek, insanları üzmeyerek...
Tükendi
Bir soluk aldırmadılar şu güzelim ülkeye... Cephelere böldüler, gençliğimizi çıkmaz sokaklarda avladılar, dürbünlü çetelere kurşun sattılar, kiralık katillere vurdurdular en içtenlikli tutkularımızı; emeğimizi erittiler, kardeşliğimizi kanattılar, insanlığımızı kor ateşlerde yaktılar; geçmişimizi boğazladılar, geleceğimizi havaya uçurdular Ne adına? Çıkarları adına Kıyım kıyım kıyıyorlar, kırımdayız biz.
Tükendi
Üzüm kokan kızlarıyla Sonra Selçuk göğünde yıldızlarıyla Giriyordu gecesine denizin. Gelmiş çağlardan gelecek çağlara Ankara dayanıyordu. Direnişi bu dizelerle benliğimize katmıştı Ceyhun Atuf Kansu. Ankara da dayanmış ve Cumhuriyetle birlikte yeniden doğarak, salkım çiçekli akasyalar, sevgi dolu çocuklar edinmişti; hiçbir şeyden korkmadan; hiç kimseye öykünmeden ve muhtaç olmadan yaşamayı ilke edinen erdemli gençler için bağımsızlık alanları edinmişti. Yepyeni bir kültür yoğruluyordu her köşesinde Derken o
Tükendi
Kerim Afşar, Ayla Kutlu, Halit Çelenk, Aydın Menderes, Muzaffer İzgü, Mümtaz Soysal, Gülten Akın, Server Tanilli, Özcan Karabulut... Gazeteci-yazar Işık Kansu Çocukluğa Yolculuk´ta, ülkemizde farklı farklı özelliklerle tanınmış 24 kişinin, çocukluklarının yaşamöykülerine olan izdüşümlerini ele almaktadır. Erişkin sahiplerinin ağzından aktarılan öykülerle, çocukluk yaşantılarından bugüne taşınan yoksulluğun, direncin, aklın, sevginin ve onurun ulusal bir kimlik tarihçesine dönüşümünü örneklemektedir.
Tükendi
Söylemek bile fazla, bir yazının değeri konusundan gelmez. Önemli olan o yazarın o konuya bakış açısı , onu işleyiş biçimidir. Işık Kansu'nun yazılarındaki büyük incelikler, ustalıklar da buradan çıkıyor ortaya. Hangi konuyu işlerse işlesin "ister koparılmasın diye parmaklıklar arasına alınmış bir gülü", "ister toplumsal belleğin zayıflığını", "ister medyadaki yozlaşımı", insancıl bir öze oturtuyor onları. Bunu yaparken de eleştirel yaklaşımın yanısıra sevgiyi, sevecenliği elden bırakmıyor. Gazete yazıları
Rıdvan Budak - Bayram Meral - Salim Uslu - İsmail Hakkı Önal - İzzet Çetin - Bayram Yıldırım - Yılmaz Karahasan - Mehmet Yüksel Barkurt - Ata Soyer - Önder Özdemir- Uygarlığı bugüne taşıyan bilimsel gelişmelerdeki, insanın doğanın büyük bir özenle sakladığı gizleri birer birer çözmesindeki en önemli unsur, kuşkusuz emek. Son dönemde uygarlığın ilerlemesini yalnızca "teknolojik" gelişmelere bağlayarak, onu emekten soyutlamaya çalışanlar çıktı. Çok da ileri gittiler. "Emek, 10 yıl içinde işlevini yitirecek"
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1