Gizemli Yurt serisinin dördüncü kitabında, yine müthiş bir serüven fırtınası sizleri bekliyor.
Bilinmeyen bir gezegenden aniden gelen tehlikeli bir misafir, bütün işlerin karışmasına vesile oluyor.
Tüm dünyayı tehlikeye sokabilecek bu tuhaf yaratık, kahramanımız olan üç arkadaştan acilen yardım istiyor.
Onları engellemeye çalışan kişilerse her türlü hileyi ve kötülüğü yapmaktan geri durmuyorlar.
Okuyacağınız bu inanılmaz mücadelede şaşırtıcı gerçeklikler keşfedeceksiniz.
Ve yaşayacağınız heyecanın dozu tahm
Akıllara Virginia Woolf'u getiren etkili bir anlatımla Levy'nin yarattığı güçlü bir roman... Afallatıcı."
–Erica Wagner, The Guardian
Eve Yüzerken, Siyah Votka ve Bilmek İstemediğim Şeyler kitaplarıyla tanıdığımız Deborah Levy'nin Man Booker Ödülü'ne aday gösterilen Sıcak Süt romanı, bizi İspanya'nın sıcak sahillerine götürüyor. Antropoloji doktorasını yarım bırakarak tüm zamanını annesine ayırmış olan Sofia, burada hayatına giren yabancılarla ondan biraz olsun uzaklaşma fırsatı bulur. Tüm ilginç yanları
Bir gece yarısı, yatılı okuldaki üç öğrenci aniden ortadan kaybolur.
Gizemli bir şekilde arkalarında hiçbir ipucu bırakmazlar. Ancak onları arayan nöbetçi öğretmen, zekice bakış açısıyla, hiç kimsenin ihtimal vermediği büyük bir sırrı ortaya çıkaracaktır.
Tehlikeli bir fantastik yolculuk ile gizemli bir polisiye olayın iç içe geçtiği bu kitabı elinizden bırakamadan okuyup bitireceksiniz.
Yatılı okuldaki büyük heyecana hazır olun!
Gezegen yolcularının esrarını çözerken bilinmeyen diyarları da keşfedeceks
Yatılı okul hayatının dostluk ve dayanışmayla yoğrulmuş samimi ortamında bir araya gelen
üç arkadaş, inanılmaz bir maceraya yelken açıyor
Kütüphanede buldukları dev kitabın içinden, çözüm bekleyen tuhaf bir şifre çıkar. Ardından
gizli haritayı bulmak için amansız bir çaba başlar. Öfkesiyle kök söktüren nöbetçi öğretmene
yakalanmamak için yapılan zekice plan sayesinde takibe devam ederler ama işler her zaman
planladıkları gibi gitmez.
Hepsi ve daha fazlası bu kitapta...
İnanmazsanız okuyun.
Şaşıracaksınız. H
Yaşam mükemmel günlerle doludur. Her zaman hatırlanacak bir başarının elde edildiği, sevilenlerin sağlık haberlerinin alındığı, doğayla iç içe geçen bir günde suları berrak bir derenin kenarında oturulan ya da arkadaşlarla sıcacık birer bardak çayın paylaşıldığı gün mükemmeldir.
Edebiyat ve sinema her zaman birbirini destekleyen sanat dalları olmuştur. Çoğunlukla sinema edebiyattan etkilenmiştir. Sinemacılar, kâğıt üzerinde duran büyük hikâyeleri ve etkileyici romanları görselliğe dökerek, beyaz perde üzerinden daha geniş kitlelere ulaştırma yolunu seçmiştir.
Bu kitapta ise tam tersi oluyor ve edebiyat sinemadan etkileniyor. Ve yazarlığın tüm yönlerini yansıtan etkileyici filmlerden bir seçki oluşturarak bünyesinde topluyor. Yazmanın büyüsünü, zorluklarını, hazlarını, neşesini
Şiir Perisi'nin rehberliğinde, heyecanlı bir yolculuğa hazır mısınız?
Kitaptaki hikâyeler sizleri bazen şaşırtacak, bazen heyecanlandıracak.
Şiir Perisi'nin sihirli dokunuşuyla hangi marifetleri başardığını göreceksiniz. Kahramanımız
olan sevimli çocukların, hayatında çoğalan bazı güzellikleri keşfedeceksiniz.
Şiir Perisi'nin Sırları'nı okurken, hem öykülerin dünyasında soluk alacak, hem de şiirlerin
gökyüzüne kanat açacaksınız.
Belki elinize kalem alıp siz de birşeyler yazacaksınız.
2 Aralık 2029 akşamında şok bir haber bütün dünya yayayılır:
?Kıyametin kopmasına 99 gün kaldığı kesinleşti!"
Ardından dünyada akla hayale gelmeyecek bir kaos zinciri oluşur. Ama perde arkasında daha büyük bir savaş vardır...
Rahmani ve şeytani güçlerin gizemli savaşına hazır olun!
Kıyamete 99 gün kala ortaya çıkan metafizik varlığın amacı ne?
Cinayetyahutintiharolupolmadığıbelirsizbeşkanlıolayınardındakim var?
Ve hayatını ?Esmaü'l-Hüsna" hakkında şiirler yazmaya adamış münzevi bir şair, bu gizemli sav
Şiir mi güzel, masal mı?
Masal mı güzel, şiir mi?
Hem şiir hem de masal okumak, maceradan maceraya koşmak ister misin?
O zaman Diasa katılmalısın.
Sahibine ulaştırmaya çalışırken şiir madalyonunu, dört kanatlı kırmızı kartalla karşılaşırsın.
Kuyruksuz tilkinin takibinden kaçarken tek kulaklı mavi maymunun evine konuk olursun.
Gözlüklü kutup ayıları, kraliçe penguen, boynuzlu kaplan ve daha niceleriyle tanışırsın. Kim bilir daha ne sürprizlerle karşılaşırsın!
Polat Onat kendi şiirini şöyle betimlemiş şiirine yazdığı önsöz şiirde:
"Şunu söyleyeyim günümüz şiirinde sıkça kullanılan güvenli
yolda yani belirli bir dizge etrafında imgeselliğe yaslanan
kolaycılığa sapmaktansa risk almayı tercih ederek
alabildiğince basitlik ve yalınlıktan absürtlüğe dahası
zırvalamaya dek açılan yelpaze etrafında sıradanlıklardaki
müthiş çarpıcılığı lirik tonda hissettirme"
Bu dizelere ekleyecek çok şey var. Ama bunları sonraya bırakmayı istiyorum. Sadece açıklığın, anlaşılırlığın li
"Bu kitap acaba ne? Monolog tarzı tuhaf bir oyunsal uzun hikâye mi? İronik bir postmodern kısa roman mı? Mükemmel imgelerin billûrlaştığı bir şiir dosyası mı? Manifestovari bir poetik metin çalışması mı?
Dramatik bir intihar mektubu mu? Spesifik bir novella denesi mi?
Ben, bunların hepsi de doğru, demeyi tercih ederim.
Ama son kararı her zaman olduğu gibi yine siz tercih edeceksiniz.
Evet siz.
Toplam 12 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.