Bu kitapta, yaşanmış büyük tarihi olaylardan ziyade, kendi çaplarında olay olmuş masum şeylerin ilginç tarihçeleri var. Sadece yazılı değil, sözlü tarihe de başvurularak derlenmiş bu kitap, tarih dersi fobisi olanların, tarihi sıkıcı bulup alerji kapanların bile rahatlıkla alıp okuyabilecekleri, hatta okurken yer yer gülebilecekleri bir merak gidericidir. Gözlüğü burnumuzun üstüne kim koymuş? Gitar nasıl ortaya çıkmış? İlk ayakkabıyı kimler giymiş? Makyaj nereden gelmiş? Gelinlik neden giyilmiş? Yoğurt

Sinema makinesinden telefona, lokomotiften düdüklü tencereye, bisikletten fermuara, hayatımızı kolaylaştıran küçük, büyük şeylerin komik, momik öyküleri Kim, neyi, nerede, ne zaman, nasıl buldu bu kitapta!Belki senin de içinde bir yerlerde çılgın bir mucit saklıdır, bilemezsin, henüz bu kitabı okumadın ki..

İzafiyet teorisi neydi?" diye sorulduğunda, ?Soruyu tekrar alabilir miyim, biz daha o konuya gelmedik" gibi bahaneler bulmaya ARTIK SON!!! Bu kitabı okuduktan sonra, bilimle ilgili pek çok mevzuyu kolaylıkla anlayabilecek, hatta gerektiğinde tıkır tıkır anlatabileceksin... ?Schrödinger kimdir, neyi bulmuştur?" denildiğinde ?O da kim be, futbolcu mu?" demek yerine ?Ha şu, kedili bilim adamı" diye cevap vermen, bundan böyle işten bile değil... Bilimsel bilgileri şakalaştırmadan, şakalanabilecek kısımlarını da

Eğlenerek öğrenmek isteyenlere... İnsana, "Sen kaç, ben onu oyalarım"diyen dünya hayatına aldanıp, ölümden kaçabileceğini zannedenler... İmamın kayığına binince, "Kaptan müsait bir yerde indiriver!" deyip yarı yolda ineceğini dü- şünenler... "Ay hepimizin gitçeee yer orası"genellemesiyle kendine teselli arayanlar..."Benim gözüm toprağa bakıyor. Anam burnuma helva da kokuyor. Gidiciyim ben gidiciii!"diye korkudan kafayı yiyip, ölmekten beter olanlar... Müjde! Bu satırları okuyorsanız hâlâ yaşı- yorsunuz deme

Hepimiz, henüz noktası konmamış hikâyeleriz. Bu kitapta; bir öfke anında yırttığımız, efkarla buruşturup attığımız, yıllarca yürek sandığında saklayıp kimselere okuyamadığımız sayfalar yer almaktadır. Yaşadığın değil, "hissettiğindir" hayat... "Kalp atışı!" belki de kalbin içine attıklarını, dışarıya atmaya çalışırken olan şeydir kim bilir!..

Sinema makinesinden telefona, lokomotiften düdüklü tencereye, bisikletten fermuara, hayatımızı kolaylaştıran küçük, büyük şeylerin komik, momik öyküleri Kim, neyi, nerede, ne zaman, nasıl buldu bu kitapta!Belki senin de içinde bir yerlerde çılgın bir mucit saklıdır, bilemezsin, henüz bu kitabı okumadın ki..

Bu kitapta, yaşanmış büyük tarihi olaylardan ziyade, kendi çaplarında olay olmuş masum şeylerin ilginç tarihçeleri var. Sadece yazılı değil, sözlü tarihe de başvurularak derlenmiş bu kitap, tarih dersi fobisi olanların, tarihi sıkıcı bulup alerji kapanların bile rahatlıkla alıp okuyabilecekleri, hatta okurken yer yer gülebilecekleri bir merak gidericidir. Gözlüğü burnumuzun üstüne kim koymuş? Gitar nasıl ortaya çıkmış? İlk ayakkabıyı kimler giymiş? Makyaj nereden gelmiş? Gelinlik neden giyilmiş? Yoğurt nası

Bu kitapta, yaşanmış büyük tarihi olaylardan ziyade, kendi çaplarında olay olmuş masum şeylerin ilginç tarihçeleri var. Sadece yazılı değil, sözlü tarihe de başvurularak derlenmiş bu kitap, tarih dersi fobisi olanların, tarihi sıkıcı bulup alerji kapanların bile rahatlıkla alıp okuyabilecekleri, hatta okurken yer yer gülebilecekleri bir merak gidericidir. Gözlüğü burnumuzun üstüne kim koymuş? Gitar nasıl ortaya çıkmış? İlk ayakkabıyı kimler giymiş? Makyaj nereden gelmiş? Gelinlik neden giyilmiş? Yoğurt nası

"İzafiyet teorisi neydi?" diye sorulduğunda, "Soruyu tekrar alabilir miyim, biz daha o konuya gelmedik" gibi bahaneler bulmaya ARTIK SON!!! Bu kitabı okuduktan sonra, bilimle ilgili pek çok mevzuyu kolaylıkla anlayabilecek, hatta gerektiğinde tıkır tıkır anlatabileceksin "Schrödinger kimdir, neyi bulmuştur?" denildiğinde "O da kim be, futbolcu mu?" demek yerine "Ha şu, kedili bilim adamı" diye cevap vermen, bundan böyle işten bile değil Bilimsel bilgileri şakalaştırmadan, şakalanabilecek kısımlarını da bili

İnsana, Sen kaç ben onu oyalarım diyen dünya hayatına aldanıp, ölümden kaçabileceğini zannedenler İmamın kayığına binince, Kaptan müsait bir yerde indiriver! deyip yarı yolda ineceğini düşünenler Ay hepimizin gitçeee yer orası genellemesiyle kendine teselli arayanlar... Benim gözüm toprağa bakıyor. Anam burnuma helva da kokuyor. Gidiciyim ben gidiciii! diye korkudan kafayı yiyip, ölmekten beter olanlar Müjde! Bu satırları okuyorsanız hâlâ yaşıyorsunuz demektir. Evet, davayı çoktan çaktığınız üzere