Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Doğduğumuzda Bizim için yaptırdığı sandıklara Gümüş aynalar Lacivert taşlar Ve Halep’ten kaçak gelen kumaşlar Dolduran annemiz Bir zaman sonra Bizi koyup o sandıklara Yol Rüzgâr Ve konakları fısıldayacaktı kulağımıza. Yalnız kalmayalım diye karanlıkta Çocukluğumuzu ekleyecek Avunmamızı isteyecekti O çocuklukla. Sırtımızdan jiletle akıtılan kanın Karıştığı uzun ırmağa Bırakıldığımızda Annemiz bu kadarını istemezdi Bu yüzden O uyurken Uzaklaştık Diyorduk sulara.
Tanrı görmesin harflerimi İnsan bir hata diyor durmadan Ve hatasını düzeltmek için Acı veriyor Sadece acı.
Sana geldiğimde Kanatlarımı Siyah taşlarla örülmüş O ıssız şehrin üzerinde açacak Bulduğum bir ağacın dallarına tüneyecek Ve acıyla bağıracaktım. Her kadın kendi ağacını tanır. Uçtum o gece. Karanlığın girmeye korktuğu şehri geçtim. Gölge olmayınca ruh yalnızdı. Uludum.
elbette gül bahçeleri gömülü kalbimizde. paslanmış beşiklere yaslanıp açan inatçı güllerden bir neşe.
Her gece kandil dedi biri Her gece kandil Ve hasrete daha çok var. Neyi duymaktayız biz? Dün oturduğumuz avluda Siyah olan gül Bugün açmış ruhunu Ve bir şey göstermektedir. Sular bir şey göstermektedir Kuşların gülleri geçip kokan nefesi Sesi Senin soluğun olmaktadır hâlâ. Buradaki her günahı temizledi Senin güllere bakman. Senin isteğin göğün katında tartıldı. Bir melekten söz ederken Şehir çok siyah. Budur meleği yükselten belki de dedim Meleği yükselten ve kanatlarını kelimelere açan Şehrin siyah oluşudu
Tükendi
Sessiz bir törenle iç geçirme arasında duran yerde gömdüm onları. ölü oğullar. kurban hepsi. sanki onlara, kurban oluşlarını hatırlatmak için var yeryüzü. yüzleşiyoruz. sızlanmaya başlayan bir çırpınmada "yeter" diyorum. "gidin ve öldürmeyin"
Belli ki bir ağıtçıyım ben, Karanlık çöktüğünde Dağların ötesinde Kimi ansam bakıyor bana acıyla. Bu bir ağıtsa Ağlamak henüz başlamadı İçindekiler; Ağıtçılar gelmeden, Ve kelimeler, Harf, Hayal, Gölge, Eski karanlık, Acı, Umut, Kehanet, Bilinmeyende, Göç, Öperken yeryüzünü, O gülüş yaradılıştır,Son Dağ, Bir ağıtsa bu, Dil, Yok oluşun yüzyılı, Biliyorum söylenmeyeli, İki rüyada büyümek, Senin omzuna yaslanmak, Bekleyiş dolu bir dağ, Ağıtçılar gelmeden, Yürümek, Dönselerdi, Ki, Sonra kadınlar, Bir dağdan
Tükendi
Bu tersine miraçta Gökyüzüne bakan Bütün ölülerden Çokuz. Yolumuzda peygamberler, Oğulları katil Ve kurban. Hepsiyle selamlaştık.
Heves Aşktır - Henüz - Yıldızlara Çıkar - Seninle Aramızda - Orada Olsaydım - Buzulların Sesi - Kar Kristalleri - İz - Ay - Kainatın Bildiği - Soluğun - Öyle Şaşırdım Kirazlara- Bana Bir Şey Söyle - Ateşten- Bakış Bekleyiş Sahiden - Geldiğinde - Beni Bıraktın - Eski Bir Yüz - Yıldız Soyundan Bir Çiçek - Dağ Geçitleri - Sonrası Yok - Sen Uyurken - Kar Yağıyor - Uzağa Gitmiştin - Bekleyiş Mavisi - Yıldız Kümeleri - Gidilmemiş Her Yer - Bozkırda - Bekledim - Gecenin Teni - Uğultu - Zaten - Uzak - Ellerin - Ad
"Onlar dağın ardındakiler. Sözlerinden önce çığlıkları ulaşanlar. Kim oldukları, neye inandıkları bilinmiyor. Görünmez bir güç olarak oradan buraya etki ediyorlar. Adları telaffuz edilse de kim oldukları bilinmiyor. Hepsi buralı, hepsi bizden, binlerce silahlı kadın ve erkek. Dağı mesken tutmuş, hakikatin bildiğimizden farklı olduğunu iddia ediyorlar. Kendi yayınları, medyaları, sivil güçleri var. Neden dağa çıktılar, neden dağda yaşadılar, dönenler neden döndü ve kalanlar neden hâlâ orada? Bu soruların c
Tükendi
Biri dese ki Ruhtan öncedir ışık Ve kusura yakın İnan. Hayat ne kadar karmaşıksa İyilik o kadar yalın. * Bir kuyuya eğildiğinde Yüzünü görecek su yoksa Çekil. Öldürse de su seni Görerek öldürür Susuz kuyudan kork. Kuru düşünme cehennemi Nemlidir Ve ayak izleri vardır Önceden Gidecek olan herkesin
Tükendi
Her gece kandil dedi biri Her gece kandil Ve hasrete daha çok var. Neyi duymaktayız biz? Dün oturduğumuz avluda Siyah olan gül Bugün açmış ruhunu Ve bir şey göstermektedir. Sular bir şey göstermektedir Kuşların gülleri geçip kokan nefesi Sesi Senin soluğun olmaktadır hâlâ. Buradaki her günahı temizledi Senin güllere bakman Senin isteğin göğün katında tartıldı. Bir melekten söz ederken Şehir çok siyah Budur meleği yükselten belki de dedim Meleği yükselten ve kanatlarını kelimelere açan Şehrin siyah oluşudu
Tükendi
Onun çölüne gittim. Konuğum, Duvardaki kan pıhtısında. Onun bulduğu damar beni çağırdı Ve ruhum eski bir kanla yıkandı. Onun çölüne düştüm, oturdum çadırında. Eski bir kavmin buluşması ve töreni. Bir yaban kuş gibi tüneyip kıyıya Dedi ki bana ölümsün sen Mutlak Mutlak olan. Onun çölünde gece kımıldar Yılan ve akrep karanlığıyla Hayat bir zehre gizlenir Çoğalır sabırla. O bıraktı beni. Çöldeki kızıl sularda Balıklara bakacak Nefesimi tutarak Uyuyacağım. Onun çölünde her gece Fısıldadım kumlara Sordum nası
Tükendi
Sessiz bir törenle iç geçirme arasında duran yerde gömdüm onları. Ölü oğullar. Kurban hepsi. Sanki onlara, kurban oluşlarını hatırlatmak için var yeryüzü. Yüzleşiyoruz. Sızlanmaya başlayan bir çırpınmada yeter diyorum. gidin ve öldürmeyin * Öldük işte. Kaydık karanlıktan. Kayın ağaçları da gördü Ufak taşlar da. Gece ve yıldızlar geçti üzerimizden. Gömüldük yol kıyısına.
Tükendi
Bu tersine miraçta Gökyüzüne bakan Bütün ölülerden Çokuz. Yolumuzda peygamberler, Oğulları katil Ve kurban. Hepsiyle selamlaştık. * Kuşkusuz bir dağ başında Başlıyor hikâyemiz. Bir köy Ve sonsuz gökyüzüyle. Belki de bu dostluk, Gökyüzüyle bu akrabalık Götürüyor bizi maviye. Mavi Suların Ya da Göğün olmuş Ne fark eder! İçinde var olmaya değer Tek şey ölüm Ölüyüz işte!
Tükendi
Doğduğumuzda Bizim için yaptırdığı sandıklara Gümüş aynalar Lacivert taşlar Ve Halepten kaçak gelen kumaşlar Dolduran annemiz Bir zaman sonra Bizi koyup o sandıklara Yol Rüzgâr Ve konakları fısıldayacaktı kulağımıza. Yalnız kalmayalım diye karanlıkta Çocukluğumuzu ekleyecek Avunmamızı isteyecekti O çocuklukla. Sırtımızdan jiletle akıtılan kanın Karıştığı uzun ırmağa Bırakıldığımızda Annemiz bu kadarını istemezdi Bu yüzden O uyurken Uzaklaştık Diyorduk sulara. * Soğuklar başladığında Atlılar gelmişti bizi a
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1