Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Türk tarihi ve Türk ırkının sosyal ve kültürel eğilimlerinin, eski zamanda en çok etkilendiği ve etkilediği coğrafya şüphesiz ki Orta Asya, Çin ve İran ülkeleri ile bu topraklar üzerinde yaşayan milletlerdir. Bu iki ülke insanını iyi anlayıp, sosyal ve kültürel hayatlarını tetkik etmeden Türk tarihi yazmak ve Türk tarih sosyolojisi oluşturmak hemen hemen mümkün değildir. Bu sebeple Türkleri daha tarihlerinin başlangıcından itibaren daima batıya iten gücün ne olduğunu, göçebelik ve hayvanlarına otlak bulmak
Ölü doğan Büyük Ortadoğu Projesi'nden sonra Suriye olaylarının da bu noktaya geleceği çok öngörülmüyordu. O sebeple proje, "İlerleme için Ortaklık ve Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi'yle Ortak Bir Gelecek" olarak değiştirildi. Fakat Arap Baharı'nda İslam Dünyası üzerinde yapılan planlamalarda eksen kayması oldu ve doğudan batıya doğru sistem Suriye üzerine kuruldu. ABD'nin Irak'ı işgalinde kullandığı "demokrasi" sloganı da Suriye için iflas etti. Mahir Kaynak'ın dediği gibi "BOP alanında herkes Oxford
Bu kitapta; 13.yy da ortaya çıkarak birçok devletin ve milliyetin kaderini etkilemiş, tarihin seyrini değiştirmiş olan Cengiz Han ve devletinin hakkında yazılmış birçok eserin aksine ilmi ve akıcı bir üsluba rastlanmaktadır. Cengiz Han'ın devleti ve haleflerinin kurdukları devletlere dair önemli bilgiler bulunmaktadır. Cengiz'in hayatının ayrıntılı bir şekilde ele alınmasının yanında hangi millete mensup olduğundan Moğol kavramının irdelenmesine, Asya coğrafyasında yaşayan unsurların kimler olduğu ve kısmi
Tükendi
Ali Bademci; 2011 yılından beri âdetâ kan gölüne çevrilen, binlerce yıldır değişik etnik ve dinî gruba ev sahipliği yapan ve Türklerin on asırdır kendilerine vatan bilip asla ve kat'â terk etmeyi düşünmedikleri Suriye coğrafyasını, kadîm medeniyetlerden günümüze kadar tarihî seyri içinde ele alıyor. Türkiye'de bilhassa "Dış Türkler" konusunda yapılan araştırmalarda hep "Suriye Türkleri"nden bahsedilmesine rağmen ne yazık ki buradaki Türk nüfusa dair tatmin edici bir araştırma ortaya konamamıştır. Ali Bademc
Türkiyede tanıdığımız adıyla Nafiz Türker Bey, Enver Paşanın, Türkistanda Ruslara karşı mücadele halinde olan Türkistan BasmacılarıKorbaşılara katıldığı 22 Kasım 1921den 4 Ağustos 1922 tarihindeki şehadetine kadar yanı başında bulunan, kanlı gömleklerini toplayan, şehadetinden sonra Hacı Sami Kuşçubaşı ile çalışıp 21 Mayıs 1923te Afganistana, sonra da İran üzerinden Türkiyeye sığınan 30 kadar karargâh mensubundan biridir. Onun bilgi, belge ve kültüründen zamanında faydalanılamamıştır. Türkiyede hemşerileri
Bugün ülkemizdeki "Türkçülük" hareketi elbette "Kırım-Kafkasya-İdil-Ural" kadar "Kerkük Ekolünü"nün de tesiriyle teşekkül etmiştir.Bu ince hakikati bilmemiz ve kavramız gerekiyor.Çünkü netice itibariyle Anadolu da "Türkmen" köküne dayanmaktadır. Özellikle Doğu Güney ve Güneydoğu Anadolu'da evvelinden sonuna kadar "Bayatlık"gibi bir etnik-sosyal-kültürel mensûbiyetin dışına çıkamayız. İşte "Azerbaycan Ezgileri" ve işte "Kerkük Hoyratları!"Bunları dinleyip de kendinden geçmemek mümkün mü?Ya Türkmeneli'nin da
Tükendi
Bulunduğumuz hücrede hatırlayabildiğim ne vardı? Görüyordum ki buradakiler çok ağır suçlular değil. Çünkü ya hiç dayak yememişler ya da benim gibi şöyle, yüzden acaba diye ıslatılmışlardı. Çünkü gündüz lavaboya gidip gelirken tecrit hücresinde üç yiğit gördüm ki halleri perişan, bir metrekarelik bir demir şebeke, üç tarafı beton kafesler içinde inliyorlar. Bunlarla görüşmelere biraz müsamaha da gösteriyorlardı. Acaba kim kimi tanıyor diye, herhalde iptidâî bir gözetleme de yapıyorlardı. Tecritteki üç kişiyi
Cengiz Han ve Emîr Timur, iki asra yakın ara ile tarihe hükmetmiş iki büyük cihângirdir. Tabiî ki bir görüşe göre de iki büyük barbar. 18. asırda başlayıp 19. yüzyıl içinde muazzam bir tırmanma gösteren Şarkiyatçılık (Oryantalizm), yahut da Doğu Bilimciliği nazarında özellllikle Cengiz Han dünyâ tarihinin en gaddar barbarıdır. Osmanlının öyle uzun boylu bir Şark Siyaseti olmadığı, batılıların da tıpkı müsbet ilimler sahasındaki çalışmaları gibi bizi sollaması veyâ bu zamanın bizim devletimizin çöküş yılları
Tükendi
1917-24 yıllarında Türkistan'a yayılan ve 1934 yılına kadar aralıklarla sürdürülen isyânların kahramanlarına; Sovyet Ruslar, "Basmacı", Türk mücahitleri ise "Korbaşı" adını vermişlerdir. Esasen Çarlık Rusyası karşıtı millî direnişlere Rus idaresi, "Basmaçı hareketi" gözüyle bakıyordu. Zeki Velîdî Togan, aynı kuşaktan bir Türkistanlı olarak yakından takip ettiği Basmacı hareketini "muazzam bir millî hareket" şeklinde değerlendirmektedir. Stalin, "Orta Asya Cumhuriyetlerini Sovyet Rusya'dan ayırmak ve sömü
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1