Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Günümüzde en sık gündeme gelen ve tartışılan konulardan birisi de hiç kuşkusuz israf olgusudur. Bugün israf canavarı, insan ve toplum hayatını ciddi manada tehdit eder duruma gelmiştir. İnsanoğlu, tarihin hiçbir döneminde bu derece büyük bir israf olayıyla karşılaşmamıştır. İsraf olgusu, fakir zengin, kadın erkek, çocuk yetişkin herkesi yakından ilgilendiren bir konudur. Çağın insanı ve maalesef Müslümanlar israf bataklığına gırtlağına kadar batmıştır. Onun için asrımızın afeti diyoruz.
Hayat dini olan İslam dini, insan hayatını hem bireysel hem de toplumsal yönüyle kuşatıcı ve huzur kaynağı olma özelliğini kıyamete kadar sürdürecektir. İslâm, kolektif ve toplum olarak bir arada yaşanılan bir dindir. Dinimizin ikinci kaynağı konumunda olan Hadisler, insanın Allah ile olan ilişkilerinin mükemmel olması hususunda bilgi, yönlendirme ve talimat verme gibi özelliğe sahip olması yanında, insanın insanla/toplumla veya diğer varlıklarla olan ilişkilerinin mükemmel olması konusunda da aynı fonksiyo
Hayat dini olan İslam dini, insan hayatını hem bireysel hem de toplumsal yönüyle kuşatıcı ve huzur kaynağı olma özelliğini kıyamete kadar sürdürecektir. İslâm, kolektif ve toplum olarak bir arada yaşanılan bir dindir. Dinimizin ikinci kaynağı konumunda olan Hadisler, insanın Allah ile olan ilişkilerinin mükemmel olması hususunda bilgi, yönlendirme ve talimat verme gibi özelliğe sahip olması yanında, insanın insanla/toplumla veya diğer varlıklarla olan ilişkilerinin mükemmel olması konusunda da aynı fonksiyo
Hz. Peygamber, üstlendiği görev gereği sürekli toplumla iç içe olmuştur. O'nun evrensel misyonu, cahiliyeden arınmış yeni, erdemli, medeni ve örnek bir toplum inşâ etmeğe yönelikti. Dolayısıyla ona, bu açıdan bir toplum mühendisi veya toplum mimarı gözüyle bakılabilir. Bu durumda hadislerin sosyal hayatın her safhasıyla ilgili olması gayet doğaldır. Hadisler, toplum hayatını müsbet manada o derece etkilemiştir ki, dünyanın neresine gidilirse gidilsin, kendileriyle karşılaşılan Müslüman toplulukların hayat t
Tükendi
Günümüzde hadis karşıtlığında büyük bir artış olduğu gözlenmektedir. Hadissiz Kur'ân Müslümanlığı söylemi bir fitneye dönüşmüş durumdadır. Sanki dinin, sadece Kur'ân'dan ibâret olduğu algısı verilmekte ve hadise şüpheyle bakılmakta, kaynak olarak görülmemektedir. Sünnet düşmanlığı, İslâm'ı tahrif etmek ve bozmak demektir. "İslâm Sünnet'tir, Sünnet de İslâm'dır." Çünkü İslâmî hükümlerin % 80'i sünnete dayanmaktadır. Sünneti kabul etmemek demek bütün bu ahkâmı yok saymak demektir. Onun için
Mutlak manada fakirlik ve zenginlik tek başına bir değer değildir. İslâm dini, fakirliği hiçbir şekilde kutsamaz, fazilet olarak kabul etmez, onu sıkıntı, sefâlet ve ızdırap olarak görür, ondan kurtulmanın gerekliliği üzerinde durur. Dolayısıyla ne din adına dünyanın dışlanması, ne de dünya adına dinin dışlanması söz konusudur. Çalışma olmadan ne dünya, ne de âhiret nimetlerine kavuşulamayacağı gibi, bu dünyadaki ve âhiretteki mutluluğa da kavuşulamaz. Allah'ın salih kullarına vâris kıldığı yeryüzü, sâlihle
Tükendi
Hz. Peygamber, üstlendiği görev gereği sürekli toplumla iç içe olmuştur. Onun evrensel misyonu, cahiliyeden arınmış yeni ve erdemli/örnek bir toplum inşâ etmeğe yönelikti. Dolayısıyla ona, bu açıdan bir toplum mühendisi veya toplum mimarı gözüyle bakılabilir. Bu durumda hadislerin sosyal hayatın her safhasıyla ilgili olması gayet doğaldır. Hadisler, toplum hayatını müsbet manada o derece etkilemiştir ki, dünyanın neresine gidilirse gidilsin, kendileriyle karşılaşılan müslüman toplulukların hayat tarzlarında
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1