Filistin'de Siyonist bir devlet kurmak ve kurulan İsrail devletinin kanlı işgallerini meşrulaştırmak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler, 1947 yılında bu işlevini yerine getirdikten sonra artık anlamını yitirmiş bir kukla sistem olarak biliniyor. Başta ABD olmak üzere devamlı veto yetkisine sahip beş üyenin kontrolündeki bu ahlaksız yapı kurulduğu 1945 tarihinden bugüne kadar hiçbir problemi çözemedi ve aldığı tüm kararlar da İslam dünyasının aleyhine oldu. Milletlerarası hukukun üstünlüğünü hiçe sayarak b

‘İlkeleri İçin Yaşayan Asiller' serisi, insanlığın milli ve manevi değerlerini ön plana çıkarma niyeti ile özellikle bir fikri, düşünceyi ya da bir ekolü değil, asilliği her ne pahasına olursa olsun elden bırakmayan nadide örnekleri ele alacaktır. Üreten, okuyan, milletine büyük yararlar sağlayan, mukaddesatına halel getirmeyen ve özellikle ihanete el uzatmayan asil örnekleri ortaya çıkarma isteğiyle hazırlanacak bu çalışma; gençliğimize bir nebze olsun insanlık değerlerini tanıtmak, uğrunda bedel ödedikler

Küresel bir din olan Islam'ın mensupları Müslümanlar elbette küresel düşünecekler, elbette küresel dertleri olacak ve küresel ölçekli direniş hatları oluşturacaklar. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki Müslümanlar barış ve huzur için direniyor. Bazen kantarın topuzunu kaçırıyor, bazen haddi aşıyor, bazen feci yenilgiler de alıyor. Ancak direniyorlar. Kora kor direniyor, mücadele ediyor, koy vermiyor, boş vermiyorlar. Gazeteci yazar Mustafa Uzun, direniş erleri ile uzun süredir görüşüyor, konuşuyor, kucaklaşıy

Trinidad ve Tobago Müslümanlarını hiç duydunuz mu mesela? Ya da Mayotte, Yeni Zelanda, Kore, Kolombiya Müslümanlarını? Honduras ne yana düşer mesela, Maldivler'de Müslümanların hali nicedir? Antigua ve Barbuda diye bir ülke ismini duyduk mu ki o ülkede yaşayan Müslümanları bilelim? Ya Mauritius? Ya Sierra Leone? Yüzyıllarca sömürgecilere direnen Guyana ne söyler bize, Küba, Sri Lanka, Gine - Bissau, Singapur, Mozambik ve Güney Afrika ne söyler bize? Fiji Müslümanlarından haberdar mıyız, kaç Senegalli yetim

"Ferhenga Navan" ku ji aliyê Mustafa Uzun ve hatiye amadekirin, di nav weşanên Avesta de derket. Kitêb ji du beşan pêk tê; navê keçan û navê lawan. Navên bi her sê diyalektên kurdî; kurmancî, zazakî û soranî, cî digrin. Mustafa Uzun di pêşgotinê de wiha behsa çîroka çêkirina vê ferhengê dike: Fikra berhevkirina navên kurdî ji zû de di bîra min de bû. Piştî mirina kekê min Mehmed Uzun, min xebata civandina navan bileztir kir. Dema Xwedê jê razî Mehmed nexweş bû, ew ji bo tedawiya nexweşiya xwe, li nexweşxan

Dostum, öncelikle hoş geldin. Yüreğine değecek bir kitap okumanı canı gönülden temenni ediyorum. Bu kitap, 2 kitaplık bir seridir. "Doğu Yazıları" ve "Batı Yazıları" olmak üzere iki kısma ayrılan bu serinin ilk kitabı, görmüş olduğunuz "Bazı Yazıları"dır. Bu eserde yüreğimizden geldiğince Batı'ya dair kurduğumuz notları getiriyoruz önüne. Önce Batı'yı anlatalım; Doğu zaten şuracıkta. Almanya, İtalya, Fransa, Avusturya, Belçika, Hollanda, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Kosova,