Bir hak veya özgürlüğe bir hukuk düzeni içinde yer verip vermemek siyasi bir sorundur. Hukuk düzeni içinde tanınmış bir hak veya özgürlüğü belirli bir olayda dar veya geniş yorumlamak ve uygulamak ise hukuki bir sorundur. Kuşkusuz bu iki alan her zaman kolaylıkla birbirinden ayrılmaz. İnsan hakları ihlallerinin yoğunlaştığı ve mağduriyet duygusunun yükseldiği dönemlerde, bu iki alan daha fazla içice geçmektedir. Belirli bir anda bir hakkın tanınması talebi ile aslında varolan bir hakkın hukuk yoluyla korunm

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile güvence altına alınan haklar ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesine bireysel başvuru yolu, bütün hukukçular bakımından temel eğitim alanlarından biri haline gelmiştir. Bu nedenle, hukukçular ve özelliklede avukatlar geçen gün artan biçimde sözleşme ve bireysel başvuru usulü ile daha ilgili hale gelmektedirler. Kitabın bu baskısında, önceki baskının metin kısmı korunmuş, ekler bölümünde Türkiye ile ilgili 31.12.2006 tarihine kadar verilmiş kararların maddelere göre tasnif edi