Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Böcekler, evlerimizde bile iç içe yaşadığımız “öteki” canlılar. Düşüncesi dahi en hafif tabirle huzursuz eden… Görür görmez “yok etme, kurtulma” dürtüsünü tetikleyiveren… Reçel kavanozunuza üşüşmüş karıncalar, kulağınızda biteviye vızıldayan sivrisinek, dolabın kenarından bakan örümcek, davetsiz misafir akrep, hatta yastığınızda beliriveren hamamböceği! Yiğit Bener’in ironik diliyle kurduğu bu çok katmanlı öyküler, toplumdaki “ötekilere” yönelik nefreti de içine alan koca bir metafor dünyasına kapı aralıyor
Yaşadığımız her “an” geçmişe mühürleniverir. Yolun başındayken anılarımızdan çok düşlerimiz vardır oysa. Bazen düşler de yol kazalarına uğrar... Kayıplar arttıkça yüzleşilmesi gereken şeyler de çoğalır. Ölümlerin, kayıpların gölge düşürdüğü ama asla silip yok edemediği kıymetli izleri takip ediyor Yiğit Bener Öteki Düşler’de. Bunu yaparken de gücünü anılar, mektuplar ve şiirlerden alıyor. Zaten kitabın en başında söylediği gibi, “Yaşamak, bir yönüyle kayıplarla başetme sanatı değil midir?” Öteki Kâbuslar’ın
Şenlikli Ada Her gülün bir dikeni varmış, bizim adanın da bir Beter amcası var. Yolda sizi yakalayabilir ve size abuk sabuk hikâyeler anlatmaya kalkabilir. Gülmek serbest, ama sakın anlattıklarına inanmayın, hepsini uyduruyor!
Hombres! Erkekler! Evet size söylüyorum... Neden böylesiniz siz, neden? Nedir derdiniz sizin? Neden "hayır" dendiğinde bunun sadece ve sadece "hayır" anlamına geldiğini anlayamazsınız bir türlü?.. Nedir ezelden beri bizlere yönelttiğiniz bu şiddet? Nereden geliyor bu saygısızlık? Neden bizleri eşitleriniz olarak kabul edemiyorsunuz? Neden? Acı Portakal iki ayrı eksende ilerliyor: Otuz yıl önce, dünyanın dört bir yanından gelen devrimci militanların eğitim gördükleri Amsterdam'daki bir merkezde yaşanan
Kaplumbağalar evlerini sırtlarında taşımaz! Evcil bir hayvanının olmasını çok isteyen Lale babası bir kara kaplumbağası alır. Adını Rostroporot koysalar da onu Rosto diye çağırmaya başlarlar. Bir kız çocuğu ve kaplumbağanın birlikte büyümesinin hikâyesi anlatılıyor bu kitapta!
Yaşamak, bir yönüyle kayıplarla baş etme sanatı değil midir? Kayıplarla baş etmeye çalışırken de sığınacağımız güvenilir liman düş gücümüz değil midir? Yiğit Bener, Öteki Kâbuslar'dan sonra yeni öykü kitabı Öteki Düşler'de işte bu soruların yanıtını arıyor. Öteki Düşler, anı ve öykünün sınırının kimi zaman birbirine karıştığı, kayıp olgusu ortak paydasında buluşan öyküler toplamı. Kurgusal zeminde yoğrulan bu metinlerin ne kadarının gerçek yaşamdan ne kadarının anı ve düşlerden kotarıldığını bilmek pek de
Tükendi
Enis Batur, kendi alanlarında uzman 7 arkadaşına Ömer Hayyam'ın gizemli bir rübâisi aracılığıyla soruyor: Türkiye'nin, Dünya'nın "hal"i ortadayken, 2016 yılının herhangi bir ayında, biri(leri)nin bir rübâi üzerinde odaklanması eşittir 1453 Mayısı'nda meleklerin cinsiyeti üzre tartışmak mıdır? Bu sorudan yola çıkan Batur ve arkadaşları, dünyanın zor zamanlarında entelektüelin ve genel olarak kültürün işlevine, şiir, müzik, resim gibi sanat dalları arasındaki etkileşime, spesifik olarak şiirde ses-anlam iliş
Yiğit Bener Matbaacılık Oyuncağı'nda bize çocukluğundan başlayarak yazar olma hikâyesini anlatıyor. Bu kitapta gazetecilik mesleğinin zorluklarından matbaacılığa ve yazar olmanın püf noktalarına dek pek çok şey bulacaksınız. Üstelik size bir sır verelim mi? Bu kitabın kahramanları arasında, değerli edebiyatçılarımızdan yazarın babası Erhan Bener ve amcası Vüs'at O. Bener'le birlikte, yazarın dayısı değerli ressam ve gazeteci Fikret Otyam da yer alıyor...
Enis Batur ve Yiğit Bener, şanlı edebiyat tarihimizin asr-ı kabusu Latin elifbalı yılların faydasız eserler verdikten sonra hafızalardan silinmiş, kitabevi raflarından kaybolmuş iki edip müsveddesi. Bu müşterek kaleme alınmış risalelerini, bir vakitler mütercimler dünyasında vuku bulmuş mütecennin faaliyetlerin mahiyetini samimiyyet ile itiraf etmiş olmaları sebebiyle, ibret vesikası olarak neşretmeyi görev bildik.
Tükendi
Kitaplarıyla edebiyatımıza özgün katkılarda bulunan Yiğit Bener, yeni romanı Heyulanın Dönüşü'yle Can Yayınları'na katılıyor. Heyula, kendisine bu adı veren bir anlatıcı. Ülkesini terk etmek zorunda kalmış, yaşamını orada kaybetmiş, sonra bu dünyaya geri gelmiş bir hayalet. Ülkesine dönüyor ve kendi ağzından bize kendi yaşamını anlatıyor, yaşamı ve ölümü sorguluyor. Yaşamın anlamı nedir? Dostlarımızla, ailemizle, içine doğduğumuz toplumla nasıl, ne zaman hesaplaşacağız? Heyula'nın Dönüşü'nün, bildiğimiz
Tükendi
İktidardaki sizi eşiti olarak görmez, dolayısıyla o sizinle asla tartışmaz, size fikir danışmaz, sizden bir şey öğrenmez, itiraz kabul etmez, size hak vermez, hatasını kabullenmez, kendini ve kendi doğrularını asla sorgulamaz, size karşı dürüst davranmaz, eşit mesafeye girmez, beğenisini belli etmez, sizinle sırlarını paylaşmaz, dertleşmez, sohbet etmez, dostça şakalaşmaz, gülmez... O sizi daima ötekileştirir, dışlar, aşağılar hatta sizden iğrenir, kuşkulanır, dürüstlüğünüzü sorgular, açığınızı kollar, tahr
Tükendi
Eksik Taşlar, Yiğit Bener'in ilk romanı. 12 Eylül'de yurtdışına çıkmak zorunda kalmış bir babayla (Erdinç) oğlunun (Devrim) birbirlerini arayış hikâyesi... Taşları tek tek yerine oturtarak geçmişini hiç bilmediği babasını dolaylı yoldan keşfetmeye çalışan Devrim, Avrupa kültürüyle tanışırken kendi yaşamına ve Türkiye'deki egemen kültüre de başka açıdan bakmayı öğrenir. Yiğit Bener, içinde debelenip durduğumuz Doğu-Batı sorunsalını ve 12 Eylül'le hesaplaşmayı, iletişim sorunu yaşayan bir baba oğul ilişkisi ü
Tükendi
Kırılma Noktasında Yiğit Bener, 17 Ağustos Körfez depremini yazıyor: Öğretim görevlisi Selin, bu depremde yıkılan yaşamları, ama aynı zamanda yurt içinden ve dışından gelen o olağanüstü insani dayanışmayı ele alan bir roman yazmaya karar verir. Üç farklı yoldan ilerleyen kurgu, hem Selinin bu yazı sürecinde yaşadığı duygusal depremi, hem enkazın altında çöken düzeni ve o düzenin dişlisi olarak gördüğü düşünce kalıplarını sorguladığı romanını, hem de yazdıklarını paylaştığı Amerikadaki arkadaşı Leventin roma
Öteki Kâbuslarda yer alan öykülerde böcekler, ya da küçük, kâbus gördüğümüzde rüyalarımızda etkin olabilecek yaratıklar var: akrep, hamamböceği, çekirge, kurbağa, kaplumbağa... Yiğit Bener, on altı öyküsünün yer aldığı kitabında asıl kâbusun bu yaratıklarda değil, kendi içimizde olduğunu anlatıyor. Hiç sağa sola sapmadan doğrudan söylemek gerek, kimsenin gözünün yaşına bakmayan, siyasal olandan insana dair olana tek hamlede darbe indiren bir kitaptan söz ediyorum. Öteki Kâbuslardaki öyküler, Türkçe dersleri
Öteki Kâbuslar, iki romanı, bir çocuk kitabı ve ödüllü çevirileriyle tanıdığımız Yiğit Benerin ilk öykü kitabı... Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan kitaptaki öykülerin ortak noktası, insanla eklembacaklılar arasındaki ilişkiden hareketle yazılmış olmaları: Bir yazarın evini istila eden karıncalar, hamam böcekleri, güzel bir sofrada yenmek üzere olan bir karides, kelebek koleksiyonerine teslim edilmek üzere olan bir kelebek, salata sosunun içinde can veren bir mayıs sineği
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1