Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Osmanlı Türkçesinden, Latin harfli günümüz Türkçesine aktırdığımız bu eser 1919 yılında basılmıştır. Bu tarihler hatırlayacağımız gibi, 1. Dünya Savaşı'nın bitimiyle Kurtuluş savaşının başlangıcı arasına tekabül etmektedir. Ancak kitabın içindeki şiirler muhteva bakımından bu sıkıntılı sürecin bir kaçışı olarak tezahür etmiştir. Yani şiirler dönemin zorlu şartlarından değil, bizzat şairin hayal dünyasından esintiler taşır. Bu bağlamda "Efsaneler", bizi başka diyarlara yolculuğa davet eder. Bu yolculukta ise
Tükendi
Halit Fahri Ozansoy'un edebiyatçı dostlarını anlattığı bu eseri iki bölüme ayrılır: İlk bölümde, edebiyat mahfilleri, meseleleri ve olayları söz konusu edilir. Ayrıca, Türk kadınının tiyatro sahnesiyle ilk temasının anlatıldığı kısımlar belge niteliğindedir. Ozansoy, kitabının ilinbi bölümünü edebiyatçıların portlerine ayırmıştır. Ahmet Mithat Efendi'den Rıza Tevfik'e, Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan Ziya Gökalp'e kadar edebiyat tarihinin ara sokaklarındaki gezinti, bir şölen havasıyla sayfaları doldurur. En çok
Halit Fahri Ozansoy'dan Edebiyata ve Edebiyatçılara Dair Hatıralar... Halit Fahri Ozansoy, şairliğinin yanında sosyal hayatı ve edebî muhiti yansıtan hatıralarıyla da bilinir. Onun Eski İstanbul Ramazanları, Darülbedayi Devrinin Eski Günlerinde, Edebiyatçılar Geçiyor ve Edebiyatçılar Çevremde adlı eserleri hatırat külliyatımızı zenginleştiren eserlerdir. Ozansoy, kitabın birinci kısmında hayatında iz bırakan ve bizzat tanıdığı isimler etrafında gelişen hatıralarına yer verirken ikinci ve üçüncü kısımlarda;
Tükendi
Eski İstanbul Ramazanları, Halil Fahri'nin çocukluk günlerinden izler taşıyan şatolarla başlıyor. Doğduğu evin bulunduğu Çıkmaz Terazi Sokağı'ndan, evlerindi' Ramazan'ın karşılanması için yapılan hazırlıklardan, Ramazan akşamlarının, Kadir gecesinin, akşamları Şehzadebaşı'nda kurulan eğlence yerlerinden, sosyal yapıdan, azınlıkların Ramazan ayıyla olan münasebetlerinden bahsediliyor. Otobiyografik izlerin sıkça bulunabileceği Eski İstanbul Ramazanları, Halil Fahri'nin edebiyat hatıralarına girmeyen edebî mu
Ah!.. Yüreklere nasıl tatlı bir zevk, kulaklara ne ilahî bir musiki verirdi davulun sesi, ilk ramazan akşamı! Evlerden çocuklar sevinç içinde sokağa fırlardı. On bir ayın sultanı ramazanın gelişi, sonsuz bir beşaret, uhrevi bir huzur olduğu kadar bir eğlence ve hafifleme ayıydı da… Evlerde daha serbest toplantılar yapılabiliyor; büyükler için Şehzadebaşı´nın tiyatro, sirk, Avrupalı hokkabaz kapıları, her gece sahur vaktine kadar açılıyordu. Çocuklar için de Karagöz ve kukla oyunlarının bir müjdesi idi. Ram
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1