Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İnsanlara Huzur ve Manevi Şifa Reçetesi Sunacak Muhteşem Bir Kitap. Nice kere, bir şey istersin verilmez; fakat hemencecik yahut bir zaman sonra ondan daha hayırlısı verilir, ondan hayırlısı verilmek üzere o verilmez, geciktirilir. Nice şeyler vardır ki sen istersin onu; fakat verilse zarar görürsün. Şu halde güzelliği sende kalacak şey istemelisin. İstek, bir şeye karşı içten gelen yönelme duygusudur; arzudur, dilektir, rağbettir, meyletmektir. O duygunun gerçeğe dönüşmesini sözle ya da gönül diliyle bel
Tükendi
Çocuğun güvenini kazanmak pek kolay değil. Hele o güveni kaybetmemek daha da zor mesele! Ne dermiş çocuk: En büyük benim babam!" Ergenliğe ulaşınca ne dermiş: Babam da ne anlar, ne bilir ki!" Ama en sonunda orta yaşlara gelince gerçeği fark edermiş:Benim babam büyük adamdı..." Hep anlatılan bir öyküdür. Küçük çocuk sorar: Anneciğim ben nasıl doğdum Seni leylekler getirdi. Ya babam Onu bir kartal yuvasından almışlar. Ya büyükbabam! Ya onun babası! Cevap alamayan ufaklık kendi kendine mırıldanır: Demek ki
Nâzik Erik Hoca yarım asrı aşan öğretmenlik hayatında birçok talebe yetiştirmiş, talebelerinin gönüllerinde silinmeyecek izler bırakmış bir eğitim neferiydi. Nâzik Erik Hoca yalnızca bir öğretmen değildi. O, kendini bu toprakların çocuklarına fedâkâr bir anne şefkatiyle adamış bir kadın, bir yol gösterici, bir gönül dostu ve toplumun eskimeyen hasletlerini günümüze ulaştıran köklü bir çınardı. Nâzik Erik Hocanın Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak günümüze kadar uzanan 94 yıllık dünya yolculuğunun sırlı
Tükendi
Çanakkale Savaşı'ndan Kurtuluş Savaşı'na Mehmet Hilmi, 1884 yılının başlarında Manastir'ın Kınalı Köyü'nde, kendisini bekleyen uzun ve zorlu yaşamdan habersiz dünyaya gözlerini açtı. Doğduğu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu artık gücünü iyice yitirmiş, askeri ve siyasi yönden çıkmaza girmiş durumdaydı. Türk milletinin içine düştüğü bu durumdan çıkabilmesi için vatansever gençlerden başka umudu yoktu. Manastırlı Mehmet Hilmi de öncelikle vatan ve millet için çalışmayı kendine ilke edinerek askerlik mesleğini
Vermek bir anlamda temizlenmektir. Her kazancımızda, birilerinin de hakkının olabileceği sonucuna varmaktır. Bir anlamda bazı kuşkulardan arınmaktır. Sevgiyi yakalamak, mutlu olmaktır. Elimize geçen nimetlerin hiç değilse bir kısmını başkalarına ayıralım. Özellikle de sevgimizi paylaşmaktan hiç çekinmeyelim. Kim bilir, belki de mutluluğumuzu engelleyen pürüzlerden kurtulmuş oluruz.
Mehmet Hilmi, 1884 yılının başlarında Manastir´ın Kınalı Köyü´nde, kendisini bekleyen uzun ve zorlu yaşamdan habersiz dünyaya gözlerini açtı. Doğduğu yıllarda Osmanlı İmparatorluğu artık gücünü iyice yitirmiş, askeri ve siyasi yönden çıkmaza girmiş durumdaydı. Türk milletinin içine düştüğü bu durumdan çıkabilmesi için vatansever gençlerden başka umudu yoktu. Manastırlı Mehmet Hilmi de öncelikle vatan ve millet için çalışmayı kendine ilke edinerek askerlik mesleğini seçti. 19O5´te Harbiye Mektebi´nden mezun
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1