Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Muhâsibî ilk dönem mutasavvıflarından olup tasavvuf nefis terbiyesi zühd seyr-i sülûkun adabı gibi konularda birçok eser yazdı. Muhâsibî elinizdeki esere en değerli nasihatleri en hoş irşadları eksiksiz öğütleri en açık uyarıları en samimi söz açıklama ve yönlendirmeleri koydu. Tüm bunları hemen anlaşılan ve pratik okunan ilim ve mana hazineleriyle dolu cümleler halinde ifade etti. Abdulfettah Ebû Gudde de eserden daha fazla istifade edilebilmesi için konuyla ilgili açıklamalar içeren notlar ekledi. En de
Ölüm kimsenin inkar edemediği bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Peki ya sonrasında olacaklar?.. Herkesin merak ettiği bir konudur bu.Bu kitap, işte merak edilen bu konuyu ayet ve hadislerde anlatıldığı şekliyle öylesine detaylı bir şekilde ele alıyor ki okuyanı adeta adım adım dolaştırıyor, daha da ötesi, olacakları ona hissettiriyor.Burada ölen sensin, ahirette yeniden diriltilen yine sen. Karşına çıkacak iki tablo var: Sen ya kötülerden ya da iyilerdensin. Bu dünyada iyi amel işleyip iyilerden olamadı
Yeryüzünde yeni bir hakim olduğuna dair yapılan ilan, en mükemmel ifadesini Jean-Jeacques Rousseaunun Sosyal Kontrat doktrininde bulmuştur. Ama son tahlilde belirtilmesi gereken gerçek şudur ki hikayelerle, rüyalarla, ütopyalarla bundan böyle bir yere varamayız. Hayır, bu herşeye gücü yeten insanın ilanı anlamına gelen yetkinleştirilmiş ifade, varlığın kendi orjininde, Tabiat içinde kökleşmiş bir mitten başka bir şey değildir. Dolayısıyla bu mit ile beyan edilen güç, özgürlük ve eşitlik temeline, bizzat Tab
Er Riaye - Başkalarını Eğitirken Kenilerini Unutanlar Kitap Açıklaması “Bir adamın gece uykularını kaçıran, gündüzünü dertlerle dolduran birçok hastalığı vardır. Bedenindeki bütün sıkıntılarını gideren ücretsiz bir ilaçla tedavi olur. Artık bütün hastalıklarından şifa bulmuştur. Uykusuz geçen uzun gecelerin ardından rahatça uyur. Dertlerle dolu bitmek bilmeyen günlerin ardından sakin, sıhhat ve afiyet dolu günlere kavuşur. Hayatı güzelleşir ve mutluluk dolar. İyileştikten sonra etrafına baktığında birçok Mü
Zamanının en büyük alimlerinden Haris El Muhasibi'nin bu eseri; ölmeden ölümü tattıracak. Ölüm anını ve sonrasını birinci ağızdan iliklerinize kadar hissedecek, cennet nimetlerinin kokusunu alıp, cehennemin sesini duyacaksınız! Bu kitap, imanın zirvesini yaşayan bir alimin, ebedi alemi tefekkür ederek kaleme aldığı, emsaline az rastlanılabilecek bir eserdir. Haris el muhasibi hicri 165 yılında Basra'da dünyaya gelmiştir. Nefis muhasebesi konusundaki titizliğinden dolayı "muhasibi" olarak tanınmıştır. Ahmed
Büyük ruhaniyetli alim Haris el-Muhasibi, Hasan-ı Basri hazretlerinin talebesi Cüneyd-i Bağdadi başta olmak üzere birçok ünlü sufinin hocasıdır. Abdülkadir Geylani ve İmam Gazzali gibi maneviyat üstadlarının da ilham aldıkları seçkin bir mutasavvıftır. Bütün İslami ilimlerde zamanının en bilgili kişisi olarak kabul edilmiş, ayrıca kendisi ilim çevrelerince de âlimlerin ve sûfîlerin kutbu olarak görülmüştür. İnsan psikolojisini en iyi bilen, nefsin aldatmacalarını ve ruhun hastalıklarını çok iyi teşhis ede
Elinizdeki eser Muhasibînin el-Mekâsib (Helal Rızık) ve Fehmus-Salât (Namazın Anlaşılması) adlı iki risâlesini içermektedir. İkinci risâle ilk etapta konu itibariyle birincisinden farklı görünmekle beraber, aslında iki risâle arasında önemli ortak noktalar bulunmaktadır. Birinci risâlede tasavvuf ıstılahâtında verâ olarak bilinen, helal-haram konusundaki titizlik üzerinde genişçe durulmakta, rızkın temiz ve helal yollardan kazanılması hususunda oldukça önemli bilgiler ve etkili nasihatler verilmektedir. İ
Çünkü Allâh akılları; hikmetin kaynakları, görüşlerin çekip çıkarıcısı, anlayışın keşfedicisi, ilmin barınağı, gözlerin nûru ve elde edilen her bilginin sığınağı kılmıştır. İnsân, akıl sâyesinde kendisine bildirilen gayb ilmine dâir delîl getirebilir. Akıl sâyesinde, amelleri olmadan önce takdîr eder; varlığa gelmeden önceonların sonuçlarını bilir. Organlar, aklın emriyle harekete geçerler; ona derhal itâ'at ederler veya onları menedip çirkin gördüğü şeylerden alıkorlar.
Büyük ruhaniyetli âlim Hâris el-Muhâsibî, Hasan-ı Basrî hazretlerinin talebesi Cüneyd-i Bağdadî başta olmak üzere birçok ünlü sûfînin hocasıdır. Abdülkadir Geylânî ve İmam Gazâlî gibi maneviyat üstadlarının da ilham aldıkları seçkin bir mutasavvıftır. Bütün İslâmî ilimlerde zamanının en bilgili kişisi olarak kabul edilmiş, ayrıca kendisi ilim çevrelerince de âlimlerin ve sufîlerin kutbu olarak görülmüştür. İnsan psikolojisini en iyi bilen, nefsin aldatmacalarını ve ruhun hastalıklarını çok iyi teşhis ede
Tükendi
Büyük âlim ve veli İmam Muhâsibî'nin ölümden sonraki dirilişi konu edindiği eseri Mahşer Günü, Semerkand Yayınları'ndan çıktı. İmam Muhâsibî'nin nefis üslubuyla bir çırpıda okunabilecek bu eserde; yeniden diriliş, haşir, mizan, hesap, sırat, şefaat, cennet-cehennem ile beraber Efendimiz'in (s.a.v) ümmetine şefaati anlatılıyor. Herkesin kendi nefsiyle meşgul olduğu o günde Resûl-i Ekrem'in (s.a.v) kendi ümmetinin derdine düşeceği ve bu dertten çırpınacağı o manzara gözler önüne serilmektedir. Siraceddin
Tükendi
Elinizdeki eser, Tabiin devrinin büyük ilmî ve manevî şahsiyeti Hasan-ı Basrî tarafından ortaya konulan zühd geleneğinin devamı mahiyetindeki tasavvufî akımlardan birine mensup olan, bununla beraber Ebu Süleyman ed-Dârânî, Şakîk Belhî, Bişrul-Hâfî, Zünnûn-ı Mısrî, Ahmed b. Asım Antâkî gibi sûfilerin görüşlerinden de etkilenerek tasavvufî düşüncenin teşekkülünde önemli bir şahsiyet haline gelmiş olan Haris b. Esed el-Muhâsibînin içerik itibariyle benzerlik arz eden üç ayrı risalesinden müteşekkildir. Bu kit
İslâmî ilimlerin tekvin ve tedvin dönemlerinde yetişen Muhasibî'nin iki yüze yakın eser verdiği söylense de bunlardan günümüze ulaşanların sayısı ne yazık ki sadece yirmi sekiz kadardır. Hayatı hakkında sınırlı bilgiye sahip olduğumuz müellifin elinizdeki eseri birçok kimse tarafından bir tür otobiyografi olarak değerlendirilmiş, hatta İmam Gazalî'nin el-Münkız isimli otobiyografik eserine, Muhâsibî'nin bu eserinin numune teşkil ettiği söylenmiştir. Ancak eserin tam olarak bu çerçevede değerlendirilmesi ab
İslami züht ve tasavvuf hayatının özgün şahsiyetlerinden biri olan Haris el-Muhasibi'ye bu lakabı, metod oalrak sürekli kendi nefsi ile yüzleşip, onun kusur ve zaaflarını tespite ve onları tedavi etmeye yönelmesinden dolayı verilmişti. Kaleme aldığı eserlerin ana teması "güzel ahlak"tır. Dolayısıyla onun eserleri, üslup ve içerik bakımından, tasavvuf tarihçilerinin yaptıkları klasik sınıflamaya göre 'züht' döneminin tipik muhteva ve yapısını yansıtır.
Tükendi
Ahlak ve Arınma adıyla Türkçe'ye tercüme edilen Risaletü'Müsterşidin eserinin müellifi Haris b.Esed'dir (781-857). Nefis muhasebesi hususundaki titizliği, tasavvuf yolunda nefis muhasebesini esas aldığı için "Muhasibi" lakabıyla tanınmıştır. Tabakat kitaplarında Muhasibi, "O derin bir okyanustur. Faydalanmak isteyenler kitaplarına başvurmalıdırlar" sözleriyle ifade edilir. Risaletü'l-Müsterşidin, irşad edilmek isteyenlerin risalesidir. Risalede, Kitap ve Sünnet'e uymanın gerekliliği, niyet, takva, nefis mu
Kitabın yazarı İmam Haris el-Muhasibî ilk sufîlerdendir ve Sünnî tasavvufun ilk temsilcisidir. Aynı zamanda ilmî ve felsefî derinliği olan bir âlimdir. Abdulfettah Ebu Gudde ise kitaba müellifinkiler kadar değerli notlar eklemiştir. İsmindeki Selefî kelimesiyle bugünkü Selefîleri değil, ilk dönemi kastettiğimiz açıktır. Velhasıl kitap okununca: Tasavvufun önemli bir ilk kaynağı olması, İçerdiği bilgilerin bu günün bozulmuş tarikat anlayışı için yol gösterici olması sebebiyle, Kitaba ve Sünnete dayalı bir t
Tükendi
Kim kötülüğü terk ederse iyilik yapmış olur. Ama iyilik yapan herkes iyilerden değildir. Nefs nasıl bilinir, nefsle nasıl sözleşilir? Bu yırtıcı hayvan nasıl ehlileştirilir? Gurur nasıl tedavi edilir? Nefs, korku hikmetiyle nasıl dizginlenir, bizi köleleştirmesi nasıl engellenir? Kalp nefse niçin yabancılaşır? Şeytan hangi kalplere çullanır? Ona en ağır gelen şey nedir? İşte "nefs" "nefsi azdıran"la ilgili merak ettiğiniz her şey
İmam Ahmed bin Hanbel döneminde yaşayan Haris el-Muhasibi, bu kitabında ayet ve hadisler ışığında okuyucunun elinden tutararak ölüm sonrasında başına gelecekleri adım adım yaşatmaya çalışıyor. Bu kitabı okuduğunuzda Cennetin nimetlerini tatmış ve Cehennem´in yakıcı sıcaklığını ensenizde hissetmiş olacaksınız.
"Manevi Gelişim Dinamikleri" dizisinin bu üçüncü kitabı, Allah´a yolculuğu ve bu esnada uğranılması kaçınılmaz olan durak (aşama)ları konu almaktadır. "Allah´ı Arayış" kitabı, günahkarca bir yaşantıdan Allah´a dönüş yapmakla başlayan ve duygu-düşünce dünyasında yoğun biçimde yaşanan derin bir Allah korkusu ile son bulan bir arayış yolculuğunun ve merhalelerinin tartışıldığı bir platformdur. Kitap, tasavvufi konulara daha fazla ağırlık vermesinin yanısıra felsefi konulara da yer vermektedir. Bu özelliği i
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1