Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sevmek, kaybetmek, bırakmak... Nilüfer Kuyaş'ın ikinci romanı Ada'daki Ev, ayrılış travması üzerine yürek burkan bir hikâye. Kuyaş, ilk romanı Yeni Baştan gibi bu kitabında da Türkiye'nin siyasi çalkantılarla dolu bir dönemine bakıyor. Romanın kahramanı genç kadın ülkesini terk etmek üzeredir, son birkaç ayını geçirmek için Ada'da ev kiralar. Ancak bu ev, çok geçmeden ona gitmenin kolay olmayacağını gösteren karanlık, korkulu bir yere dönüşür. Ada'daki Ev, büyük, güzel ama olanaksız bir düşü gözler önüne se
Tükendi
?Fırat'ın sularında boğulan Gönül... Urfa'nın orta yerinde babasının bıçak darbeleriyle ölen kız çocuğu Sevgi... Kısas köyünde traktörün altına atılan Rabia... Mardin'de, ?namus' adına karnında 5 aylık bebeği, recm edilerek, yani taşlanarak öldürülen Şemse... Aile meclisi kararıyla Bitlis'ten İstanbul'a varan ölüm fermanını yüklenmiş Güldünya... Sabah akşam şiddet gördüğü kocasından korunmak için yaptığı başvurulara yanıt alamayan ve mosmor gözleriyle ölümünden sonra bile ülke gerçeklerini anımsatan Ayşe Pa
Tükendi
Sevdiğiniz birini kaybetmiş kadar yalnız mı hissediyorsunuz, dünyada kalan son insanmışsınız gibi? Meraklanmayın. Melankoliye kapıldınız. Hastalık değil. Olağan insanlık hali. Karasevdaya tutuldunuz. İlle âşık olmanız gerekmiyor, doğuştan âşıksınız, Mecnun gibi çöllerde buldunuz kendinizi, değil mi? Bazen de akıl almaz bir coşkuyla köpürüp kanatlanıyor mu ruhunuz? Bilinmeyen bir ışıkla mı aydınlanıyorsunuz? Hüzünden zevk almaya mı başladınız? Korkmayın. Delirmediniz. Depresyonda değilsiniz. Melankoliyle tan
Romanlarıyla tanıdığınız Nilüfer Kuyaşın ilk öykü kitabı Yok Adam, erkek kahramanlara eğilen öykülerden oluşuyor. Fiziken büyümüş ancak hayatını kurgulayamamış, sosyal sorunlarını çözememiş erkekler... Kuyaş, çağdaş toplumun, ışıltılı kentlerin ve kentlilerin usta bir gözlemcisi. Görünenin arkasına ustalıkla uzanıyor; şık kıyafetlerin içine hapsedilen çağdaş sorunların peşinde dolaşıyor. Kitaptaki ilk uzun öykü olan Yok Adam, mesleğinde ilerlemeyi başaramamış, evlilik ilişkisinde de aradığını bulamamış göst
Ne tehlikeli, lezzetli oyundur, uzun süredir görmediğin sevgiliyle bıraktığın yerden devam etmek, hiçbir şey değişmemiş gibi yapmak. Her şey değişti oysa. Bana rastladı, kim bilir daha neler oldu hayatında, benim bilmediğim, sevgilisinin, kimsenin bilmediği. Oynamayı bilmiyorum. Hiç öğrenemedim. Şimdi oynamak istiyorum. Şehir beni çağırıyor. Sonunda buluyorum birlikte oynayacak birisini. Gene beceremiyorum. Kuralları bilmiyorum. Meğer kural falan yokmuş. Fotoğraf sanatçısı Şirin yeni sergisine hazırlanırk
Varoluşsal bir meraklanıştır başka hayatları düşlemek. İnsanı yalnızlıktan korur, biraz içini ısıtır. Bir romanı, öyküyü okuduğumuz zaman bunun için haz duyarız, biraz da bizim hayatımız yazılmış gibi hissederiz, orada düşlenen hayatlar gibi bizim hayatımızın da bir anlamı, bütünlüğü olduğuna inanmak isteriz. Ancak o estetik bütünlük duygusu hayatın iyiliğini duyumsatabilir bize. Edebiyat tüm acılara rağmen hayata evet deme gücü verir, bize yaşamayı öğretir. Nilüfer Kuyaş, 2004 Memet Fuat Deneme Ödülüne değ
Kahramanımız bizi Ankara vapurunda zaman yolculuğuna davet ederken, kırk yıl önceki bir ihanetin esrarını çözmek için de yardım ister. Ama daha önemlisi, okuru birlikte bir roman yazmaya çağırmaktadır.. Bir roman yazsaydım Kerem, aşkın hayatımıza nasıl girdiğini görmek isterdim. Bir roman yazsaydım, Enver´in Yassıada´ya gönderilmesine neden olan muhbiri bulmam gerekirdi. Kim bu kadar nefret etmiş olabilir ondan? Bir roman yazsaydım, Fevziye´nin başkaldırısının tam hakkını vermem gerekirdi. Gencecik kız k
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1