Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kendini kaybetmişsin. Yazmaya kaptırdın mı hızını alamıyorsun. Seviyorsun bu işi. Son noktayı koyuyor ve çarşafa tamamen sarındıktan sonra yazdıklarını kontrol ediyorsun. Büyük bir boşluk seni karşılıyor. Yazdıkların yok bu sefer de. Mide bulantın artıyor iyice. Ekrana yaklaşıyorsun. Boşluk. Ellerin titriyor. Boşluk. Daha önceki yazdıklarına bakıyorsun. Bulanık bir görüntü. Sandalyenin titrediğini hissediyorsun. Deprem geliyor aklına. Masaya tutunuyorsun. O sırada elin klavyeye çarpıyor. Gri bir fon boşluğu
Derin nefes al. Belli etme. Kızarıklık geçene kadar bekle. Tekrar tepsiyi al, içeri yürü. Yürürken yüzüne koca bir gülümseme yerleştirmeye çalış. Ağız dolusu gülmelisin; doktor öyle söylüyor. Tabi bunu parantez içinde söyledi. Fısıltıyla. Hep arasında olduğumuz korku ile ümit yok mu; işte o ümit için moral çok önemliymiş. Gülersem, neşelenirsem, sevindirirsem, güldürürsem, yedirirsem, içirirsem, iyi bakarsam, ümit varmış. Ben de ümitvarım. Şimdilik havadisler bunlar.
Elinizde bulunan "Mavi Minibüs" adlı kitapta yirmi altı hikaye yer alıyor. Kitabın adını belirlerken önce, ilk kitapta olduğu gibi içindeki hikayelerden birinin adını kullanmayı düşündük ama daha sonra, "Kesekağıdı" adlı hikayenin gizli kahramanı olan mavi minibüste karar kıldık. Şükrü Bey, pazara, yüke, köye, gezmeye, kısacası her türlü işine koşmuştu mavi minibüsü. Biz de kitap ismi olarak kullandık.
Tükendi
Yıllar önce Le Figaro gazetesinde yayımlanmış bir yazının tercümesini okumuştum. Bu eğlenceli yazıdan Victor Hugo ve Henri Troyat'ın ayakta, Marcel Proust ve Eugène Ionesco'nun ise yatarak yazdıklarını öğrenmiştim. Ernest Hemingway bir defter, bir kurşun kalem ve bir kalemtıraştan ibaret yazı malzemesiyle, çoğu zaman belden yukarısı çıplak olarak yazarmış. Kahvesiz, sigarasız yahut müziksiz yazamayanlar mı dersiniz, yeşil mürekkep düşkünleri mi dersiniz? Çalışma odasında tam bir sessizlik isteyen yazarlar d
Tükendi
Cenap Şahabeddin'den sanat ve edebiyat üzerine yayınlanmamış yazılar... Cenap Şahabeddin'in kişiliğinin en öne çıkan yönü belki de "estetiğe" olan tutkusu. Yalnız yaşarken ve duyarken değil, yazarken de estetik olanın, güzel olanın peşindedir Cenap. Bu düşkünlük her bir yazısı için ciddi çaba ve uğraşı gerektirir. Okur da yazıyı eline alıp okumaya koyulduğunda gerek metnin gramatik yapısı ve gerekse iç ve dış ahenkte bu çabayı hisseder ve elinde olmadan o ahengin esiri olur. Cenap'ın gerek nesir gerekse n
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1