Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Hani diyorlar ya, rüyamda bunun bir rüya olduğunu biliyordum diye… Kâbustayım ama bunun hayatım olduğunu biliyorum.” Hem benzersiz hem de fazlasıyla tanıdık biri Ülker. Kocasından şiddet görmüş, gidecek yeri olmadığından bu eziyeti yıllarca sineye çekmiş bir kadın. Derken, bir gece evini terk eder. Yeni bir yaşam alanı ararken can havliyle bir hastaneye sığınır ve orada kalabilmek için kimsesiz insanlara refakatçilik etmeyi iş edinir. “Ağlayanın bir, gülenin bin derdi var,” diyen Ülker, keskin mizah duygus
"Annemi, babamı, Adnan Ağabeyimi, eşimi, arkadaşlarımı kaybettim. Ama hiçbiri Orhan Ağabeyimin ölümü kadar şu kalbimi acıtmadı..." "Dünyalar vardır, düşünemezsiniz" diyordu otuz altı yıllık kısacık ömrüne dünyaları sığdıran Orhan Veli... Ölümünün üzerinden onlarca sene geçmesine karşın bugün dizeleri en çok bilinen şairlerden. "Otuz altı yıla neler sığdırılır?" sorusunun cevabını yaşadıklarıyla ve engin hayal dünyasıyla verir Orhan Veli. Onun gücü naifliğinde, iddiası iddiasızlığında ve derinliği sadeliği
Tükendi
Medyanın, reklamların, resmî ideolojinin hayatımıza soktuğu mesajlar: Suni vahiyler... Seray Şahiner, Yunus Nadi ödüllü öykü kitabı Hanımların Dikkatine'de; sistemin kampanyalar, sloganlar, ikazları içeren dış metinlerle dikkatimizi çekerek yahut bilinçaltımız suretine bürünerek yaşamı, kimi zaman iç sesimizi nasıl yönlendirdiğini irdeliyor. Dayatılan dil ve bir avazda söylemek istediklerimizin çatışmasını, hayatla hemzemin bir tonda, sokak aralarına, ev içlerine sinmiş halleriyle anlatan öyküler... Mıh gi
Tükendi
"Genç, çok genç bir öykücü Seray Şahiner. Sait Faik yaş kemale ermişken bile kendisine "genç hikâyeci," diyenlere öfkelenirmiş. Bunda bir "sen daha toysun," tavrı gördüğü için. Seray Şahiner, daha ilk kitabında öz'el ve biçemsel bir kişilik getiriyor. Bence, genç öykücü değil öykücü olarak sıçrıyor; ilk kitabıyla kim böyle sıçramıştı? Leyla Erbil. "İsyan grameri," demiştim onun getirdiğine. Seray için de doğru bu, yazarın adını kapatın, okuyun, "bu Seray Şahiner öyküsü," dersiniz. Öykülerin odağı, terminali
Seray Şahiner'in "kurgu dışı" metinlerinden oluşan bir kitap Reklamı Atla. Kasetten CD'ye geçişe, cep telefonlarına, bir kere çaldırırsam seni seviyorum iki kere çaldırırsam merak ediyorum kontörlü zamanlara, memlekete gümbürtüyle gelen internete, ÖSS'ye, köyden kente gelişlere, kentte üniversite okumalara, öğrenci evlerine, zorunlu göçe, Gezi'ye şahit olan bir kuşağın dört başı mamur anlatısı... Şahiner edebiyatının temel hatları burada da görülüyor: Kentsel dönüşüm, AVM'lerin hayatımıza girişi, gecekondu
Leyla'yı çok iyi tanıyoruz. Sadece gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden değil; kendimizden, ailemizden, yakın çevremizden, komşularımızdan... Leyla, başına buyruk olmasının önüne engeller konularak tek başına bırakılmış... Antabus, Leyla ile birlikte, ona bakıp görmezden gelenleri de anlatıyor. Seray Şahiner, Antabus romanında bir "iç sesler" geçidiyle baş başa bırakıyor okuru. Susturulduğu için kendi kendine konuşan kadınların romanı bu. Bu kadarla kalmıyor elbette; roman, bu kadarla kalmadığı yerde ba
Mercan görmezden gelinen, başkasına bağışlanacak bir dünya hayal eden, varlık çabası hayatını sürdürmekten ziyade yaşadığını fark ettirmek olan bir kahraman. Ona dünya diye sunulanları öfkeye dönüştürmesine tanık olduğumuz Mercan, mizahıyla öfkesini birleştirerek özgürleşiyor. Önce bir umut, sonra inatla çıktığı yollarda muhatap ararken kendini buluyor. Bu roman, sadece Mercan'ın romanı değil. Kul, Seray Şahiner edebiyatını derinleştiren, zenginleştiren, daha da çarpıcı hale getiren bir roman. Başka bir İ
Uzun zamandır ne yazacağını merakla beklediğimiz, birden fazla türde yazdıklarıyla oldukça geniş bir okuyucu kitlesine hitap eden Seray Şahiner'in yeni öykü kitabı Hepyek manifesto niteliği taşıyor... Şimdiye dek Şahiner edebiyatında pek aşina olmadığımız sulara cesurca giriliyor Hepyek'te. Kır öyküsü çıkıyor karşımıza ama bu tanıdığımız bir kır değil. Erkek anlatıcılar, komiler, dansözler, babaanneler; hastane odaları, yetiştirme yurtları... Hepsi bir arada, kimsenin kurmadığı bir çetenin üyeleri... Hepsi
Genç öykücü Seray Şahiner, çarpıcı gözlemleri, yaratıcı ve canlı diliyle okurlarımızın severek okuduğu bir yazar. Bir adamı onun hem annesi, hem sevgilisi, hem metresi, hem en yakın arkadaşı, hem kızı, hem de inşallah karısı olabileceğine inandırmak; işte asıl kadınlık buydu Ayşeye göre. Mehmeti başka kadınlarla yatmaktan alıkoymak biyolojik bir meseleydi, ama onu hayatında başrol oynayacak başka kadınlardan vazgeçirmek, bir kampanya gerektirirdi. Gelin Başı adlı kitabıyla okurlardan ve edebiyat dün
Tükendi
Hani kadınlar çocukları olsun diye gezmedik doktor, türbe bırakmıyorlar ya... Akılsızlar! Bırakın olmuyorsa olmuyor, ille doğurup ne diye sabinin de hayatını karartıyorsunuz? Gelin Başı ve Hanımların Dikkatine kitaplarının yazarı Seray Şahinerin kaleminden yeni bir insanlık öyküsü... Antabus, yaşadığımız şiddet ortamının kaynaklarını, bu şiddetin yarattığı insanlık hallerini anlatıyor. Bu kısa romanın anlatıcı kahramanı, işçi sınıfına mensup genç bir kadın; Leyla. Bir konfeksiyon atölyesinde çalışan Leyla,
Tükendi
Kul
Seray Şahiner'in yeni romanı Kul, sayfalardan çıkacakmışçasına canlı bir karakterle tanıştırıyor bizi... Bu karakterle birlikte İstanbul'u bir umut haritası eşliğinde yeniden keşfediyoruz. Arnavut kaldırımlardan havalanıp cemevlerine, camilere, kiliselere varan; dilek ağaçlarına bağlanmış çaputlarla rüzgâra salınmış umutlar... İnsan eliyle kurulmuş çelişkilerin ancak Tanrı eliyle değişebileceğine inananlar, dayanacak kimsesi olmayınca ayakta duramayanlar, dünyaya gölgesinden başka kök salamayanlar, ölülerde
Tükendi
Gelin Başı, Hanımların Dikkatine, Antabus gibi ilgiyle okunan kitapların yazarı Seray Şahiner, bir süreden beri BirGün gazetesi, OT dergisi gibi süreli yayınlarda yazdığı yazılarla dikkati çekiyor. Şahiner'in yazılarında ülkenin politik gündemi yok yalnızca; İstanbul'un kimi kenar mahallelerinin günlük yaşamına ilişkin anekdotlar, muhalif kadın ve gençlerin yaşamlarından kesitler, dert paylaşmalar, artık yavaş yavaş "nostalji"ye dönüşen eski sinemamıza, müziğimize hatırlı bakışlar, portreler, güncel hırgürl
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1