Doğu edebiyatı; hakikat ve sırları kavrayabilecek idraklere, latif bir dille seslenmeyi esas alır. Mevlânâ Celâleddin Rûmî'nin Mesnevî-i Şerîf'i, Genceli Nizâmî'nin Mahzenü'l-Esrâr'ı
ve benzeri eserler hep bu üslup ile okuyan ve dinleyenlerin kulaklarına paha biçilemez birer küpe olmuştur.
Onlar gibi, beş asır öncesinden bize seslenen Mostarlı Ziyâî'nin sırlar hazinesi de bu sözlerin, bu nasihatlerin şiir diliyle kelime kelime kalıba döküldügü kıymetli bir eserdir.
Destan ve masallarla başlayan anlatı geleneğimiz; mesnevilerle, daha sonraları da hikaye ve romanla devam etmiştir. Bu nedenle mesneviler, destanlar ile günümüz romanı ve hikayesi arasında köprü vazifesi görmektedir. Mesnevilerimizin tamamının ele alınıp incelenmesiyle modern hikaye ve romana geçiş basamaklarını tespit etmek mümkün olacaktır.
Bu kitapta; meşhur Şeyh-i San´an kıssasının müstakil bir mesnevi olarak işlendiği tek örnek olan Mostarlı Hasan Ziya-i´nin "Kıssa-i Şeyh Abdürrezzak" adlı eserinin me
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.