Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Muamele", karşılıklı ilişkileri, davranış biçimlerini ve usullerini ifade eden bir kelimedir. Duyduğumuz an hemen aklımıza "din muâmeledir" hadisi gelir. Müslüman fert ve toplum olarak Allah Teâlâ'ya ve Rasûlune (sav) kesin bir şekilde iman ve severek itaat etme borcundayız. Muâmelât ise bu îman ve itaatin çoğunluğunu kapsar. Onu öğrenip uygulamaktan maksadımız, Yüce Rabbimizin rızasını kazanmaktır. Varoluş amacımız da zaten budur. Zamanımızda dinin dünyayı düzenleyen ahkâmının, kanunlarının bilinmediğini
Tükendi
Cemal Nar’ın okuma sevdasını nakşettiği eserleri Mostar Yayınları’nda yayımlanmaya devam ediyor. Okuduğun Kadarsın kitabının ardından şimdi de Okuma Aşkı kitabı raflara çıkıyor. Cemal Nar bu yeni eserinde şunları söylüyor:Bu kitabın amacı, insanımıza kitabı ve okumayı sevdirmek ve onu kitaba yönlendirmektir. Duygu ve düşüncelerimizin, yılların birikimi olan tecrübelerimize sarılarak sunulduğu bu kitap sanırım zevkle okunacak bir eser olacaktır.Bu eserde “kitap” ve “okumak” ile ilgili çok şey bulacağınıza in
Tükendi
Cemal Nar’ın okuma sevdasını nakşettiği eserleri Mostar Yayınları’nda yayımlanmaya devam ediyor. Okuduğun Kadarsın ve Okuma Aşkı kitaplarından sonra şimdi de Kitap Sevgisi Yazma Aşkı kitabı raflara çıkıyor. Cemal Nar bu yeni eserinde şunları söylüyor: Okuyan adam bir başka âlemdir. Dıştan bakanı o duruş aldatır. Öyle sakin ve sessiz durup önündeki sayfaya baktığını zannettiğiniz bu adam acaba sevgiliye bir adım sonra kavuşacağını bilmenin heyecanını mı yaşamakta, yoksa bir ayrılık acısıyla mı sarsılmaktadır
Selam sevgili okuyucum. Öyle zannederim ki bu kitabı elinize alıp içeriğine şöyle bir baktığınızda, ?bu bir ilmihal kitabıdır" diyeceksiniz. Tabi hemen aklınıza şu soru damlayacak: ?Bu kadar ilmihal içinde buna ne gerek vardı?" Haksız değilsiniz. Ama her kitabın ayrı bir yeri ve hizmeti vardır. Peki, bu kadar ilmihalin, yani akaid, fıkıh ve ahlak kitapları arasında bu kitabımızın meziyeti nedir ki, size alıp okuma veya bir sevdiğinize hediye ederek faydalandırma kararı verdirsin? Herhalde şudur; Bu kitap ço
Tükendi
Hacı Kalay, sistem tarafından İmam Hatiplerin sevilmediği, istenmediği, hatta zaman zaman düşman görülüp mücadele edildiği bir zamanda, onlara bütün şefkat, merhamet ve servetiyle yaklaşarak sevdi. Onlara güzel okullar ve yurtlar yaptırmak için gece gündüz var gücüyle çalışıp didindi. Başkalarını da buna teşvik etti. Bunu bir mukaddes dava haline getirdi. İşte böylesine mübarek bir insanın yâd-ı cemilini elden geldiğince yaşatmak, Fatiha'lar eşliğinde ona dualar edilmesine vesile olmak, bizim için bir vazif
Tükendi
Kitap muhteşem bir nesne, okumak harika bir olay. Beyaz bir sayfa var karşında, sanki beyaz bir sahne. Kelimeler birer oyuncu. Bakmayın siz hareketsiz durduklarına. Okumanın düğmesine dokununca film makinesi başlar çalışmaya, gözlerden zihne atlayan kelimeler, muhayyilede kostümlerini giyinmişler ve hayat sahnesine çıkmışlardır ve bizzat olayın içine katılarak gerçek bir macerayı yaşamaya başlamışlardır. Okuyan adam bir başka âlemdir yani. Dıştan bakanı o duruş aldatıyor. Öyle sakin ve sessiz durup önündek
Tükendi
"Batılılaşma", Batı ülkeleri dışında kalan toplumların Batı'nın gelişmişlik seviyesine ulaşma çabalarıdır diye tanımlanır. Bize göre "Batılılaşma", Müslüman birey, toplum ve devletlerin İslam kimlik ve kişiliğinden, idare, hukuk, eğitim, hatta kılık kıyafetten tutun da görgü kurallarına varıncaya kadar bütün hayat tarzından, müessese ve medeniyetinden zorla çıkarılıp, bütün kurum ve kuramlarıyla Batı medeniyetine girdirilme sürecidir. İslam dini kamusal alan dahil, hayatın her alanına ait kanunlar, yasala
Tükendi
Avrupa ve ona sonradan katılan ABD haçlı savaşlarını hiç bırakmadı. "Batılılaşma" adıyla Tanzimat'tan beri sürdürdüğü çabanın aslında tek amacı vardır; İslamiyet'i öldürmek. İşte İslam coğrafyasında gördüğünüz gibi bunu kısmen başarmıştır da. Peki, yerine neyi koydu? Hristiyanlığı mı? Hayır, dinsizliği. Dinsizlik ile nursuz kalan zavallı "Batıcı" ve "karanlık" aydınımız hâlâ "Batılılaşma, Avrupa ve Amerika'yı her konuda örnek alarak gelişme ve kalkınmadır" der. "Her konuda" öyle mi? Şöyle bakarsanız ne ka
Tükendi
Batılı emperyalist güçler, Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalayıp ortadan kaldırdıktan sonra o toprakların üstünde kurdurup ilân ettikleri sözde İslâm devletlerine, Lozan'da da Türkiye'ye bir yalanı kabul ettirdiler: Artık haçlı seferleri bitti." Bu ülkede Batıcı"devlet gerek Milli Eğitim, gerekse her düzeyde şu yalan ile milleti kandırdı: Artık haçlı savaşları tarih sayfalarında kaldı. Çünkü biz de Batılı bir devlet olduk. Batılı Hıristiyan ülkeleri ile artık dostuz. Bir daha din kavgaları yaşanmayacaktır." O
Tükendi
"Bizim bütün derdimiz davamız İslam'dır. İslam da Allah Teâlâ'nın biricik dinidir. Öyleyse bizim bütün derdimiz davamız, İslam'ı iyi öğrenip ihlasla yaşayarak ve insanları hikmetle ona davet ederek Allah Teâlâ'nın rızasını kazanmaktır. İzzetimiz de, şerefimiz de, haysiyetimiz de, mutluluğumuz da, kurtuluşumuz da budur bizim.Hayatta başka sıkıntılar olsa da "dert edinmeye" değmezler. İslam'ı iyi öğrenip içtenlikle yaşamak nasıl ki bizim bireysel sorumluluğumuz ise, onu bütün dinlere, ideolojilere ve sisteml
Tükendi
Laiklik "Batıda çıkmış devlet çeşitlerinden birisidir. Çıkış sebebi insanları ve yönetimleri "Tanrı adına yetki kullandıklarını" iddia eden "kilise" veya "ruhban sınıfının" kan, gözyaşı ve zulüm dolu insafsız baskılarından kurtarmaktır. Nitekim "yönetimi bu sınıfın elinden alıp halka vermesi, din ve vicdan özgürlüğünü sağlaması, devleti dinler karşısında tarafsız, yansız ve etkisiz kılması" bakımından laiklik Batıya fayda sağlamıştır. İslam dünyasına gelince, Batının yaşadığı bu tür zulümleri yaşamamıştır.
Tükendi
Hiç şüphesiz yaşanmış hikâyelerle bir gerdanlık gibi işlenmiş kitaplar öteden beri daha kolay ve zevkli okunurlar. Seleflerimizden bize kadar gelmiş bir hayli güzel örnekleri bir düşünsenize! İnsanı yaratan Allah Teâlada böyle yapıyor değil mi? Baksanıza, Kur'an-ı Kerim bu kadar kıssalar anlatır, nedendir dersiniz? İnsanı "Yaratan", elbette onu en iyi bilendir. Bazen bir tiyatro seyreder gibi seyrediyoruz kıssalarını anlatılırken. Perde kalkar ve oyun başlar. Birden içinde hissederiz kendimizi. Sonra per
Tükendi
İslam, Kuran, sünnet ve ictihattan oluşan sosyal yapısıyla kendi coğrafyasında kendine özgü bir medeniyet kurmuştur. Bize göre, İslam, insan ve toprak birbirini tamamlayan bir üçlüdür. Burada oluşacak her kopma ve ayrışma, sonuçta bu sosyal zeminde bir kırılma ve deprem oluşturarak insan için çok büyük felaketlere sebep olacaktır. Barbar Batı, tarihinde ilk defa tabiî ilimlere dayalı teknik güçle maddî bir medeniyet kurmuş, ancak bu maddî gücünü zulüm ve sömürü aracı yaparak dünyayı kan ve gözyaşına boğmu
Tükendi
Bu kitap çok önemlidir. Çünkü Müslüman olmamızdan çok Müslüman kalmamızın önemini anlatıyor. Müslüman olmak ailemizden gelen bir nimetse, Müslüman kalmak ve öyle can vermek, bizim uhdemize ve çabamıza kalmıştır. Eğer bu bizim için önemliyse, içinde yaşadığımız hayat tarzını, yürürlükteki sistemi, kullandığımız kavramları, kısacası bütün düşünce ve inançlarımızı, söylemlerimizi ve eylemlerimizi yeniden gözden geçirip değerlendirmemiz gerekir. Çünkü bu çağda İslam karşıtlarının pazarlık gücü kuvvetli, eller
Tükendi
Tasavvuf tasavvufla ilgili aradınız her şeyi bu kitapta bulabileceksiniz...
Bazı dostlarımdan, fikri eserlerin yanında ashabın ve selefin yaşadığı saf İslamî hayatı anlatan ve yorumlayan gerçek hikâyeleri eğitici içerikli ve terbiye edici kitaplar da yazmamı isteyen teklifler aldım. Biraz düşününce bu isteği haklı buldum. Öyle ya, yüce Yaratıcımız da bol bol kıssa anlatmıyor muydu Kuranda? Bizler onun ahlakı ile ahlaklanmanın yanısıra ifade ve üslubunu da örnek almalı değil miydik? Siz de farkına varmışsınızdır, bir konuşmacı ilmî ve fikrî bir konuyu anlatırken dinleyiciler sakin v
Tükendi
"Bilindiği gibi aklı başında insanlar akılla, fikirle, ilimle, hikmetle, delil, belge ve kanıtla mücadele eder, tartışırlar. Zalimler ve zorbalar bunlardan anlamaz, dolayısıyla bunları aramazlar. Onların anladığı sadece güçtür, kaba kuvvettir. Batıl da zaten genellikle zalimlerin ve zorbaların davasıdır ve dayanağı aynen öyledir. Onun için batıla efendilik sökmez. O, güçten anlar. Hak bunu bilmesine rağmen, mücadelesini yine akılla, fikirle, ilim ve hikmetle yapmalı, ama yedekte daima batılı korkutacak ve
Tükendi
Bir insanın veya toplumun, mensubu bulunduğu ırk sebebiyle diğer insanlardan üstün olması fikrine dayanan ırkçılık düşüncesi, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, gayr-ı insani ve gayr-ı ahlaki bir yaklaşımdır. Tarih boyunca toplumları bölüp parçalayan, devletleri yıkan, insanlar arasında kin ve nefret tohumları eken önemli etkenlerin başında ırkçılık gelir. Özellikle XIX. yüzyılda zirveye ulaşan bu fikir; en kanlı ihtilallerin, en alçakça cinayetlerin meşruiyet temelini oluşturmada etkin bir yol olarak kullanı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 18 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1