Eski bir kehanete göre; bir ayın son çarşambasında, saat gece yarısına 27 saniye kala, yaşlı bir servinin
üstünde uyuyan kuşun düştüğü yerde doğacak bir çocuk vardı. Bu çocuk, bulutlu günlerde uçabilecek
ve hayvanlarla konuşabilecekti. Bu gücüne ise ancak kendine inandığı zaman kavuşacaktı. O çocuk
Emil'di.
Pelin Batu'nun ilk çocuk kitabının baş kahramanı, minik Süt Vampiri Emil, hasta anneannesini
kurtarmak için yeni arkadaşlarıyla, sıcak çöllerden karlı ormanlara, maceradan maceraya uçuyor
Bin yıllar boyunca görmezden gelinen kadınları yoktan var eden yeni tarihçilerin taze bir metodoloji ile resimdeki boşlukları doldurmaları gerekmektedir. Bu revizyonist tarih, geçmişte kaleme alınmış "şanlı" savaş vakanüvisciliğe meydan okuyarak yeni bir sosyal tarih anlayışı geliştirir. Kadın tarihi burada başlamaz elbet, başlangıçtan beri vardır, ama görünmez kadınlar bundan böyle sayfalarda yeniden hayat bulacak, "eş, anne, metres" rolünden başka rollere de bürüneceklerdir. "Kadın doğulmaz, kadın olunur"
Önce ekmeği böldüler
sonra yasalarını sıraladılar
göze göz ve dişe diş
basit bir matematiğe benziyordu
dolayısıyla taşa kazıdılar.
Ölçülemeyen şeyler için
korku ve titremeyle dürtülmeleri icap ederdi
o yüzden şimşek tanrının kılıcı olarak bilinegeldi.
Sımsıcak camdan
bir geçit töreni
kaplar beni
seninleyken, düşünmezken gelen kışı
kuruyup
kırıldığım.
Gerek yok hatırlatmaya,
şugüzelim iplik parçasının
anlatacaköyküleri olduğunu.
Yalnızca şimdi,
uzanabilirim tarlalara tek başıma
ve saçarım tohumların tümünü.
Camdutları
köpürüyor ağzımda
bir kabarcığa ki dipsiz kuyularla dolu
İnan bana –
ancak âşıksam sana, yalan söylerim.
Başka korkum yok benim.
Kaplanlı ve güllü harabelerin
içinde
seni yarattım
sen oldum
büyük eller / cüce burun.
Yorgun düştüm
var etmekten
edilmekten
yoktan.
Merkezi yoktur
labirentin
şayet arayışında değilseniz
hayvanın
içinizde uyuyan.
Having collected some memories, the blues of Al-Magrib,
I settle. Having lost a tempest,
I salt.
Having discarded some winds,
I swoon.
The city, metal noised and smoked, is muted with my thoughts.
And the faces of old women with eyes of changing colours sit in their windows, a sea passes them
slow.
Bazı hatıralar toplamışken,
Magribin mavisi, yerleşirim.
Bir fırtınayı kaybetmişken, tuzlanırım.
Bazı rüzgârlardan kurtulmuşken, bayılırım.
Şehrin metal gürültüsü ve isi boğulur düşüncelerimle.
Ve
Oyun oynamayı severim.
Uzun yıllardır oynadığım oyunlardan biri, anı ve o anda bulunan nesneleri resme dönüştürmektir. Anı bir nevi resmileştirmektir.
Kendime her yeni şehirde üç renk hakkı veririm. Bir kırtasiyeye girip şehre uyan üç renk alırım. Tebeşir, lastik, peçete, kömür gibi karşıma çıkan şeyleri de toplayıp kullanırım. O yüzden resimler, o anın bir aynası, okuduklarımın, yaşadıklarımın bir yansıması olarak bir tür günlük niteliğindedir.
Resimler, günlerimin renkleri, ruhumun hareketlerinin şek
Toplam 8 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.