Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ol-Ân, “Ben bilinmeyen, gizli bir hazine idim, bilinmek istedim; bilineyim diye halkı (kâinat) yarattım.” hadis-i kudsîsi mucibince Ömer Lekesiz’in şehirlerden şehirlere, mekânlardan mekânlara “yeryüzleri”nde insanın mazhar olduğu o manevî neşveyi aradığı, bu arayışını ise fotoğraf ve ilhamat üzerine kurduğu bir tefekkür sofrasıdır. Lekesiz, bu “varoluş albümü”nde, bir fotoğrafın hikâyesini baş gözüyle görüp gönül gözüyle ikrar ettiği satırlar eşliğinde okuruna sunuyor. Mescid-i Nebî’den Medinetü’z-Zehra’ya
Neden Batılı nazariyatçılara karşılık, yerli sanatçıları zikrediyorsunuz diye soracak olursanız bu, yerli olmayan evrensel olamaz ezberi ve post-modern olmanın cazibesiyle alakalı bir durumdur. Öte yandan söz konusu husus, son tahlilde adına zihnî kirlenme diyebileceğimiz idrakî bulanıklığın da karşılığıdır; bir diğer ifadeyle: Yılan ıslığıyla serenad yapmanın. Yılan Islığıyla Serenad, Ömer Lekesiz'in keskin kaleminden çıkmış özel bir seçki. Kültürden sanata, İslam felsefesi ve sanatından Batı düşüncesine,
Bu kitaptaki metinler, şiir çözümleme yazıları değildir; sekiz şiirde yer alan kimi imgelerden hareketle üretilmiş sekiz öznel şerhtir. Metinlerdeki edebi niyet, her biri bir yıldız olan şerhlerin dünyasından uzakta olanları, taklidi bir dille de olsa, şerh dilinin arkeolojisine yöneltmektir. Bu yüzden metinlerde zikredilen âyetler, simgeler, imgeler geniş bir coğrafya ve kültürden seçilmiştir.
Yeni Türk Edebiyatında Öykü, Ömer Lekesiz'in Türk öykücülüğünün geniş literatüründe bir ömür sürdürdüğü titiz çalışma- nın efsanevî meyvesidir. Türk öykücülüğünün başlangıcı kabul edilen eserlerden günümüz öykücülüğünün temel kitaplarına kadar uzanan bu araştırma, Türk öykücülüğünün kapsamlı bir haritasıdır aynı zamanda. Alanındaki tek yetkin kaynak olan eser, öykücülerin biyografileri, öykü anlayışları, örnek öyküleri ve Ömer Lekesiz'in özgün çözümlemeleriyle beş cilt boyunca sürecek eşsiz bir edebiyat yol
Tükendi
Mekan dendikte, o en dar anlamıyla ev en geniş anlamıyla Beytullah tır. Yaşamsal bir ihtiyaca cevap veren ev le, evreni kutsallaştırmakla birlikte kutsal-insan bağının sürekli ve diri tutulmasına da vesile olan Beytullah, karşılıklı olarak birbirle- rini işaretlerler. Ev, düşünsel ve bedensel gelişme, Beytullah ise bu gelişmenin, kulluğun bir göstergesi olarak Allah'a takdim yeridir. Ev, düşlerin, imgelerin üreme, Beytullah ise düşlerin ve imgelerin ilahi gerçeklikle tashih yeridir. Ev, gerek düşünsel gerek
Sanat ve Fark Sanat ve Sufilik Sanat ve Rüya Sanat ve Hayal Sanat ve Ahenk Sanat Ve... Ömer Lekesiz yeni kitabı "Sanat Ve..."de sanatı, yalnızca batı değerleriyle değil, doğunun kadim mirasının aydınlığında ye- niden yorumluyor. "Sanat ve Arayışlar" ve "Sanat ve Edebiyat" adlı iki bölümden oluşan kitapta Ömer Lekesiz'in büyütecine Mustafa Kutlu, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Nazım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Fethi Naci takılıyor. Türk edebiyatının keskin kaleminden Sanat Ve...
Kelime ki, İncile göre ilk yaratılan, Torada ilk altı günde yaratılanlara ad olan, Kurana göre, künle olanları adı kalem olan bir neyden yazan, açan, kapatan, dağıtan, toplayan, uzak kılan, yakın kılan, özetleyen, yayan Kelime ki, nefesin ses, sesin söz olup vücuttan yarılışıyla gerçekleşen bir varoluştan; kalemin yüreğinden akıla, akılan dile akan; döküldüğü dilden koptuğu anda yine yarılan, tekrarlandıkca kendi içinde tekrar yarılan; her yeni yarılışta yokluğa daha çok katılan Kıyamet ki kelimelerin
Peki geriye ne kaldı? diye sorarsanız, tek cümleyle, Sanat bizim neyimize? dedirtecek oranda sanat yapma çabasını bangır bangır bağıran bir sürü abuk sabuk malzeme kaldı. Hayır, hayır abuk sabuk nitelemesini çok çok tutarlı karşılıkları olmasa ebette kullanmazdım.
Tükendi
Edebî polemik türünde yazanların sayısı - tıpkı edebî eleştiride olduğu gibi- çok sınırlı. Çünkü polemik son tahlilde bir düşman kazanma sanatı. Yıllardır edebî eleştiriler yazan Ömer Lekesiz, kitapları olduğu kadar tültürel, sanatsal olguları, olayları iyi okumayı , sözünün arkasında durmayı, birikime yaslanmayı, doğrunun, hakkın ve emeğin değerini gözetmeyi, asil bir sorgulamayı gerektiren polemik türünde de yazmayı seçti. Kültür, sanat ve edebiyat ortamındaki yanlışlıkları, olguların ve yaşanan olayla
Tükendi
Söylenemez aşk, hal diliyle hecelenir. Söylenemez aşk, bir kapta duruldukça bulanan, bulandıkça durulan su gibidir. Söylenemez aşk, damla damla gözyaşlarına vurulur. Söylenemez aşk, ona tuza koşan kuzular gibi koşulur. Söylenemez aşk, Ahmet Gazalinin su içtiği hikmet çeşmesinden sunulur. Söylenemez aşk, müzmin bir baş ağrısında, uykusuzluktan kızarmış gözlerde tutulur. Söylenemez aşk, söyleyememenin eşiğinde usanmadan durulur. Söylenemez aşk, kalpten kalbe gerilmiş incecik bir iptir, hep onun üstünd
Tükendi
Yeni Türk Edebiyatında Öykü adıyla beş ciltte tamamlanması planlanan bu çalışmanın, ilgili çevrelerce beğeniyle karşılanan ilk üç cildinden sonra dördüncü cildini de sunuyoruz. Bu ciltte, Fikret Ürgüp, Mübeccel İzmirli, Rasim Özdenören, Bekir Yıldız, Selim İleri, Mustafa Kutlu, Füruzan, Şevket Bulut, Ayhan Bozfırat, Osman Şahin, Tomris Uyar, Sevinç Çokum, Selçuk Baran, Necati Güngör, Burhan Günel, Oğuz Atay, Durali Yılmaz, Nedim Gürsel, Adalet Ağaoğlu, Nazlı Eray, Hulki Aktunç, Tezer Özlü, Peride Celal, Se
Tükendi
Ülkemiz bizim evimizdir, tanığı olduğumuz hayatlar bu evdeki hayatlardır, kültürel veriler bu evdeki verilerdir, miras bu evdeki mirastır. 40´lı yıllarda evrensel karakterli bir yerlilik anlayışı, öz kültüre dönüş çabası, kimlik kaygısı kendisini büyük oranda hissettirmiştir.
Tükendi
Kitapların ilk sözcüklerinden son sözcüklerine karınca yürüyüşüne eş bir hassasiyetle sürrecek okuma eylemlerinde, kimi cümlelere, paragraflara, sayfalara konulan mimler, okurla metin arasında kurulan yeri ve özel dilin şifreleridir. Mimlerin Abecesi, okuma zamanlarında bu minval üzere yapılan şifrelemelerin, bilahare deşifre edilmesinden oluşmuş küçük bir örnektir.
Tükendi
Kur´ani imgelerle dünya, bir ev; tavanı, tavanarası, duvarları, sütunları, mahzeni, lambası, döşemesi, bahçesi, kuyuları, çeşmeleri, havuzlanyla bir büyük ev. Adem´in gözüyle bakmak gerekiyor bu eve, Adem´in korkularıyla, umutlarıyla bakmak gerekiyor. Adem´in omuzlarında yürüdüğü ve rızklarından yararlandığı sabit (ve sağlam) dağlarla (sütunlarla) desteklenmiş yeryüzü, ikameti ve istirahati için yayılıp döşenmiş bir döşek, bir yaygı, bir karargah. Hareli yollara sahip, bir bina gibi yedi katlı olarak yaratı
Tükendi
Yeni Türk Edebiyatında Öykü adıyla beş ciltte tamamlanması planlanan bu çalışmanın, ilgili çevrelerce beğeniyle karşılanan birinci ve ikinci cildinden sonra üçüncü cildini de sunuyoruz. Bu ciltte, Kemal Tahir, Tarık Dursun K., Zeyyat Selimoğlu, Necati Cumalı, Muzaffer Buyrukçu, Feyyaz Kayacan, Demir Özlü, Orhan Duru, Onat Kutlar, Ferit Edgü, Yusuf Atılgan, Erdal Öz, Adnan Özyalçıner, Leyla Erbil, Sevgi Soysal, Kamuran Şipal, Mehmet Seyda, Bilge Karasu, Afet Ilgaz, Sevim Burak, ve Necati Tosuner`in özgeçmişl
Yeni Türk Edebiyatında Öykü adıyla beş ciltte tamamlanması planlanan bu çalışmada, uzun yıllar gölgesinden çıkamadığı romandan bağımsızlaşarak Türk Edebiyatında bir tür haline gelen yerli öykücülüğün, derli-toplu olarak okuyucuya sunulması hedeflenmektedir. Öykücüler ve öykü anlayışları, öyküler ve çözümlemeleri gibi arabaşlıklar altında önemli bilgilerin yeraldığı Yeni Türk Edebiyatında Öykü yazarlar, araştırmacılar ve üniversite öğrencileri açısından önemli bir ihtiyaca cevap verecektir. Nabi-zade Nazım`d
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1