Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Aşkın kokusu ve renginin olmadığı bir hikâye, yazı, sancı, nâr, hayâl ve hakikat elbette yoktur. Bir şehrin/ilçenin/köyün gözlerinden öpmediyseniz, bilin ki hayatınızda hep bir şeyler eksik olacak.Mehtap Altan
Tuz
"zamanıdır evet! namı yürümeyen türkülerin ökçesine basa basa kaybolmak zamanıdır..."
Tükendi
"Vicdanınızın kuyusuna, üzüm tanesi gibi tek tek dökülüp; kuyunun dibinde nefsinizi hakikatin şerbeti ile yumanız kadar güzel bir şey yoktur. Ömrünüz boyunca kirpikleriniz de, yüreğiniz de hep ıslaktır ama vuslata gidecek tek köprü olan ölümden utanmaz ve korkmazsınız böylece. Hayata mıknatıs olup; "yaşamak için her şey vebaldir" diyenlerin ömrümü çalmaları belki de bana vuslatı kazandıracaktı." Mehtap Altan bugüne dek Türk öyküsünde şiir ve öykünün kesiştiği yerden konuştu. Lirik bir hava ile esti. B
Develerin tellal olmadığını öğrendiğimde ‘bu da geçer' dedikleri şeyin aslında hiç de geçmeyecek bir ağrı olduğunu anladım. Hüzünbaz ruhumun çatı katına sakladığım o tahta tarağı iyi ki kimseye göstermemişim! Eminim ısınmak için onu da kırıp parçalar, sonra da nefsinin ateşinde yakardı ‘sevgili insan...' Saçlarımı kestiğim âna ant olsun ki; ruhumun yokuşlarında emzirdiğim hiçbir kelimemi kurban etmeyeceğim uçurumunuza!.. Hatta pirelerin berber olmadığına dair bir öykü yazıp, yine o tarağımla tarayacağım ruh
Tükendi
anne sütüyle yıkanmış imgeler günah çıkartır gelin kınasına banmış naftalin hıçkırıklarında / paslı sükûn lirik ayinler sağarken kutsal mabedime üveyik kanadında hüznü aksıran gölgeler çiviliyor gece! bir kırlangıç öpüyor şiirin ağzından çığlık yükseliyor içimin dergâhından çekilin kaygılar çekilin! vav olup kıvrılacağım bir türkünün en acıyan yurduna
Def
azmak ayrı okumak ayrı diye başlar bazı sohbetler. Yazmak ve okumak aslında tek olana iki ayrı koldan gitmekti belki de. İki ayrı kolun, tek bir noktada birleşip kalbin kuyusuna nûr mührü akıtması... Lamelif'i düşünün. İki ayrı kolu var. Sanki birini kucaklamak, sarmak ister gibi. O iki ayrı kol aşağıya, kalbin kuyusuna inerken kördüğümün anavatanı olup tek bir mânânın yurdu olmaz mı? Lamelif... Sırrın kalesine elçi olan harf-i yâr... Beyaz Ağıt, Çivi, İmgenâr Sokağı kitaplarının yazarı Mehtap Altan'dan k
"Mehtap Altan bu kez, başkalarını kendi öyküsel dili ve anlatımı içinden konuşturuyor. Özgün bir şair ve son derece yetkin bir konuşturucu olduğunu bilenler için bu şaşırtıcı değil. Çünkü şiirsel olanı tanıyan ve güzel söyleşen insanlar aynı zaman güzel söyler ve anlatırlar. İnsanoğlu kadar eski olan 'kıssa' (mesel/masal, hikaye, öykü...) dilinde Altan bize ne kadar incelikli, ne kadar içten ve ne güzel şeyler anlatıyor. Dili bir kanaviçe gibi, ince ince işlenmiş; dünyası saf, arı duru ve gizlice saran bir
Mehtap Altan'ın şiirleri, bir yandan gizemli bir dünyanın kapılarını aralarken bir yandan da toplumun içine ayna tutuyor. Çağdaş şiirin önemli özelliklerinden biri olan imge, Mehtap Altan'ın şiirlerinde ağırlıklı bir yere sahip... Hemen hemen bütün şiirleri imgelerle ilerliyor. Şair, modern şiirin imkânlarını kullanırken gelenekten yararlanmayı da ihmal etmiyor. İnsanı merkez alan şiirlerde ana izlek de yine insani duygular etrafında dönüyor. Acı, ıztırap, sevgi, aşk... Gibi izleklerin esas alındığı şiirler
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1