Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Dedem istihbaratçı, amcam solcularla çatışan komando, babam muhbir. İşte iftihar edilecek bir aile tablosu. Sherlock Holmeslüğe heveslenmemle kare tamamlanıyordu. Bir annemdi hile hurdaya bulaşmayan. O da devrim sloganları savurmanın, siyasal bir suikasta kalkışmanın bedelini polis işkencesiyle ödemişti. Eksik Bir Şey, Doğan'ın, geçmişinin peşinden giden, annesini arayan bir gencin romanı... İnşaat iştahıyla betonlaşan bir sahil kasabasında açgözlüleri, mültecileri, Kürtlere saldıran ırkçıları, orta sınıfl
Tükendi
Alnımdaki yara izi bana Ermenilerden haberdar olduğum günü hatırlatır. Oğlunun yanlışlıkla attığı taş alnımı yardığında, eşi "Bunlar bizi yine kesecek", diye feveran ederken akıl sağlığını kaybetmiş komşumuz Dikran Amca'nın elini ısırıp dizini dövmelerini unutamam. Annemin muhabbet beslediği komşularımızı teskin etmesi zaman almadı ancak pek çok hatıram sisler ardında kalmışken otuz yıl sonra o sahne hâlâ gözlerimin önünde. "Yüzüme Bak"a başlarken Dikran Amca'yla eşi vardı aklımda. Bu roman, Dikran Amca'yla
Tükendi
Eski Zaman Akşam olurdu her gün Akşam Dağ sürgünü dilim Tarardı geçmişini ne aradığını bilmeden Sen gelince dolacak tarifsiz bir boşluktu Şuramda duran Doğurgan uğultularla yoklardı sorular Bilemezdim diyeceğimi Solgun bir közü avuçlar sunardım Engerek ıslığıyla üstüme kapanan dünya Bir tuhaflıktı dedim ya Evine koşardı herkes gün akşama varınca Ben kendime Kaybolduğum ormanda Rüzgara direnirken çıplaklığım Senden önce
Tükendi
Geniş düzlüğün sonuna geldiklerinde Nevres, aslında bir dağın zirvesinde olduklarını, gidecek yer kalmadığını, az ileride doruklarında vahşi kuşların döndüğü başka bir dağın yükseldiğini gördü. Hiçbir dağ bitmiyordu işte. Tam zirveye ulaştığına inanmışken bir başka dağ dikiliyordu önüne. Nasıl yapacağını, birbirinin içinden çıkan dizi dizi dağı aşıp aşamayacağını, dahası artık bunu isteyip istemediğini bilmiyordu. Ömründe ilk kez yılmış, başladığı bir işin sonunu getiremeyeceğini hissetmişti. Bir yeni dinin
Tükendi
Erken çöken gecenin ağzında duruyor Mart. Sokak lambaları solmuş çoktan. Akşama doğru öfkesi artan rüzgarı bastıran yağmur, ana caddeden yükselen silah seslerini yutarak eski külhanların edasıyla geçip gidiyor sokaklardan. Meraklı pencereler birbirine ne olduğunu sorarken, yakınlaştıkça incelip avaza dönüşen bir uğultu yükseliyor mahallenin üzerinde. Yoksa,Yoksa?... Kimse inanmak istemiyor dilinin ucundaki örselenmiş ihtimale. Buraya da savrulmuş olamaz Sivas'ın külleri. Geçen aylarda, "Sen Kızılbaş mısın l
Tükendi
Sağındaki pencerenin erkenden paslanmaya yüz tutmuş kalın parmaklıklarında birer inci tanesi gibi sallanan damlalara baktı. Damlıyordu birer ikişer. Kendilerini biriktire biriktire. Sakince. Tıpkı bizim gibi, dedi içinden. Rüyasını anımsamıştı. Bahçedeki mandalina ağaçları arasında yere yaydıkları yollukta uzanıyorlardı. Birbirine karışan envai çeşit nefis koku, az ötedeki denize düşen ay ışığı, dalgaların ipeksi sesi, yaprak hışırtıları Tepeleri silme yıldız kaplıydı. Zümrütün başını karnına almış, upuzun
Tükendi
Dağlarımızın gözleri oyuldu bir akşam Kokusuna kurtlar indi yaralı gövdelerimizin Tuz döküldü tabanlarımıza Sırrına erdiğimiz için cengin ve coğrafyanın Kin usulca demlenirken pususunda Kandiller sönüyordu Mezopotamya ovasında. Tarihin birikmiş kefaretini sırtlayan Ey dünyanın bütün yalnızları Çığlığında buluşun Kuşağında gül kucağında kurşun taşıyan Örüklerini, sisifos çemberini yarmak için çözen Kadınların Kalbimizin surları talan edilmediyse daha Bırca Belekte savunulan aşkın hatırına Dinleyin Tetik üst
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1