Çocukluğumun belki en garip hâtırası, bu seyahatin sonucudur. Teşrinievvele (Ekim 1916) doğru Antalya’ya doğru gelirken, denizi ilk gördüğümüz yerde, ailece her zaman yaptığımız gibi, arabadan inmiştik. Ben sevincimi göstermek için havaya bir el revolver sıktım. Annemin ölümünü bir türlü unutamayan ve yıllarca bize yanında gülmeyi meneden babam, beni tokatladı. Hakkı da vardı. Ben gerçekten, bu yolculukta gördüklerimin, duyduklarımın hepsini, Akdeniz iklimini, denizi görmüştüm…Ahmet Hamdi TanpınarAntalya’nı
2011 başlarında Tunus'ta, Yemen'de, Körfez'de başlayıp sonunda komşumuz Suriye'ye yayılan ve bütün Arapça konuşulan ülkeleri etkisi altına aldığı görülen, dışarıdan bakanlarca "Arap Baharı" denilen halk hareketleri Latin Amerika'nın yaşadığı tarihî süreci yaşayacak mıdır? Bunu tam olarak tahmin etmemiz mümkün değildir ama bizim ülkemizi de derinden etkilemesi kaçınılmaz gibi görünüyor. Suriye'nin ve Irak'ın, Türkiye'nin toplumsal yapısını etkilemesi muhtemel dinsel ve ırksal unsurları mevcuttur. Ve ortada d
Bu topraklarda aydın muhiti, okumuş adam olarak kabul edilir ve devletin memuru sayılır.
Memur olan ise "kul'dur". Aydın, muhafazakar önderin veya hükümetin kulu, memuru
haline geldiği zaman ondan devrimci bir hareket beklenemez. Oysa tam da böyle olmadığı
zamanlarda aydın ilerici ve devrimcidir. Türkiye'de aydın gericilikten ziyade ilericilik
yanındadır ancak önemli bir eksikliği vardır: Kendini etkin yapacak güçten yoksundur.
Bu açıdan bakıldığında sosyal ve iktidar yaşamda, sınıfsal olgunun Bat
AntonioGramsci, bütün insanlar entelektüeldir ama toplumda herkes entelektüel işlevi görmez diye anlatıyor. Gramsci'nin saptamasına göre toplumda entelektüel işlevi görenler ikiye ayrılabilir: Birincisi, nesilden nesile aynı şeyi yapmayı sürdüren öğretmenler, din adamları ve idareciler gibi geleneksel entelektüellerdir. İkincisi ise kendi çıkarlarını örgütlemek, daha fazla iktidar, daha fazla denetim gücü elde etmek için kullanan sınıflarla veya kuruluşlarla doğrudan bağlantılı organik entelektüellerdir. Bu
Model olarak iki farklı geleneği birleştirmeye çalışan Türk ulus devleti; siyasal yapısını Fransız geleneğinden, toplumu ortak kültür etrafında yeniden yapılandırma özelliğini Alman geleneğinden aldı. Ortak kültür, ortak dil ve ortak tarih oluşturma çabaları toplumun homojenleşmesi bakımından önemlidir. Bu bağlamda ortak kültür, ortak dil ve ortak tarih oluşturma çabaları farklı kurumsal yapıları ortaya çıkardı. Bu durum aynı zamanda formal ve informal öğrenme/öğretme yoluyla toplumun homojenleştirilmesi an
Ivan Illich, Gölge İş kitabında Bir tarihçi olarak tamamen yeni olma iddiası taşıyan her şeye şüpheyle yaklaşırım. Bir fikrin öncüllerini tespit edemezsem, derhal bunun aptalca bir fikir olduğundan şüphe ederim. Eğer geçmişte yaşamış insanlardan tanışık olduğum ve hayalimde beni şaşırtan şey hakkında tartışabileceğim birisini bulamazsam kendimi son derece yalnız ve bugünkü kısıtlı ufkuma mahkûm kalmış hissederim der. Mustafa Oral da Illich çizgisini tarihçilik, tarih anlayışı, tarih yazımı ve tarihsel düşü
Toplam 6 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.